- 865 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM VE YAŞAM (EDEBİ METİN)
Yaşamın insanoğlundan sakladığı en büyük sır ölümdür. Yaşamın satır aralarında gizli olanlar ölümün zirve noktasında açığa çıkarlar. Bu Dünya’ya gelmemize karar verenlerin ölümümüzde tek söz sahibi olmalarını doğal karşılıyorum.
Öleceğini bilmek ama ne zaman öleceğini bilmemek. Yaşamın en büyük dramı ve insanoğlunun aczinin en güzel ifadesidir. Ne zaman doğacağımızı bilmiyorduk ki ne zaman öleceğimizi bilelim diyerek o çaresizliğin çığlığını atarız sadece. Yaşamın sonunda ki ölümü herkes yaşıyor. Ölümden sonra ki yaşamı hiç yaşayan var mı bu Dünya’da? Bu soruda o çığlığın yankısıdır yalnızca.
Ölümle yaşamın rengi kundakla kefenin rengi gibi aynı ama kundakla kefenin kumaşı kadar farklıdır birbirinden. Yaşamın ölümle buluştuğu tek nokta ölümün sessizliğidir sadece. O sessizlik mezarlıkların ıssızlığında ve mevta sahiplerinin suskunluğunda gizlidir. Ölüm gece yaşam gündüzdür. O geceyi kabre inen mevtanın beyaz kefeninde ve onu kabre indiren insanların siyah elbiselerinde en garip tezat olarak yaşarsınız her defin işleminde. Yaşam ölümü hiç sırtında taşıyamadı ama ölüm yaşamı kucakladı hep yavaş yavaş.
Yaşamla her şeyi yaptım, ölümle alay bile etmedim henüz. Her şeyi kabullendim yaşarken ölüm hariç. Zira ölürken yaşadığımı anladım sadece. Yaşadığım bütün savaşları kazandım ve takındığım bütün zafer taçlarını ölümün kapısında bıraktım.
Issız bir adaya düştüğümde bile yanımda olmasını istemeyeceğim tek şey ölümün varlığıdır. Zira ben Azrail’i sevemedim hiç. Yaşamı sevgiliye benzetirim hep, ölümü kayınvalideye. Ama onların ana kız olmasının nedenlerini bir türlü çözemedim. Yaşamak mı zor ölmek mi zor? Yaşayan ölü olmak en zoru, hiç kuşkusuz. Yaşamak mı zor ölmek mi zor? Sen o soruyu en iyisi yaşayan ölülere sor.
Toprağa dönüş yeniden doğuşun ilk işaretidir. Yaşam bir yalan ölüm bir gerçeğin başlangıcıdır. Ruh gökten geldi beden topraktan ve insan bu Dünya’nın üstünde yaşadı. Ve ölümle geldiği yere dönecek. Ruh bedene sordu ayrılacağımız günü merak ediyor musun? Beden ruha dedi ki; birleştiğimiz gün gibi olmayacak ve ben o günü hiç unutmadım ki? Emredildiği günden önce ruhu bedenden üç şey ayırabilir. İçki, fuhuş ve kumar. Onlar Şeytan’ın gözdeleridir.
Yaşanan her şey bir daha yaşanır ama ölüm bir defa yaşanır. Kim ne yaşadıysa kendisi için yaşar ama ölümü bildiğimiz gibi yaşar. Ölümün kapısına geldiğinizde yaşadıklarınız ve yaptıklarınız mutlaka yanınızda olacaktır. Dünyanın dönüşünün durduğu tek yer ölümün başladığı noktadır. Dünya sizin için ve siz yaşadıkça dönmektedir. Her insanın ölümü o yüzden kendi kıyametidir.
Yaşamın tanımlayamadığı tek şey ölümün varlığıdır. Yaşam belki ölüme çare bulamayacak ama onu ertelemeyi mutlaka başaracaktır. Yaşamı bir satranç oyununa çeviren şah hazretleri ölümün son hamlede insanı mat etmesidir.
Ölümün tek rakibin olduğunu bilirsen yaşadığın bütün savaşlardan galip çıkarsın. Yaşam sizin olamaz ama siz yaşamın bir parçası olabilirsiniz. O zaman ölüm size değil siz ölüme hükmedersiniz. Yaşamı öğrenmeyin ama yaşamın sizi tanımasına müsaade edin, zaman tanıyın. Yaşam sizi tanıdıkça ölüm sizi unutacaktır. Savaşarak ölenler bir defa, kaçarak yaşayarak.
Acı bir defa çekilir, Ya yaşarken ya ölürken. Ölüm yaşamın bedelidir. Ölümle yaşam arasında ki fark nokta ile virgül arasındaki kadar ufak, tebessümle hıçkırık arasındaki kadar hüzünlüdür.
Okulu kırdığım gün kadar tatlıydı yaşam. Çünkü o gün seni tanıdım ve şimdi dönüş zamanı Tanrı’ya seninle birlikte. Bu Dünya’yı hiç unutmayacağım. Sensiz gelmiştim ama seninle ayrılacağım. Ben tüm enerjimi yaşamak için harcadım ey Yar! Çünkü sonsuzluğa giderken sana son nefesimde şöyle sesleneceğim demiştin.
Tüm enerjisini yaşamak için harcayanlar ölmekle fazla bir şey kaybetmezler. Ölümden korkanlar yaşamaya cesaret edemez. Savaşarak ölenler bir defa, kaçarak yaşayanlar her gün ölür. Ölüm cesaretle gelirse şeref korkaklıkla gelirse utançtır.
YORUMLAR
Tüm enerjisini yaşamak için harcayanlar ölmekle fazla bir şey kaybetmezler. Ölümden korkanlar yaşamaya cesaret edemez. Savaşarak ölenler bir defa, kaçarak yaşayanlar her gün ölür. Ölüm cesaretle gelirse şeref korkaklıkla gelirse utançtır.
Teşhisi çok iyi koydunuz. Rabbim ölümün bile hayırlısını nasip etsin. Yüreğinize sağlık. Sağlıcakla kalın.
9. Paragaf:
Savaşarak ölenler bir defa, kaçarak yaşayarak.
..........
11. Paragraf:
Ben tüm enerjimi yaşamak için harcadım ey Yar! Çünkü sonsuzluğa giderken sana son nefesimde şöyle sesleneceğim demiştin.
Yazı genel hatlarıyla oldukça güzel sayın zeren, yalnız yukarıda belirttiğim satırlarda eksiklik var sanırım, ya da bana öyle geldi :)