- 420 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAHANELER BAHANELER
Bahane ve mazeret, aslında birbirine çok yakın ifadeler. Bahane için sözlükler: “Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep” diyor, mazeret için de, eş anlamlı diye, özür, bahane sözcüklerini vermiş.
Ne kadar ikiyüzlü olduğumuzun üzerinde sık sık duruyorum. Gerçekten o kadar içimize işlemiş ki şu riya, anlatılır gibi değil. Hayatımız sanki bir tiyatro sahnesi, biz de o sahnedeki oyuncularız. Yalan dünya, derken bunu mu demek istediler acaba?
Bir işi yapmak istemediğimizde, bir yere gitmek istemediğimizde, biriyle görüşmek istemediğimizde veya bir işi yapamayıp başarısız olduğumuzda başlıyoruz mazeretlere, bahanelere.
Efendim, ben aslında oruç tutmak istiyorum da, havlar sıcak olmasa…
Babamı ziyaret edeceğim ama bir türlü vakit bulamıyorum.
Yakınlarıma yardım edeceğim ama elimi verince kolumu kurtaramam diye korkuyorum.
Şu benim kızı şımarmasın diye sevmiyorum.
Ders çalışacağım ama bir bilgisayarım olsa…internetsiz bilgisayar olur mu? (o da olunca bu ortamda zaten çalışamazsın.)
Siz arabamın kirli olduğuna bakmayın, nazar değmesin diye temizlemiyorum.
Beni içki içiyor diye kınamayın, derdim olmasa içer miyim?
Kızma be baba, şurada bir keyiflendik içtik onu da mı çok görüyorsun?
Sınıfı neden geçemedim biliyor musun, hocalar bana kafayı taktı da ondan.
Hırsızlık ayıp biliyorum da, hiç olsa, çalar mıyım ağabiii?
İşte böyle uzayıp gidiyor. Karşımızdakini mi aldatıyoruz? Belki. Belki de aldanmak istiyorlar. Çoğunlukla da sana aldanıyorum ki, biraz sonra benimkilere de sen inan,diye. Yoksa ileri sürülen mazeretler o kadar komik ve inanılmaz ki…
Geçtiğimiz sabah ilk derse geç geldiği için yok yazılan öğrencilere şahit oldum. Bu öğrenciler, onları zamanında gelmesi için zorlayan idare ve öğretmenlerine inat, madem yok yazıyorsunuz, biz de gidiyoruz deyip okuldan uzaklaştılar.
Bir insan okula var yazılmak için mi gelir? Okula gelmediği gün anlatılan bir konu yazılıda önüne çıkarsa, ya da daha önemlisi üniversite seçme sınavında gelmediği gün anlatılan konuyu bilemediği için bir soruyu kaçırır, dolayısı ile de okul kazanamazsa… İşte başarısızlıklar da, bu vurdumduymazlıklardan, küçümsemelerden kaynaklanıyor. Hani derler ya: “Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir vatanı kurtarır.” Uydurduğumuz mazeretler de olsa olsa, bizi başarısızlıklara sürükler, mazeret sığındıkça kendimizi düzeltemeyiz çünkü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.