- 475 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GELENEKLER VE DİN
Dini konular aslında benim en son yazmak istediğim konulardır. Ben dini bir eğitim almadım, bilgilerim tamamen merakımla, okuyarak, dinleyerek öğrendiklerimden ibaret.
Peki, öyleyse neden yazıyorum? Dini bilgilerin ehilleri tarafından verilmesi gerektiğini de biliyorum ama ne yazık ki o kadar bariz hatalar yapıyoruz ki bu hataların hata olduğunu anlamak için illa dil âlimi olmak gerekmiyor.
Eğer yolunuz düşerse “Hıdırlık” diye anılan mezarlık ve yatırları, özellikle pazar günü ziyaret edin. Orada mesire alanları var, oturun bir de çay için ve izleyin yatırları ziyarete gelenleri.
Ben sizin yerinize izledim geçen pazar.
Hiç ardı arkası kesilmeyen bir trafik var. Bir gitmeden biri geliyor. Kimi oğlunu evlendiriyor, kimi sünnet düğünü yapıyor.
Konvoy halinde geliyor arabalar. Gelin arabasından gelinle damat iniyor. Arkasında çok yakınlarından olaşan bir grup ve önde de kamere çekimi yaparak, arka arka yürüyen biri. Yer Arnavut kaldırımı olduğu için gelin ince topuklarla yürümekte zorluk çekerken damat yürümesine yardımcı oluyor. Gelin son moda bir gelinlik giymiş, güzelliklerini sergilemekte oldukça cömert. Yalnız dış kapıdan girerken o uhrevi ortamla bir çelişki oluşturduğunun farkında. En azından farkında olan birileri var. Duvak yardıma koşsa da yeterli olmuyor. Son bir çaba ile bir yazma bulunuyor. Duvağın üzerinden iğreti olduğu her haliyle belli olan bir şekilde örtülüyor. Bu şekilde Kereb-i Gazi’nin huzuruna varılıyor. Pazar günü türbenin kapısı da neden olduğu bilinmeyen bir şekilde kilitli. Dışarıcıdan dua ediliyor. Gelinin ardındakileri anlatmaya hiç gerek yok. Onlar örtünmeye bile gerek duymuyorlar. Aslında onlar dua falan da etmiyorlar. Muhtemelen film çekiminde figüranlık olsun diye bulunuyorlar.
Ellerini açan bu gençler ne dua ediyorlar, kime dua ediyorlar ve dualarında ne istiyorlar bilemem. Bildiğim ve gördüğüm bir şey varsa o da gençlerin oradan ayrılırken büyük bir gönül rahatlığı taşımaları. Tüm vazifelerini yapmış insanların huzuru ile ayrılırken bir daha ne zaman böyle bir ortamda bulunur onu da bilemem.
Dini bilmeyen insanların adetleri din zannetmeleri çok tabi. Ve nasıl olmuş bilmiyorum ama evlilikte tek riayet etmeleri gereken kuralın da bir türbe ziyareti olduğunu sanmak da bu durum da normal herhalde.
Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Gençleri uğurlarken akşam verilecek düğün yemeğini gözümün önüne getiriyorum. Umuyorum ki bu güzel girişime alkol karıştırılmaz, umuyorum ki o çevrede “içkisiz düğün mü olurmuş?” diyenler yoktur.