KÜRESEL BOMBARDIMAN VE BİZ

• 2 Mart 2018 Cuma 23:47:23

Savaşa ilişkin haberleri, Batının ABD kontrollü yalan kutularından izliyoruz...Küçücük çocuklarımıza dek, gözlerimizi katliam silahlarının reklamlarına kilitlediler...

Düne kadar. ’’ silahsızlanma görüşmeleri ’’ nin şövalyeliğini yapan Batılı liderler, bugün, silah güçlerinin üstünlüğü ve bağışlamazlığı üstüne reklam yarışı içindeler. İngiliz Savunma Bakanı, uçaklarının yeterince öldürücü olamayışının nedenlerini titizlikle araştırdıklarını, yeni teknikler geliştirdiklerini söylüyor. ABD Savunma Bakanı, generalleriyle birlikte Suriye’yi nasıl yerle bir ettiklerini katliam krokileriyle açıklarken,’’ Zafer şenliğimiz çok uzak değil, az bir yolumuz kaldı’’ diyor.

Suriye bugün alev alev yanıyor. İnsanoğlunun gözleri önünde, tarihin en vahşi katliamlarından birisi, üstelik de ’’demokrasi, özgürlük ve insan hakları’’ gibi maskelerle sürdürülüyor. Yanan Roma’nın karşısında Neron, kan gölünün karşısında Hitler, Mussolini, Franko ne idiyse, Trump odur, bugün. Kudüs İsrail’in başşehri olarak tanınsın diyen Amerikan Başkanı, eli kanlı Natanyahu’yu bandolu devlet töreniyle karşılıyor. İsrail’de ayağı incinen bir kedi bile, Batı TV’lerinin savaş haberlerinde yer alıyor.

ABD ve Batılı TV’ler, savaşa ilişkin haberleri, topu bomba olan bir futbol maçını anlatma heyecanıyla veriyor. Haberlerin sunucuları, onca üstün güce ve teknik olanaklara karşın, Suriye’nin hala yok edilemeyişini , milli takımları bir türlü gol atamayan maç sunucularının siniriyle anlatıyor.

Amerika ve Batı ülkelerinde yeni zamlar, yeni vergiler konuluyor. Ve devlet yetkilileri , utanmazca, bu vergi ve zamların savaş bütçesi nedeniyle olduğunu açıklıyor. Herkesin eli kandadır. Herkes kurşun, bomba satın alıyor. Bebeklerimize dek hepimizi cinayetlerine, katliamlarına ortak kılıyorlar.

Demek ki, savaşta tarafsızlık yoktur. Aktif ya da pasif, herkes bir saftadır. En içten savaş karşıtınız bile, yeni vergilerle, zamlarla, devletin savaş bütçesine destek olmuyor mu? Mazlum halklara kurşun sıkmıyor mu?

Biz, Siyonizme karşı Filistin’i, emperyalist yağmacılığa karşı mazlum halklar ve ulusların haklarını savunmalıyız. Turumpların, Suudi Arabistan şeyhlerinin emellerine karşı çıkmalıyız. Savaşa karşı taşıdığımız haklı öfkeyi, ABD’li emperyalistler ve Batılı müttefiklerinin Ortadoğu’dan çekilmesine yöneltmeliyiz. Suriye’deki Esat yönetimi ise, Ortadoğu halklarının ve Suriye halkının bir sorunudur.

Savaşa gerçekten karşı olmak, bugün Filistin, Suriye, arap halklarının yanında olmak demektir. Emperyalizmin, Siyonizmin , yağmacılığın, sömürgeciliğin karşısında olmak, acımasızca katledilen halkların yanında olmak demektir. Savaşa karşı olmak, savaş kışkırtıcılarına karşı olmak demektir. Onların savaş emellerine alet, savaş bütçelerine destek olmamak demektir. Savaş bütçesi için koydukları vergileri ve zamları reddetmek demektir.

Biz ülkemizi emperyalizmin, Ortadoğu ülkelerine karşı, ileri karakol olarak kullanılmasına izin vermemeliyiz....