- 743 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AHLAK MI LAKLAK MI?
Ahlâklı Olmak
Toplum ciddi bir hastalık içerisinde. Ahlak içi boş bir şekilde yüklemi alınmış bir cümle gibi ortalıkta tedavül ediyor. Çocuklara başarının ahlaktan daha önemli olduğu aşılanıyor.
Prof.Dr.Üstün DÖKMEN’in dediği Küçük Şeyler’i önemsemeyerek adeta yok oluyoruz. Hep başkalarından bir şey bekliyoruz. Toplumun siluetini görmek için adalet ve eşitlik anlayışına ve bu anlayışı da yaşayışına nasıl yansıttığına bakarak eksildiğimizi anlayabiliriz. Bilinçli bir toplum olmalıyız. İnanıyor musunuz ki veya hiç aklınız alıyor mu bu dünyaya sadece yaşayıp ve ölmek için gelmiş olalım?
Ahlak olmadan ne öğretmen ne öğrenci ne bir memur ne vatandaş ve hatta insan dahi olamayız. Bugün yaşanan Arap Baharı, yakın zamanda yaşanacak olan Avrupa Baharı ve nice olumsuz olguların temelinde insanın doyumsuz ve ölçüsüz yaşayışı yatıyor.
İnsanın olduğu çoğu yerde bir bozukluk var. Sistem kendi içine çekiyor. Bir otelin debdebeli ve şatafatlı görünümü nasıl lobisinden başlıyor ve anlaşılıyorsa; bir kurum veya kuruluşun da (özellikle özel sektör) ahlak görünümü taşıdığı inancın unsuru neyi gerektiriyorsa somut olarak onu ciddi bir şekilde inşa etmek zorundadır. İman ediyoruz ama İslam’ın ilk ayeti olan Oku! emri için ne iş yerimizde ne de evimizde kütüphane yok. İman ediyoruz ama yatırımlarımızda mescide ayırdığımız yer genelde ya en küçük ya da en önemsiz yeri teşkil ediyor. Malum ibadethanelerimiz ya!
Geçmişini bilmeyen geleceğine emin adımlarla ilerleyemez. Peygamberlerin hayatını okusak, sahabelerin hayatını okusak, müslüman demenin ne demek olduğunu bilsek bugün süslüman olmaktan sıyrılırdık. Bizim toplum olarak en büyük sıkıntımız birlik olamamamız. Birlik olsaydı insanlar bugün banka denen bir kurum olmazdı.Ahlaklı yaşamayı öğrenseydik sermayemizden fazla borçlanmazdık ve bankalara muhtaç halde yaşamazdık.Kredi kelimesinin Türkçesi faizdir. Kredi kartı taşımayan kaç kişi gösterebilirsiniz etrafınızda. Hepimiz müslümanız elhamdülillah (!)
Doğru inanıp ve doğru yaşasaydık bugün genelevleri diye bir şey olmazdı. Ahlak nedir diye sorgulamayı bilseydik; bugün millet vekilinden değilde vekil milletini gördüğü zaman çekinirdi.
Ahlakın erdemini bilseydik; erdemli bir insan olurduk.
Bir insan kul hakkı yiyip Kâbe’ye gidiyorsa; orada en lüks otellerde adaba aykırı şekilde dizayn edilmiş gökdelenler içerisinde kendi değerine yukardan bakıyorsa ve yönetimi Kudüs işgal altındayken gaflet ve delalet içerisinde yaşıyorsa ahlakımızı sorgulamamız gerekmez mi?
Yönetimde olanların genel derdi öncelikle insan değil de paraysa. Bir baba için para ailesinden önce geliyorsa; bir anne televizyona çocuğundan daha çok bakıyorsa kaygılı olmamız gerekmez mi?Toplumun temelini aile oluşturur. Ailelerin çocuklarıyla olan iletişimsizliği ise hat safhada.Ben şahsen kaygılıyım kaygılı olduğum için lütfen kusuruma bakın.Saygılarımla.
Av.Fırat SÖYLEMEZ 31.01.2018 23:07
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.