- 675 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kırlangıç Hikayeleri (2)
Telefondaki ses kulaklarıma dalgaların kıyıdaki kayalara vurunca çıkardığı sesi bırakıyordu. Dün akşamın verdiği uykusuzluk gözlerimi uyumaya başımı ise yastığa koydurmamak için tasvir dahi edilmesi mümkün olmayan ağrılar bırakmaktaydı. Kulaklarımda çınlayan ses boş bir odanın çıplak duvarlarına çarparak yankılanıyordu kulaklarımda.
Arayan küçük kırlangıç ısrarla soy ağacının oluşturulmasına yardımcı olmamı istiyordu. Anne, baba ve kardeşlerden başka diğer akraba bireylerinden de istemesi kafamın ağrısını bir kat daha artmasına sebep oldu. Öncelikle anne ve babanın bulunması gerektiğini onlarda kendi kardeş ve anne babalarını bulunca senin sorunda böylece çözülür dedim.
-Ya çözülmez ise öğretmenim.
-O zaman yeni yıl da sana bir tane piyango bileti alırız, büyük ikramiye çıktımı, birkaç tane soy ağacı yapacak kadar akraban olur. Seç seç beğen istediğini amca dayı teyze hala kuzen ne yaparsan yap. Başka çıkar yol yok küçük kırlangıç. Şimdi senin bütün soy ağacın seni karşılıksız seven senden hiçbir şey beklemeyen arkadaşlarındır ,dostlarındır.
Bir diş çektirince yerindeki boşluğun ağzından büyük olduğunu sanırsın.Aslında bir dişin kapladığı yerdir ağzındaki boşluk.Zamanla o boşluğa alışılır.Bir müddet sonra yoklanırsa orada bir boşluk olduğu anlaşılır.
Akrabalık soyda sopda aranmaz.Akrabalık var günde dar günde seninle gülen seninle ağlayandır.Kim ki var yanında onları koy soy ağacına.Ağacın dalları boş kaldıysa,dostunu arkadaşını koy.Bak ne muhteşem bir ağaç çıkacak karşına.Karşılıksız sevgin güzel merhametin gecenin kör karanlığında yol gösterir sana.
Geçen derslerden yarım kalan bir konudan söz ederek başlayalım dersimize.Erdemdir onurdur soydur sopdur bunları izah etmeye yetmiyor zamanımız görüyorsunuz arkadaşlar.Bunlar hayatın içinde öğrenebileceğiniz davranışlarınızla hangi erdemin yörüngesine oturacağına sizin karar vereceğiniz bir zaman sürecidir.
Bütün canlılar doğduklarında masumdurlar.Evet serçecik parmak kaldırıp konuyu dağıtma,melek diyeceksin değil mi.
-Evet öğretmenim, nereden bildiniz.
Bir müteahhit düşünün aldığı ihaleyi tamamlıyor. Bu onun erdemli olduğunu gösteriyor. Fakat özet olarak projeyi ve şartnameye uymuyor.Kalitesiz ucuz malzeme ile işi bitiriyor.Erdeminin altında ki bu erdemsizliği siyah arabasına bindirip yalakaları ve dalkavukları ile sahile gezmeye götürüyor.Biraz uzakta durun,oturdumu mangalda kül bırakmaz asalet ve doğruluk üzerine.Camide en önde durur kağıt para atar kutuya çıkışta.
İçimizde en akıllı en tecrübeli sensin gel bize kadı ol demişler İmamı Azama. Oda demiş ki; Adil davranmayan bir kadının ekmek kırıntısını karınca dahi yemezmiş.Beni böyle zor bir göreve getirmeyin,olurda yapamam.Nefsime yenik düşersem halim nice olur diye görevi almamış.Şimdiki yargıçları avukatları siz düşünün.Söyle bir bakalım deseniz,ne gözyaşları ne isyanlar ne zalimlikler olmuştur,kim bilir.Yalancı şahitlerle iftiralarla kurunun yanında yaşta yanar mantığıyla erdemi nereye koyabilirsiniz.
Evet zil çaldı.Bugünlük de bu kadar.Hoşca kalın.
Hayrullah Cırık
1.3.2018
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.