PRATİK BİLGİLER Mİ EŞEĞİN AKLINA KARPUZ KABUĞU DÜŞÜRMEK Mİ?

• 22 Şubat 2018 Perşembe 00:03:33

Efendim, ’’Zamanın birinde bir köyün bir ağası varmış’’ Diye başlayalım söze. O ’’Bir zamanlar’’ denilen zamanlarda hangi köyün ağası yoktu ki zaten. Her neyse. İşte bu ağanın oldukça fingirdek bir kızı ve oldukça saf ama yakışıklı bir yanaşması varmış Mestan adında...

Bir gün ağanın kızı tutturmuş ’’ Ben halamgile gideceğim’’ Diye. Ağa da kızının hatırını kırmayacak bir baba. İllevelakin uzakta bir yerde bir başka köyde yaşayan hala hatunun yanına kızını tek başına göndermek istememiş. Kızının huyunu bildiğinden onu sağlam bir adamına emanet etmesi gerekiyor. İşte bu sağlam ve emin adam da saf Mestan’dan başkası olamaz elbette.

Mestan’ı yanına çağırmış:

- Bak Mestan. Benim kızı alıp, falanca köydeki halasına götüreceksin. Ayrıca şu bir bakraç yoğurdu, bir adet keçiyi ve şu bastonu kızımın halasına yani benim bacıma vereceksin.

Velhasılıkelam ağa kızını, bir bakraç yoğurdu, bir adet keçiyi ve bir adet bastonu Mestan’a emanet etmiş ve Mestan, ağa kızıyla yola düzülmüş.

Bir müddet yol aldıktan sonra nihayet dar bir geçide gelmişler. Tam geçidin önünde ağanın kızı fingirdemiş Mestan’a

- Ben bu dar geçide seninle girmem.

Mestan şaşırmış.

-Niye ki?

Ağa kızı kikirdeyerek cevap vermiş:

-Sen bu ıssız yerde beni ş’aaparsın.

Mestan tüm saflığı ile cevap vermiş:

-Bir elimde keçi, öteki elimde bastonla bir bakraç yoğurt varken seni nasıl ş’aaparım ki? Bu mümkün değil.

Ağa kızı hemen patlatmış cevabı:

-Ondan kolay ne var akıllım. Bastonu yere saplarsın. Keçiyi bastona bağlayıp bastonun tutmacına da bakracı astın mı iş tamam...

Bu fıkrayı niçin mi anlattım ?

Efendim, Ankara’da E.G.O otobüslerinde ekranlar varmış ( Bizim İstanbul’daki bazı İ.E.T.T otobüslerinde de vardır. ) Ankara’daki bu belediye otobüslerinde ÇOK TV adlı bir tv kanalının ’’ Pratik Bilgiler ’’ Başlığı altında bir yayını varmış.

Dün akşam 20.30 seferi sırasında bir arkadaşım bu otobüslerden birine binmiş ve gözü gayrı ihtiyari ekrandaki ’’PRATİK BİLGİLER’’ e takılmış.

Verilen pratik bilgi aynen şu:

Bir dikdörtgen silginin ortasını güzelce oyuyorsunuz. Oyduğunuz kısma önceden hazırladığınız minik kopya yazılı kağıdı koyuyor ve silginin üzerine o sigiye ait markanın vesairenin bulunduğu ambalajı giydirip masanızın üzerine koyuyorsunuz. Yani silginin içinde bir kopya olduğunu öğretmenin anlaması asla mümkün değil.

Evet, yanlış okumuyorsunuz. Böyle bir şey ’’ Pratik Bilgiler’’ Diye sunuluyor. ( Bu sabah 10.15 Otobüsünde de aynı PRATİK BİLGİ yayınlanmış. )

Tam otuz üç sene öğretmenlik yaptım. Bu süre içinde kopya çekmek suçundan disiplin kuruluna sevkettiğim pek çok öğrenci olmuştur. Çünkü kim ne kadar sevimli ve öğrenciliğin vazgeçilmezlerinden biri olarak göstermeye çalışırsa çalışsın kopya çekmek aslında hırsızlıktır. Yani biz öğretmenler aslında kopya çeken öğrenciyi cezalandırırken cezasını verdiğimiz suçun adı hırsızlıktır. Ya da haksız kazanç elde etme gayretini suçlamış ve cezasını vermişizdir. Oysa şimdi bizzat bir büyük şehir belediyesi çocukları ve gençleri hırsızlığa teşvik ediyor ve teşvikle de kalmayıp bunun eğitimini veriyor.

Sanırım bu ve benzeri kötü örneklerden sonra Tekirdağ ilimizde sınıfta bir öğretmen ile dalga geçtikten sonra onu belinden tutup havaya kaldıran öğrencinin o çirkin davranışını anlamakta pek de zorlanmayacağız. Balık baştan kokuyor çünkü.