- 725 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Yalnızlık sohbeti.
Yalnız geceler olur, yalnız gecelerin yalnız sabahları…
Yalnız, bir şey vardı atladığımız; yalnız geceler hep uykusuzdu, sabahları da hep umutsuzdu.
Sarmaş dolaştı içimiz, sarmaş dolaştı dışımızla.
Askılarımız hizalı ve dengeliydi bizsiz.
Gömleklerimiz ütülüydü, pantolonlarımız izsiz.
Ne kalmıştı ki hissedebilecek resmiyetsiz.
Sarmaş dolaştık, gözlerimiz öyle, seslerimiz öyle…
Boş ve ıslak mendiller asılıydı gözlerimize.
Duyurmak istedim sana, ulaşılmazdı böyle kalarak sessiz.
Ama ne kalmıştı ki hissedebilecek mesafesiz…
Mesafeler yırttı yalnız sabahları… Gecelerini bir arı kovanına sakladı. Sonra kimse ilişmedi onlara; his olmadığında her şey daha kolaydı, insanlar rahat yürüyordu etraflarında.
Sonra buluştuk yalnız gecelerin yalnız sabahlarında.
Şimdi atladığımız her şey;
Askılar, gömlekler, pantolonlar, gereksiz resmiyetler…
Her şeyin yalnız anlamlarına tutunduğumuz günler…
Aslında, hiçbirinin anlamı yoktu bizsiz.