- 2344 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ŞARAP BEN VE TANRININ KÖYÜ.....
____ayaza çalıyormuş günün rengi.tenha bir dalgasında düşmüşüm odanın ortasına anamın rahminden kopar gibi.ebemin soğuk ellerinin sıcak şaplağı duyulmuş en kaba yerimde.çarşafa sarılıp......ağlamışım........
///
///
///
///
____hayalbaz ve hoyrat çocuksu karadeniz günleri kovalarken bir birini para kazanma gerçeği ta o zaman kazınmış beynimize,kocaman bacaları olan küçük evlerimizin akşam sohbetlerinde.denizin benim için getirdiğine inandığım bakır telleri toplardım cennet bahçesinin az bulunan nimeti sayarak.
kazanma duygusu ile kol kola gelen ve yüzümün ortasına yerleşen mutlu tebessümü satmışım, farkında olmadan yediğim
yabancı bir tokadın üçlü saltosuna.oralar tekin yerler değilmiş.
nenemim koca memelerine saklandım.........ağladım.........
///
///
///
____üniversite özlemlerimi konuk ettiğim ,mabedsi kayalıklarınından karadenizin ,koşarak gittim kayıt kokulu günlerine beytepe kampüsünün.kırmızı sarı renkteki pankart sinemasının tam karşısına geçip ,daha önce gördüğüm bir rüyayı okurken tanıştım , mavi üniformalı siyahi haydar ile
kalemlerime sarıldım........ağladım....................
///
///
///
_____soğuktan kararmış buzlarınıda türkü söylerken erzurumun
üşümekten morarmış dudaklarını demli bir bardak çay umudunda ısıtırken tanıştım ASUMAN ile.her yudumunda çayının, orospusal bir direniş sergilerdi hayata karşı urfa gülü.
sonra .....geleceğe dair umudi bir düş griliğinde koşturmuşum halbuki onu , sokak başlarına habersizce barikat kuran azrailin tezgahına düşürmüşüm bilmeden..........bembeyaz bir gaz yumağı oluvermiş elleri sonrasında.otopsi saatlerini araken koridorlarda, bulduğum buzlu sızı ma sarıldım..........ağladım............
şimdi şarap a kurulmuş ,çıldırmış saatim ben.çalarsam kuduracak köpek gibiyim.zıkkım gibi içtim sigarayı...dumana sarıldım ...........ağlayacağım..........
_______yanan bu köy kimin ?
YORUMLAR
Daha önce de başka yazınız için yazdım mı hatırlayamadım şu an. Bazı tümceler şiir dizesi gibi. Şiirlerinizi severek okuyorum. Düz yazılarınızı da düz yazı tadında okumak istiyorum. İnanıyorum ki, yazılarınız da şiirleriniz gibi başarılı olacaktır. Yazıyı beğenmediğim anlamı çıkmasın lütfen...
Öncelikle söylemlerime başlamadan önce çok güzel bir yazı olduğunu dile getirmek istiyorum...evet yolcu ve zuzu arkadaşlarımız dile getirmişler zaten dediklerine sonuna kadar katılıyorum...ama ben de vurgulamak istiyorum!daha önceki şiirlerine yazdıgım bir yorumda da söyledim edebi sanatlardan hüsn-i tali'li kullanman gerektiğini..bir olayın meydana gelişini gerçek sebebinden farklı olarak hayali ve daha güzel bir sebebe bağlama sanatı olan,güzel adlandırma sanatı olan hüsni talil'li kullansaydın daha güzel ve daha sanatlı olurdu yazın!..tekrar vurgulamak istiyorum yazın öyle güzelki neden bu kullandığın argo sözcükler yazının edebi yönüne gölge düşürsün?senin yazılarını ve şiirlerini beyenerek okuyan ben istemezsek sen ister misin hiç?bence bi an önce bu söylediklerime kulak vermelisin...şiirlerini ve yazılarını beyenerek okuyorum...bu yüzden yazılarının bu edebi sanattan yoksun oluşunu dile getirmek istedim...umarım umarım bi dahaki sefere buraya ekleyeceğin çalışmalarda tekrar aynı şeyleri dile getirmem:)bu iki oldu:)ama sorun degil eğer yine aynı şeylerle karşılaşırsam tekrar söyleyeceğim ona göre:)yüreğine sağlık başarılar diliyorum...---SILa---
Şairanelik şiire yakıştığı kadar yakışmıyor düzyazıya.Şairane söz,nesnel karşılığı olmayan sözdür.Divan edebiyatını sosyal karşılığı olmayan ve sonunda mazbutlaşan bu şairanelik yıkmıştır.Güçlü sıfatları şairanaliğe dönüştürmek edebiyata bulaşmış her bireyin yeteneği olabilir.Ama unutmayalım ki güçlü sıfatlarla dile getirilen şairanelik edebiyatta acemiliğin belirtisidirde aynı zamanda..Ben sevgili Murat'ın divani bir tarzda yaratıcılığını kaybetmesine en fazla üzülecek biriyim.Onun yaratım yeteneğini daha duru kurgularla dışa vurabileceğine tabiki inanıyorum.Ama Murat'ın şiirlerini ve yazılarını her okuyuşumda 'hani bunun ilk sahibi'kuşkusunu yaşamak istemiyorum.
Sözümü Niyazi AKINCIOĞLU'nun Edirne şiirinin giriş bölümüyle kapatmadan Muratın hüzünlü yaratıcılığını selamlıyorum.
Bir yerde görürsen ki:
Ağır ve edalı akar
dal dal söğütleri öperek
samur üç belik gibi
üç koldan sular;
müjdeler olsun efendim:
Edirne'desin