- 648 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLANTI GÜNÜ
Bir dönem için görevlendirildiğim okul benim en güzel anılarıma şahit olan yerdi. Mezun olduktan sonra öğretmenlik deneyimimi gerçek anlamda kazandığım Nuri Pakdil Anadolu Lisesi... stajyerliğim bile bu kadar heyecanlandırmamıştı diyebilirim. İlk ders programım,ilk öğretim programım, ilk öğretmenler toplantım ,öğretmenler günü etkinliğim ...beni etkileyen o kadar ilk vardı ki ...Bunlardan birisi de aynı zamanda en sevdiğim anılarımdan olan veli toplantılarımdır. Toplantıda hazırlıklı konuşma yapmam gerektiğini düşünüp etkili bir konuşma için elimden geleni yapmak istiyordum.Branşımın benden beklediği rol de buydu bence. Dikkatler bende olacak, çünkü ben Türk dili ve edebiyatı öğretmeniyim. Beklenti yüksek olacak elbette.Ders iddialı çünkü. Bu düşüncelerle toplantı günü okula gitmeden önce heyecanlı bir pazar sabahı geçirdim. Evdeyken kulaklığı takıp rastgele dinlediğim bir radyo programından şu söz zihnime nasıl da yerleşmişti,nasıl da denk gelmiştim bu söze bilemiyorum : ’Bir toplulukta ruh yoksa orada güruh vardır.’
Zihnime oturdu,yerleşti adeta. Toplantı saati yaklaşıp da okula gittiğimde sakindim .
Okulda ilk girdiğim sınıf 10.sınıflardan biriydi. 10-F .Helinlerin sınıfı.Heyecanlı olduğumu söylediler,ne kadar çaktırmamaya çalışsam da ilk toplantım olduğunu anlamışlar, Belki de öğrenciler söyledi hocamız yeni diye ,bilemiyorum artık ama elim ayağıma dolaşmadı tabi ,konuşmalarımdan dolayı beni idealist bulduklarını söylediler sınıfça .Özgüvenim arttı benim de sonra oradan çıkıp H’ye girdim.İbrahim’in sınıfı... İşte ibrahimin babası gelmişti abisiyle birlikte. Sınıfın en iyisiydi ibrahim, okulun en iyisiydi hatta. Övülmeyi hak ediyordu ve o muthiş sözü söylemenin zamanı gelmişti. İbrahim gibiler oldukça o topluluklar güruh olmazdı. Babası gururlanmıştı elbette. O da hak ediyordu bunları duymayı.Söz sırası babadaydı. Bey Efendi toplantı bitmeden önce bir söz aldı ve şunları söyledi: İbrahim’den kimse şikayetçi olmadı şimdiye kadar, hep memnun olduklarını söylediler ama biz anlaşamıyoruz dedi,şaşkınlıkla dinlemeye başladım ben de herkes gibi .Ben doktor olmasını istiyorum. O avukat olmak istiyor. Bu konuda hiç anlaşamıyoruz hoca hanım, İlle de avukat olacam diyor. Vazgeçmiyor ibrahim. ’Ben de güldüm bu sözüne tabi ki. Tek derdiniz o olsun dedim ve güldüm. Ne diyebilirim ki, kararı kesin şimdilik , üniversitesini bile seçmiş çocuk .Kararlarını kendisinin vermesi daha önemli ,bir hedefinin olması çok güzel dedim ve aslında sınıf geneline kısa bir mesaj verdim .hedefi olmayan geminin rotasını rüzgar belirler,öyle değil mi? Hedef çok önemli. Günümü böyle dolu dolu geçirdiğimi düşünerek sınıfları dolaşmış ve nihayetinde ilk veli toplantısı deneyimimi de böylece edinmiştim.