- 583 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yazının adı: Makam odam Botanik oda Hikayesi Ankaranın Elmadağ ilçesinde 1993/Eylül 2000 arası görevde bulundum.25 yıllık meslek günlerimin, yıllarımın en güzelini yaşamanın mutluluğumun itirafındayım. Tüm Elmadağlılara selam v
Çiçeklerle Konuşma Dili
Botanik Oda
Mevsim sonbahar. kelebek ömrü gibi kısa olsa da güzeldir günleri sonbaharın.
Hava serin, bulutsuz maviş gök, özlenen göz gibi hayal gibi derin.
Hafta sonu olmasına karşın dairede odamdayım.
Değil mi ki bedenen olmadığım anlar ruhen buradayımdır hep!
Şimdi hem cismen hem duyguleyin (Madden ve manaen) burada olmamanın keyfini yaşıyorum!
Önce camı açtım odayı havalandırdım.
Çiçeklerimden sevdiklerim, okşadıklarım oldu. elim dokununca desim duyulunca
Renklerinin birden kendilerine özgü renklerinin parladığını, boynu bükük olanların dirildiğini görmenin his etmenin hazzını düşüne biliyor musunuz
Varın siz onu hayal ededurun, ben masama oturayım hele!
Önce birikmiş imzalıkları gözden geçirdim.
Sonra haftanın duruşma dosyalarını okudum inceledim gerekli notlarımı aldım!
Artık sıra çiçeklerindi. küçük radyomu açtım.Bir yandan türküleri dinlerken
bir yanda da çiçeklerimin yanına varıp her birinin halını hatırını soruyor dertlerini
şikayetlerini dinliyorum. kuruyan, kurumakta olan dalları makaslıyorum. Dökülen yaprakları topluyorum. Su isteyenlere su veriyorum. Çocuklar gibi altını ıslatanlara, altını kokutanlara ayrı ayrı
yapılması gerekeni yapıyorum. Örneğin ıslatanlara su vermiyorum, kokutanların toprağını yeniliyorum..
Böyle böyle zamanla aramızda bir konuşma anlaşma iletişim bağı oluştu..
Örneğin ben sanat müziğini severim onların da severek dinlediklerini his etme duygusu yok mu! Hele nihanent makamından " Güneşin battığı yerden gözlerin doğyor gecelerime! Gözlerin doğuyor... "
Ya da " Akşam oldu hüzünlendim ben yine..." Zeki Müren Rah. liden Bülent Hanımdan dinlerlerken
renklerinin nasıl parladığını aşkına, hasretine kavuşmuşun gözleri gibi ışıldadıklarını his etmenin hazzı, duyumu yok mu!
İşte o anların en mutlu insanıyımdır.
Bina nöbetçisi Mevlüt çay getirdi sağ olsun bu hizmeti hürmeti hep yapar da davul sesi duyunca dayanamaz sıvışır.
Kızdığım zaman da "Siz varken buraya kim gelir ne olur ki " der gülerek, beni de güldürür kaytarıkçı Mevlüt! Çok amir gördüm sizin gibisini görmedim bu çiçeklerin güzelliğine hele"
" Haydı haydı yağ yakma !" der çiçeklerime dönerim
Benden ilgi görmez ya da soğuk davrandığımı algılar renkleri matlaşır, boyunları eğilir!..
Küsmüşlüklerini kırgınlıklarını his ediyorum. İnanın tüm bunları görüyor, yaşıyorum
Bezen şarkılar maniler mırıldanırım da sesimin çirkinliğine rağmen keyiflendiklerini algılarım
B kaynaşmamızı kırların dolusu çiçeklerle gak gak vak vak! lıi kargalarla doğanın kaynaşmasına benzetip kendi kendime güldüğüm olur
Hele bir de " Çiçek anaları, bakım anaları Nebiye Hanımın ilgisi anaç sevgisi
birde çiçeklerle baş başa kalınca maniler söylemesi yok mu imrenmekten kendimi alamam!.
Dahası topraklarını saksılarını yeniler, sularının mutlaka oda sıcaklığında olmasına özen gösterir öyle
ki bana stemlendiği bile olur!
Onun kusurunu görünce ben de ona " Üvey ana oldun üvey ana!" derim, derim de mahzunlaşır ağlamaklı olur..
İşte bunca ilgi sevgi olunca doğa da karşılığını veriyor. Nankör olmadığını gösteriyor.
İBakın, sardunyam koyu kırmızı morumsu güzelim çiçekleriyle bir gelinlik içinde süslenmiş
sarmaşığım duvarları tavanı tutmuş, mum çiçeğim sarmal dallar uzatmış koku damlalarını biriktiriyor, şişkin gözeneklerinden belli...
Hasılı çiçeklerim bu ilgi ve sevginin karşılığını fazlasıyla karşılıyor bize sunuyorlar
Nitekim görenleri imrendiren hayret ettirirceisine aralık ocak şubat yanı kış aylarında
hem her tarafın kar ve buzla kaplı olduğu bu yörede burcu burcu çiçekleriyle odamı
evet makam odamı bir botanik oda olarak süslemenin güzelliğini sunar!
Bizi başta emektar hizmetli genç yaşında dul kalmış yuvasını dağıtmayan bir anaç olan Nebiye Hanımın ışıldayan gözlerindeki güzelliği görmek de ayrı bir mutluluk benim için!!!
Elmadağ/ Ankara
1995-96-97 yılları
Bunların gerçekliğini merak edenler için:
a) defterim yazılı kanıttır
b) Avukatlar Mustafa ve Muzaffer beyleri arayıp sorabilirle! Nokta!!!
neşelerine seviniyo
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.