KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1505 Okunma
- 9 Yorum
- 1 Beğeni
İSLAMİYETTE GÜNCELLEME OLUR MU?
İSLAMİYETTE GÜNCELLEME OLUR MU ?
Dr. Sadık Özen
Sayın Cumhurbaşkanımızın dinimizde güncelleme yapılmalı sözleriyle yeni bir tartışma başladı. İyi de oldu. Çünkü gerçek Müslümanlar ile yobazların ortaya çıkabilmesi için kapı aralandı.
Gerçek Müslümanlar yüce dinimizin yenilikçi ve mantık dini olduğunu bilirler. Aynı zamanda İslamiyet’in ahir zaman dini yani son din olduğunu ve Hazreti Muhammet Efendimiz’in son peygamber olduğunu da bilirler. Bu nedenle “Güncelleme” sözcüğünden ve bunun çağrıştırdığı şeylerden rahatsızlık duymazlar.
Üstelik ülkemiz ve İslam alemi için böyle bir güncellemenin artık kaçınılmaz hale geldiğinin bilincindedirler.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu gündeme getirirken ne gibi tepkilerle karşılaşabileceğini tahmin edebiliyordu. Nitekim düşündükleri gibi oldu. Gerici çevreler ve din yobazları bir anda ayaklandılar ve tepkilerini ortaya koydular. İnşallah Cumhurbaşkanımız bu konudaki söylemlerinin arkasında dururlar.
“Kargadan korkan darı ekmez” diye bir atasözümüz var. Zira, İslamiyet’in çıkışından bu yapan, temelini teşkil eden yüce kitabımız Kuran’ı Kerim üzerinde çok oynandı. İstismar amacıyla yapılmış birtakım tefsirler ve meal denilen açıklamalarla en büyük dini kılavuzumuz olan kutsal kitabımız üzerinde eklentiler yapılmaya çalışıldı.
Kendilerini din adamı kisvesi altına saklamış bazı yobazlar tarafından; akıl, mantık, bilim ve ahlakla bağdaşmayan görüşler ileri sürülmeye ve bunlar gerçekmiş gibi gösterilmeye başlandı. Kafalar karıştırıldı. İslamiyet Dini hakkında kuşku uyandıran söylemlerde bulunuldu ve fetvalar verildi. Bütün bunların halkımızda büyük huzursuzluklar yaratması üzerine Sayın Cumhurbaşkanımızın konuya el koyması, üzerinde taşıdığı görevin gereği idi. O da bunu yaptı.
Bu konuda kesinlikle Sayın Cumhurbaşkanımızı kesinlikle destekliyoruz. Bu dinin mensupları ve bu ülkenin vatandaşları olarak kendilerinden bu konudaki beklentilerimizi açıklamaya çalışacağız. Ama önce, konuyla ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın söylemlerinden kısa bir bölümü paylaşmamızın yerinde olacağını düşünüyorum.
“İslam’n son din olduğu asla değişmeyecek bir hakikattir. Allah’ın yüce kitabımız Kur’an’da bize açıkça söylediği hükümler asla değişmeyecektir. Dinimiz İslam, kitabımız Kur’an’ı Kerim kıyamete kadar caridir. Kitabımızın her zaman söyleyecek sözü var ama bunlardan hareketle yapılan içtihatlar ve uygulamadaki karşılıkları zamana göre değişecektir. Biz uygulamaya ilişkin kuralları yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar eskiden olduğu gibi şimdi de kendilerini sürekli olarak geliştirmek zorundadır. Peygamber efendimiz, bakın ne buyuruyor; kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
Bu söylemlerin; gerçek Müslüman ve gerçek din adamlarının tepki göstermelerini gerektirecek hiçbir yanı olamaz. Ama bu söylemlerin yobazları korkutan ve tahrik eden pek çok yanı var. Onlar bu söylemleri arı kovanlarına çomak sokulması gibi algılayabilirler. Zira yarası olan gocunur.
Girilen yoldan artık çıkılmamalı ve sonuna kadar gidilmeli ve yapılması gerekenler büyük bir cesaretle yerine getirilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın büyük bir haklılıkla dahil oldukları bu önemli konunun ciddiyetle ele alınması ve sonuçlandırılması ülkemizin ve milletimizin hayrına olacaktır.
Sadece bu iktidar dönemine ait olmayıp uzun yıllar boyunca süren ve politik nedenlerle üstüne gidilemeyen olumsuzlukların artık daha büyük olumsuzluklar yaratmadan giderilmesi zamanının geldiği anlaşılıyor.
Kuran-ı Kerim’de yer almadığı halde, Yüce Allah’ın emri gibi gösterilen, bazen de Peygamber Efendimizin sünneti oldukları söylenen gerçek dışı şeylerden dinimiz, kitabımız ve peygamberimiz arındırılmalıdır.
Bunun yolu, yüce dinimizin siyasete ve ticarete alet edilmekten ve kişisel çıkar aracı olarak kullanılmaktan kurtarılmasıdır. Esasen, cumhuriyetimizin ilk yıllarında Büyük Atatürk tarafından yapılmış olan devrimler de bu amaca yönelikti.
İlk olarak Kuran-ı Kerim’in aslı üzerinde çalışmalar yapılmal-, sonradan basılan nüshalarındaki eklentiler birer birer gözden
geçirilmeli ve aslına uymayan şeyler varsa bunlar saptanmalı ve kaldırılmalıdır.
Tefsir adı altında yazılmış kitapların tamamı yasaklanmalı ve bundan sonra da yayınlanmalarına izin verilmemelidir. Aynı şekilde sünnet adı altında ortay atılmış şeylerin tümü üzerinde ciddi araştırmalar yapılmalı ve aynı işlemler bunlara da uygulanmalıdır.
Kur’an-ı Kerim’in bire bir Türkçe ve diğer dillerde tercümeleri yapılmalı ve bundan üzerinde değişiklik yapılamayacağı konusunda kesin kararlar alınmalı ve bunlar yasal önlemlerle koruma altına alınmalıdır. Mezhepler dışındaki tüm tarikat, cemaat, mektep ve benzeri kuruluşlar yasaklanmalıdır.
Ticari kullanım aracı haline getirilmiş tüm türbe ve tekkeler kapatılmalıdır. Manevi değerleri halkımızca tespit edilmiş türbe ve tekkelerin Diyanet İşleri Başkanlığınca tespit edilecek kurallar dahilinde ve denetimleri altında ziyaret edilmelerine izin verilmelidir. Tabii ki bunlar bilimsellik içinde oluşturulacak yetkili ve yeterli kurulların çok ciddi çalışmalarından sonra gerçekleştirilebilir. Bütün bunlar gerçekleştiğinde halkımız dini inançlarının gereği olan ibadetlerini serbestçe yerine getirebileceklerdir.
Bütün bunların yerine getirilebilmesi zordur, ama imkansız değildir. Yeter ki istensin ve dürüstlükle ve cesurane bir şekilde ele alınsın. Yeter ki darı ekilirken kargalardan korkulmasın.
İslamiyet de güncelleme olur mu? Evet istenirse bal gibi de olur…
Bugün için bütün bunlar hayal ürünü olarak görülebilir. Ama hayal kurulmadan hakikate erişilemez ki..
Önerdiğim şeylerin sadece benim hayalimin ürünü olarak kalmamaları temennisiyle en derin saygılarımı sunuyorum.
9 Mart 2018 / Antalya
YORUMLAR
Zaten pratikte güncellenmedi mi ?
Güncellemeyi bir kenara koyun; Bu ülkede yetim hakkı yiyenlerin, çocukların ırzına geçenlerin, hatta bunu meşru kılabilmek için 6-9 yaşında sabi sübyanla evliliğin dinimize uygun olduğunu açık açık ifade edenlerin, hırsızlık ve talanda uzmanlaşanların bütün yaptıkları mikrofonda bir "Bismillah" demekle hafızalarda resetlenmiyor mu ?
Kala kala bir format kaldı. Onu da inşallah 2019 da bu millet atacak.
Sahi, mertce bir cevap istiyorum sizden. Bu öneriyi yapan bir muhalefet lideri olsaydı, ki aklıma Kemal Kılıçtaroğlu ve Meral Akşener geliyor, bu iki liderden biri söyleseydi aynı olgunlukla karşılar mıydınız, yoksa lime lime mi ederdiniz ?
sadikozen
Değerli Yazar.
Yorumuma ben de sizin gibi '' İslamda güncelleme bal gibi olur'' Diyerek başlayayım.
Kur'anın bizzat kendisi kendi içinde güncelleme yapmışken biz şimdi kalkıp da nasıl İslamda güncelleme olmaz deriz.
Evet, Kur'anda mesela içki ile ilgili ayetlere bakarsak geliş sırasına göre bir güncellemenin olduğunu görürüz.
İlk olarak Nahl Suresi 67. Ayet ''Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının ürünlerinden hem içki hem de güzel besinler elde edersiniz. Bunda da aklını kullanan bir topluluk için açık delil vardır.''
Bir yasaklama yok
Sonra Nisa Suresinin 43. Ayeti :''Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının ürünlerinden hem içki hem de güzel besinler elde edersiniz. Bunda da aklını kullanan bir topluluk için açık delil vardır.'' Burada bir yasaklama yok
Daha sonra '' Bakara Suresinin 219. Ayeti '' “Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: İkisinde de büyük bir günah, bir de insanlar için bazı yararlar vardır; fakat günahları, yararlarından daha büyüktür. Bir de ne bağışlayacaklarını soruyorlar. ‘İhtiyaçtan fazlasını' de. İşte, Allah, düşünmeniz için ayetlerini size böyle açıklıyor.”
Günah olduğu söylenmekle birlikte faydaları olabileceği bile söylenmiş. Kesin yasak ise yine yok.
Ve nihayet:Maide Suresi'nin 90. ayeti geldi:
“Ey iman edenler! (aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”
İçki kesinlikle yasaklanıyor.
Görüldüğü gibi Kur'anın kendi içinde var güncelleme. Kur'anda var olan bir şeye biz '' olamaz'' Diyebilir miyiz? Olamaz diyenler halt etmiş olmazlar mı? Olurlar. İşlerine gelmez. Saltanatları yıkılır. Yanmaz kefen, Peygamberimizin saçının suyu, rüyada Peygamberimiz gösteren terlikler, uydur kaydır yazdıkları bir sürü kitap, sözde hayır için topladıkları onca para...Tüm bunlardan elde ettikleri gelirler uçar gider.
Kısacası ben de bu güncelleme konusunu sonuna kadar destekliyorum. Siyasi malzeme yapılmamak ve sulandırılmamak şartıyla tabii ki.
Tarikatlara gelince: Şu Feto belasına kadar '' yahu suç işleyen varsa onu kapatın. İslama faydalı olanlara dokunmayın'' Diyordum ama şimdi baktığımda bunlar içinde İslama faydalı olanını da göremiyorum. Hepsi kapatılsa ( En başta da şu Adnan Hoca denen herife dokunulması şart ) İslama en büyük fayda olacak zannımca.
Sonuç: En güzel cemaat cami cemaatidir. Ancak camilerin en güzel cemaati toplaması için Diyanet İşleri Başkanlığı işte o güncellemeyi gerçek manada yapabilecek din adamlarıyla donatılmalıdır.
Hassas bir konuydu. Cesaretle ele alıp işlediğiniz için kutlarım.
Selam ve saygılar.
sadikozen
zaten güncellenmedi mi ya,
eskiden nisa 34 karılarınızı dövün diye çevriliyordu şu an da uzaklaştırın diye yumuşatmadılar mı ?
sadikozen
sadikozen
Cliff Burton
Varlık her an yeni bir oluştadır, İNSAN için en büyük devrim sanatın ve felsefenin aradığı İNSANI KAMİL bilincine ermesidir.
Pozitif kutup Ruh ve melek
Negatif kutup Nefs ve şeytan
İki kutbu arafında
AŞKLA
Dengede Tutar İNSAN...
Esenlikler dileklerimle...
sadikozen
sadikozen
evet güncelleme der iken
bunun kimin yaptığı çok önemlidir çünki sen güncellemezsen zaman ile manaların arasındaki şeytanlar boy verir ve ehli olmıyan kişiler alıp güncelleyiverir ve kuran olur tevrat ya da incil...
hakk ne diyor kuranın koruyucusu biziz :)
ilzemdir yüyılda bir müceddit gerekliydi zaaten
baştakiler işin ehli elhamdülillah, hakk yine herşeyini koruyuvermiş bakmışsınız
çok çok güzeldi yazınız selam hürmetlerim ile
sadikozen
İslamın güncelllenmesi ifadesi anlamaya bağlı olarak değişir
ancak ortada büyük bir sorun var
yok yok İslamın kendisinde değil Müslümanlarda sorun var
o nedenledir ki sokaklara çıkıp meal dağıtıp tarikatları da kapatıp hurafeci, ajan, ve sapkın sapık hoca adı altında arzı endam eden sakallı şarlatanlardan da kurtulunursa İslam özgürleşir ve net bir şekilde anlaşılabilir. Çünkü, İslamda aracı yoktur ruhban sınıfı yoktur , Müslüman Allah'a ulaşmak için aracılara ihtiyaç duymaz, bu ortalıkta dolanan şarlatanlar önce bana sonra Allah'a biat edeceksin mantığında olduğu için tarikata dahil olanlar öncelikle şirke düşer sonra da ahiretini kaybeder. Bunun içindir ki Meal okuyan Müslümanı kimse kandıramaz gerçekten Müslüman nasıl olunması gerekiyorsa öyle olur. sakalla şalvarla değil takvayla üstün olunduğunu bileceği için kula kulluk etmekten vazgeçip inandığına kulluk edecektir bilecek yanılmayıp kandırılmayacaktır. Meal okuyun ki Allah size ne diyor sizden ne istiyor anlayasınız. Misal Kuranda mezhep yoktur bilakis mezhep ve benzeri şekillerde bülük bölük bölünmeyin der ama dünya üstündeki Müslümanlar kaç ayrı mezhep inancıyla bölünmüşlerdir bir bakınız en az 46 tane. hasılı
(12 Yusuf- 2)
Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik. " (2 Bakara – 118).
"Andolsun ki Biz bu Kur’an’da türlü türlü örneği gösterip açıkladık. İnsan amma da çok tartışıyor" (18 Kehf – 54).
"İşte böylece Kuran’ı apaçık ayetler, olarak indirdik. Allah, şüphesiz, dilediğini doğru yola eriştirir” (22 Hac – 16). "Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik." (24 Nur-34).
"Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik. Onları sadece yoldan çıkmışlar inkar eder"
(2 Bakara – 99)
Yalın ve sade, aracısız ve şirksiz kısaca putperestlikten uzak bir Müslümanlık,
benim anladığım güncelleme budur.
sadikozen
Filiz Şahin.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK BAYRAKTAR BAYRAKLI ELMALILI HAMDİ YAZIR VE DİYANET İŞLERİ MEALLERİ ARASINDA BÜYÜK VE ANLAMI DEĞİŞTİRECEK KADAR FARKLILIKLAR GÖRMEDİM. DAHA GARANTİ OLSUN DENİLİRSE ARAPÇA ÖĞRENİLİP ÇEVİRİYİ KİŞİ YAPABİLİR.
BEN TEŞEKKÜR EDERİM, SAĞLIKLA KALIN .
sadikozen
sadikozen
Saygılarımla...
Filiz Şahin.
yorumlara bir bakayım Sami hoca dikkate değer ve bilgiyle yazar
onu okuyayım
tefsir okunursa işte nisa 34 de olduğu gibi çarpıtılır.
daraba kelimesi 20 manası olan bir kelime ve sadece 11 manasının Kur'anda kullandığı bilgisini okumuştum.
20 mananın içinde "uzaklaşmak, uzaklaştırmak, boşamak, ayrılmak, çıkmak , dışarı çıkarmak, yeryüzünde gezmek, sefere çıkmak, harb etmek, vb. gibi anlamların yanına "dövün" manasını da alır kullanırlarsa İslam karşıtlarının eline malzeme verirler, hasılı kişi kötü niyetliyse "Kur'an dövün dedi" diyerek kadını dayaktan çürütürler. öldürür bunu da Allah'ın emri zannederler. Allah güzeldir güzeli emreder diye düşünüyorum. En rahatı şu olur İsmet Özel gibi Arapça öğrenip kendi çevirimizi kendimiz yapacağız.
sağlıkla kalın
sadikozen
sadikozen
Sevgilerimle...
Filiz Şahin.
ben teşekkür ederim sağlıkla kalın
Başkanlık sistemi oylamasında Hayırcılara "ahiretinizi tehlikeye atmayın" diyen, kendisini eleştiren çoğu insana manevi tazminat davası açan bir Akp genel başkanının önce kendi ahlak ını güncellemesi gerekir. Yıllarca nur cemaatinin saçmalıklarını savunup, farklı düşünen herkesi vatan haini diye etiketlemekten çekinmezken tamamen siyasi bir açıklamadır bu. Yıllardır ortalık din hakkında abuk sabuk konuşan hocalarla dolarken, cemaat yurtlarında kuran kurslarında çocuklara cinsel istismar yapılırken gıkını çıkarmayan, bunlar araştırılsın diye önlerine gelen önergeleri kabul etmeyen bir partinin genel başkanı, kendi partisinin kadın kolları başkanlarından birinin " sürekli ezilmiş kadınları gündeme getirmeyin " demesine ses çıkarmayan bir genel başkan..
Bu tiyatro tutmaz, danışıklı dövüş oyunları anlayana.. Kendinle aynı fikirde olmayan, senin gibi olmayan o diğerinin hakkını gözetmiyorsa korumuyorsa insan islamdam söz etmesin. Hele ki o ağız ' ananı da al git ' demişse zamanında..
Yıllardır o güncelleme denilen çeviri farkı yorumunu Yaşar Nuri Öztürk, İhsan Eliaçık, Hakkı Yılmaz gibi isimler yapıyor.. Ama işine pardon oylarına gelmemişti genel başkanın.
sadikozen
Yorumunuz için teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.
sadikozen
Yorumunuz için teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.
