eskiden
eskiden
yani bir kalbe girmenin
cennete girmek kadar farzı
bir miktar sünneti
ve vacibi olacak kadar inançla yüklenip
teoriyi pratiğe evirip
çevirerek alemden
kendini
dönerek yüzünü
yüzünde iz bırakana
bir kalbin etrafında tavaf etmeden
saman altı suyu yürütmeden
sevgilinin taksiren bıraktığı boşluklara
kasten sıza sıza
yaşanmazdı aşk
..
ve eskiden
siyah giyinirdi düşman dediğin
dost bildiklerin ya kenara çekilirdi
ya da yanında saf tutardı
yavşak değillerdi yani
bilirdin herkesin rengini
sesiyle gölgesi aynı istikametteydi
güneş ile belirip
karanlıkta hangi yıldız parlaksa
kucağına kaymazdı misal
eskiden
insan taklidini başarıyla yapan rol modeller vardı
şimdi ise
post modern antilop yığını
ve
bir o kadar gergedan kelebeği
düşman diyorum
müzakere masasında taraf olabilir elbette
lakin
hiçbir yalaka yer bulamaz o masada,,
YORUMLAR
Yazınızı severek okudum,bana çok içten geldi.Eski ile başlayan bir konu varsa hep ilgimi çekmiştir.Bize dünümüzü unutturanlar inanın kendileri asla unutmuyor.Bizim gibi toplumları sömürmenin tek yolu buradan geçiyor.Hep sövdüğüm kahrolası şu Liberalizm Felsefesi,bunun sosyal ve ekonomik hayata etkisi.Sınırsız bireysel özgürlük ve demokratik dünya palavraları.Bireyselliğin ilk başladığı yıllar 80 ler.Başta özgüven herkese iyi geldi.Bir takım bireysel özgürlükler.İkibinli yıllara geldiğimizde şu yukarıda yazdığınız manzara çıktı karşımıza.Eski şarkılar 80 ler,90 lar var dinlersiniz.Otuz yıl sonra 2000 dinlenmeyecek.Özlem duyulmayacak,belkide duyan olmayacak.En önemlisi Aşkı öldürdüler.Yeni nesil gençlerle konuşmanızı tavsiye ederim.Sosyal çevresi ne olursa olsun sorun onlara Aşk nedir,cevaplara hazırlıklı olun ama.
Kaleminize sağlık,çok ayıp ettim çok yazdım.Hakkınızı lütfen helal edin.
🤭🤚🏼
cgececi tarafından 1/19/2018 12:45:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
fransız
yorumunuz hem içten hem de bilgilendiriciydi ..
her nesil bir sonraki nesle eskinin kaybolmuş erdemlerinden bahseder.. görünen o ki bir zaman sonra ne erdem kalacak ne de değer
mekanik bir çağdan dijital çağa adım atmak yetmezmiş gibi yapay olan zekadan evvel yapaylaşmış beyinler doğuyor evvela.. ve ne yazık ki kalp denilen , kabı içinde pille çalışan suni bir şeye dönüşmüş durumda
insan üzülüyor ister istemez
iyi geceler
eskiden.
sahi çok çok eskide kaldı çok değer ve çok insan.
insan gibi insan asla kırmadan, zarar vermeden insanlığını yürekte taşıyan ya da söylemlerle, gıybetle ve kinaye ile zarar vermeyen...
ve şu mesele:
yalaka tabiri.
bir şey ya iyidir ya da kötü bu anlamda havalara çıkaran söylemler aslında sahibine yarıyor ve yalakalık bir şekilde kabul görüyor.
yalnız bir eksik cümle kurdum: karşımızdakine inanmak ve güvenmek hele ki yanılmışsak vay halimize!
Allah korkusu olandan bile çekiniyor insan.
en güzeli: içindekini savunmak ve içi dışı bir olmak.
konuyu dağıttım sanırım.
hayırlı geceler değerli kalem.
saygılarımla.
yalakalık yapmak gibi bir niyetim yok lakin yazınız fena değildi.
teşekkür ederim.
fransız
bireysel olamama sorunu yaşıyoruz.. aidiyet hissi bireysel olmanın ötesinde
kime sorsan en sevmediği şeyin yalan olduğunu söyler..insan düşünmeden edemiyor..yalan söyleyenler uzaydan mı geldi diye
çoğumuz bir önceki kötü tecrübenin vebalini bir sonrakine yüklüyor..ve genelde kim iğne batırsa elimize çuvaldız alıp bunu yapmayana batırıyoruz
ne diyeyim..her şeyin hayırlısı
Gülüm Çamlısoy
Gerisi zaten geliyor.
Her şeyin hayırlısı.