ÇINAR OZAN ALİ KIZILTUĞ
ÇINAR OZAN ALİ KIZILTUĞ YAHYA AKSOY
13 Aralık 2017 günü sabahın seher vaktinde "Hakk’a yürüyen" gönlü, gözü ,özü ve sözü tok, ülkesini ve insanları yücelten çınar halk ozanı Ali Kızıltuğ, Ozanlık-âşıklık geleneğinin gonca gülü olarak ,unutulmaz eserleriyle gönüllerde , sazlarda ve dillerde hep yaşayacaktır.
Kültür ve Turizm bakanlığı HAGEM yayını olarak 1992 yılında arşiv kayıtlarını esas alarak çıkardığımız "Yaşayan Halk Ozanları Antolojisi"nde ,370 sayfada yer alan 500 halk ozanına ait öz geçmiş ve iki şiiri yer almıştır.
"...Kızıltuğ’um âşıklarda gülen yok
Odur budur ikrarında duran yok
Bundan sonra bağlamaya gerek yok
İsterse sazını kır git desinler."
1944 yılında Sivas’ın Divriıği ilçesine bağlı Mursal köyünde doğdu.
1958 yılında bağlama çalmaya başladı. Bağlamaya ilişkin temel bilgileri köyünde bulunan Abbas ustadan öğrendi. İlk yıllarda başka aşıkların eserlerini ve yöresel türküleri seslendirdi
1969 yılında ilk plağı olan “Asrı gurbet harab etmiş köyümü” çıktı. Bugüne kadar 103 plak ve 87 kaseti yayınlandı. 2160 eseri bulunmakta ve bunların 550 tanesi başka sanatçılar tarafından seslendirildi.
1969 dan bu yana sadece kendi eserlerini seslendiriyor. Eserlerini hazırlarken genellikle önce şiir olarak yazıp sonra onları besteliyor. Ancak doğaçlamada çalıp söylüyor, 1971 yılında İstanbul Tepebaşında yapılan ve tüm ozanların katıldığı bir atışma yarışmasında birinci seçildi.
1973 de Ankaraya yerleşti. Aşık Veysel ve Aşık Mahzuni onu en çok etkileyen aşıklardır.
Uzun sap bağlama çalıyor ve bağlamasını hüseyni düzenine akort ediyordu.
“Baykuşlara kalan köy” ve “Sorma efendim” adında iki kitabı yayımlandı.
Memur emeklisi ve 4 çocuk babası olan Ali Kızıltuğ halen Ankara’da ikamet etmekte ve kendisini şöyle özetliyor: “Ne yarimden vazgeçtim, ne sazımdan vazgeçtim, ne de vatanımdan vazgeçtim. Nasıl Mursal’dan geldiysem, o nazlım, sefil, tertemiz bir köylü çocuğu isem şimdide aynıyım…”.
2011 yılında İstanbul da Sivaslı sanatçıları birliği tarafından düzenlenen ”Ustaya Saygı” adlı programda yılın ozanı seçilerek onur plaketi aldı.
2012 yılında Ankara Halk Ozanları Derneği Başkanı Kenan Sahbudak tarafından ”Ustaya Saygı” ve ”Yılın Ozanı” ödülü verildi.
Ozanlar Antolojisi’nde yer alan şiirinde şöyle demekte:
" Değirmen döner mi koyma suyunan
Üstünden bir dere çay akmayınca
Uzaktan belli olmaz kör ile şaşı
Yakından yüzüne tam bakmayınca.
Kendini bilmezden sırrını sakla
En düzgün yollarda atarsın takla
Her olur olmazla oturup kalkma
Özüne sözüne tam bakmayınca.
Kızıltuğ’um kolay değil yazarlık
Güzel olmayınca değmez nazarlık
Raftaki kumaşa etme pazarlık
Astarı bezine tam bakmayınca."
"Gonca gül olmazsa bülbüller ötmez" diyen,ozanlar çağlayanının gürleyen sesi,gönül dostum çınar ozan Ali Kızıltuğ, geride bıraktığı anıları ve eserleriyle gönüllerde ve halk edebiyatında özgün ve özel yerini hep koruyacaktır. Işıklar içinde uyusun. Ozanlar ölümsüzdürler. Ozanların-âşıkların ve halk şairlerinin ölümsüz yeri ,halkın gönlüdür.