- 1156 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Şiddet
Gerek yazılı ve gerekse görsel basında, son günlerde daha sık tanık olduğumuz bir konu. Şiddet...Hernekadar ayranı tez kabaran bir millet de olsak, böylesine yaygınlaşmış olması hayli düşündürücü. Genelde kadına şiddet olayları gündemi daha çok oluşturuyor. Gerçekte de öylemi acaba?
Şiddetin her türlüsüne karşı olmakla beraber; hayvana, çocuğa, ve erkeğe şiddet az mı ülkemizde? Tekmelenen, taşlanan ve sopayla dövülen, hatta silah çekilen hayvanları görmezden nasıl gelebiliriz?
Hemen hergün özellikle ev hanımlarının maruz kaldığı şiddet, çalışan bayanlara uygulanmıyor mu? Onlar muaf mı ? Peki, ya erkeğe şiddet uygulanmıyor mu? Gün yüzüne çıkarılamayan, şiddete maruz kalan ancak bunu içinde yaşayan erkeklerin sayısı az mı acaba?Ama yaratılışları itibariyle içine gömülüp yaşanıyor.
Şiddet dediğimiz, illa ki kaba kuvvet değil. Su şişesini veya terliği fırlatmak değil. Su şişesini silah olarak görürüz de can yemeyi, psikolojik şiddeti ne olarak görmek lazımdır. Yorgun argın ekmek kavgasından evine dönmüş bir erkeğin daha kapıda karşılaştığı kavga, şiddetin hangi boyutunun göstergesidir? Hatta ki eşlerinden dayak yiyen, hırpalanan, tırmıklanan erkeklerin sayısı az mıdır? Ama içe sindirilir, genelde dışarıya yansıtılmaz. O zamanda gündeme pek gelmez. Gelse de sıradan , adi bir vakıa olarak kaybolup gider. Ha kadının gücü erkeğe yeter mi? Hangi erkek karısının fiziki gücü karşısında acze düşer? Yok mudur? Vardır var. Hem yukarıda da dediğim gibi şiddeti sadece fiziki güç olarak algılamamak gerek. Tokat acısı geçer ama ya dil yarası.Yaşanılan travmaları hiçbir canlının atlatması kolay değildir.
Ekmeğinin derdinde olan, sabahın kör karanlığından akşamın alaca karanlığına kadar işyerinde bulunan kadınlarımızın gerek mesai arkadaşlarından ve gerekse amirlerinden maruz kaldığı şiddet de azımsanmayacak kadar çoktur.
Çocuklarımız da ha keza. Ya evde anne babalarından ya da kardeşlerinden ve hatta okulda öğretmenlerinden dahi şiddet uygulanan yavrularımızın sayısı da az değildir. Otizmli bir yavruya yapılan uygulama daha çok tazedir belleklerimizde. Eğitim adına işlenen eğitim cinayeti...
Dedim ya; ayranı tez kabaran bir milletin fertleriyiz. En tepeden en alt kademeye kadar böyleyiz. Adeta içimize işlemiş. Örf, adet, gelenek,görenek, kültür, eğitim ne dersek diyelim. Var bir uyuşmuşluk. Maalesef eğitimli dediğimiz kişilerde dahi gördüğümüz ama engelleyemediğimiz... Sıcak kanlıyız vesselam...
Refik
26 . 12 . 2017
İstanbul
YORUMLAR
Baba anneye bağırarak veya darp ile şiddet uygular veya anne babaya uygulalar çocuğun gözü önünde bazen veya görmesede duyar çocuk, normal bişey diye kazır beynine kendide uygular kendinden güçsüzlere, küçüklere veya canlılara biz büyükler davranışımızla örnek olmalıyız çocuklarımıza kötüyü görmemeliler bizlerde. Ne kadına haktır şiddet ne erkeğe ne çocuğa nede hayvanlara, merhamet duygumuzu geliştirmeliyiz şiddet duygumuzu değil her insan biraz sinirlidir evet baskılamayı öğrenmeli öğretmeliyiz.şiddeti kimse hak etmez, sevgi ile davranöak yanlışları sevgiyle düzeltmek ne güzeldir.tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarıyorsa insanları düzeltmez mi?. Bu anlamlı makeleyi yazan yüreğinizi kutlarım.saygılarımla...