- 506 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Korkulur Valla Biz Engellilerden
“Sağır Ve Dilsize Slogan Atmaktan Hapis” başlıklı haberde Muş’un Malazgirt ilçesinde 26 Nisan 2011 tarihinde kapatılan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) öncülüğünde başlatılan sivil itaatsizlik eyleminde "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuklanan duyma ve konuşma engelli Kenan Keklik’e (54) verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasının onandığı açıklanan 1 Kasım 2017 tarihli haberi okuduğumda şaşırdım kaldım.
“Örgüt lehine slogan atarak örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası onanan 54 yıldır ne konuşabilen ne de duyabilen Muş ve Van’da bulunan Devlet Hastaneleri ile GATA tarafından verilen yüzde 75 engelli raporu bulunan Kenan Keklik, “54 yıldır ne konuşuyor ne de duyuyorum. Peki, nasıl oluyor da slogan atıyorum?” diye yaşadığı sorunu dile getirmiş.
Bu haberi okuduğumda 3 yıl önce Gaziantep ilinde yaşanan benzer bir olayı hatırladım…
3 yıl önce 9 Ekim 2014 tarihinde Gaziantep ilimizde IŞİD’in Kobani’ye saldırısını protesto edenler ile karşıt görüşlüler arasında kentin çeşitli semtlerinde silahlı çatışmalar yaşanmıştı. Çıkan olaylar nedeniyle 5 kişi ölmüş bir kişi ise silahla kol, bacak ve göğsünden vurulurken belden aşağısı felç kalmıştı.
Kol, bacak ve göğsünden vurularak felç kalan kişinin adı Şehriban Sertkal’dı.
20 yaşında hayatının baharında vurularak felç kalan Şehriban Sertkal’a bir darbede polisin hazırladığı belgelerde gelmişti…
Polis tarafından hazırlanan belgelerde ’Kasten yaralama, …….. terör örgütü üyesi olmak, …….. terör örgütü adına eylem ve faaliyette bulunmak, Terör örgütü propagandası yapmak, 2911 sayılı kanuna muhalefet, Mala zarar verme, Görevli memuru yaralama ve direnme’ suçları ile şüpheli gösterilmişti…
Bahsettiğim olayla ilgili daha fazla detayı o dönemlerde medyalarda okuyanlar olmuştur. Öyle ki konu TBMM’ne de taşındığı için bilmeyen ve duymayan kalmamıştı.
Buraya kadar yazdıklarımdan, “Ne var bu haberde, olaylara karışan biri çatışmalar esnasında vurulmuş. Her gün karşılaşıyoruz buna benzer haberlerle” diye düşünecektir.
Haklısınız. Bende olsam aynı şekilde düşünürdüm.
Ancak olayların detayını öğrenince bir kez daha önyargılı düşünmekte olduğumu anlamıştım. Madalyonun arka yüzü olduğunu nedense hep unutuyorduk…
Gelelim madalyonun arka yüzüne…
Sıkı durun, polis tarafından hazırlanan belgelerde ’Kasten yaralama, …….. terör örgütü üyesi olmak, …….. terör örgütü adına eylem ve faaliyette bulunmak, Terör örgütü propagandası yapmak, 2911 sayılı kanuna muhalefet, Mala zarar verme, Görevli memuru yaralama ve direnme’ suçları ile şüpheli gösterilen Şehriban Sertkal’da doğuştan “İŞİTME ve KONUŞMA” engelli birisiydi…
Evet, yanlış okumadınız doğuştan işitme ve konuşma engelli olan 20 yaşında (şimdi 23 yaşında olmalıdır) hayatının baharında olan Şehriban Sertkal, vurulduğu olaylarda terör örgütü üyesi olmaktan ve propagandası yapmaktan suçlanmıştı.
Şehriban Sertkal’ın babası Teyyip Sertkal ise “Felç kalan kızım şimdi ‘Terör örgütü üyeliği’ ve ‘Yaralama’ ile suçlanıyor. Beni en çok üzen ise bugüne kadar bana ‘Baba’ dememiş olan kızımın terör propagandası ile suçlanmasıdır" diyerek yaşadığı üzüntüsünü dile getirmişti…
Bu olayı da o tarihlerde okuyunca şaşırıp kalmıştım… Şimdi de Kenan Keklik’in yaşadığı olayı okuyunca şaşırmıştım… Galiba bu ülkede şaşırmadan yaşayamayacağız…
Keşke terörist denilen kişilerin tamamı da kolundan, bacağından, gözünden ve kulağından engelli olan bizler gibi aynı düşüncede ve fikirde olsalar, kendisine, ailesine, çevresine ve topluma faydalı birer insan olabilmek için bir şeyler yapabilseler...
Yazık ülkemizin geldiği noktaya baktıkça yüreğim sıkışıyor, ruhum acı çekiyor...
İşitme ve konuşma engelli birilerinin bağırarak slogan attığını ve örgüt propagandası yaptığını tüm dünyaya göstermiş ve öğretmiş oluyoruz bu olaylarla...
Göğsümüzü gere gere dolaşabiliriz, artık sırtımız yere gelmez...
Savulun yoldan geliyor engelli teröristler…
Kimi akülü tekerlekli sandalyesini tank yerine kullanacak kimi işitmese de, konuşamasa da bağırarak diğerlerini yönlendirecek ve slogan atarak coşturacak, kimisi de koltuk değneklerini makineli tüfek yerine kullanacak ve önüne geleni tarayacak...
Korkulur valla biz engellilerden…
Nasıl olsa ülke nüfusunun %12,29’unu biz oluşturuyoruz…
Varın gerisini sizler düşünün…
Ali Haydar Koyun
Yazar/Engelli Aktivist
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.