9
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2024
Okunma
Kahvaltı sonrası keyif çayını içtikten sonra bir iç huysuzluk saldırısına maruz kaldım.
Camı kıracakmış gibi yağan yağmura aldırmadan montu giydiğim gibi dışarı attım kendimi.
Kapının iki-üç metre ilerisindeki arabaya binene kadar sırılsıklam ıslandım desem yeridir...
Yola çıktığımda silecekler yağmur suyunu atmaya yetişmiyordu,ana yola çıkmak üzereyken birden önüme çıkan şu her yerde görmeye alıştığımız kağıt toplayıcıya vurmama santimler kalmıştı...Ben korkudan bembeyaz oldum ,adamın umrunda değildi belli ki alışıktı bu tür şeylere ve o bana ben ona söylene söylene yolumuza devam ettik...
Kırmızı ışıkta durdum hemen yanımda aniden beliren ayakları çıplak tamamen ıslanmış bir çocuk cama vurup mendil uzatıyor , camı açtım mendili aldım ve avucuna bir miktar bozuk para bıraktım arkadan ortalığı yıkan korna sesleri yeşil yanmış meğer, sanki korna çalmasa ben yürümüycem,
geri zekalı muamelesi görmeme bile aldırış etmeden sağdan sağdan giderken yanımdan geçip tekrar korna ve sözle saldırılar eşliğinde ben de söylene söylene yola devam ettim...
Üç beş kilometre ya gittik ya gitmedik bir ambulans sesi hemen sağa çektim benim yerimi alan genç bir sürücü arkadan gelen ambulansa aldırmadan yoluna devam etti siren sesleri giderek artınca nihayet yol verdi zat-ı muhterem, söylene söylene yola devam ettim...
Gideceğim yere yakın bir yerde park edecek bir yer bulmak için bir kaç tur attım nihayet boş bir yer buldum ve park ettim,hemen bir kişi gelip makbuz kesmeye çalıştı kimsiniz dedim bilmem ne park burada park etmek ücretli dedi...Bilmemne büyük şehir belediyesinin falan filan diye saymaya devam etti çaresiz kabul edip söylene söylene yola devam ettim...
Bozuk olan ruh halim iyice perişan olmuştu...Sinir katsayıları katlanarak artmış bu durumu hızlanan kalp atışlarım destekliyordu...
Bir sıcak çay içmek için her zaman gittiğim spor kulübünün merdivenlerini çıkmaya başladığımda yürüme engelli genç bir kardeşimi gördüm ...
Yardım etmemi ister misin? diye sorduğumda yok be abi alıştım ben yıllardır ağır ağır da olsa kendim çıkarım diyince tüm yaşadıklarımı unuttum...
Kahveden içeri girdim kahveci beni görünce çayı alıp masama getirdi ve her zamanki sıcakkanlılığı ile buyur çayını ,nasılsın ? diye sordu...
Çayı yudumlarken dudaklarımdan dökülen tek bir cümle vardı...BOZUK ALLAH`A ŞÜKÜR...