- 866 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DESTEK GAZETECİNİN DENEYİMLERİ
‘DESTEK GAZETECİ’ DENEYİMLERİNİ ANLATTI
1. Mustafa Toga kimdir. Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
01-10-1958 yılında Kadirli’de doğdum. Manisa Salihli’den evliyim.
Röportaj: Gülgün Yalvaç/Süleyman Arasan/Hür Işık Gazetesi-MANİSA 2016
Eğitim hayatına gelince; Kozan Faydalı Köyü İlkokulu, Kadirli Ortaokulu ve Ceyhan Endüstri Meslek Lisesi - Torna Tesviye bölümünü bitirdim.
Ankara Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesine (ön lisans) 2 yıl devam ettim ve 1976 yılında okuldan ayrıldım. Yüksek eğitimime; Adana Çukurova Üniversitesi, Ceyhan Meslek Yüksek Okulu’nda devam ettim. İşletme-Muhasebe bölümünden mezun oldum.
Askerlik hizmetini; 46. grup Yedek Subay 6. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı, Kırkağaç-MANÍSA da 4 aylık kısa devre olarak yaptım.
14-12-1979 tarihinde Hollanda’ya gittim. Yüksek eğitimime Avrupa’da devam ettim. Hogeschool Rotterdam - Eğitim Bilimleri Fakültesi, Türkçe bölümünden mezun oldum.
Bitirme tezimi: Aşık Tarzı Şiir Geleneği ve Batı Avrupa’daki Saz Şairleri üzerine hazırladım. Daha sonra Hogere Pedagogisch Onderwijs -Thomas More 1 yıl devam ettim, Anadili ve Kültürü Eğitimi Öğretmenliği diplomasını aldım.
07-12-1991 den 03-04-2013’e kadar Rotterdam’da (HOLLANDA) Türkçe Öğretmeni olarak görev yaptım.
1988 yılında KNVB (De Koninklijk Nederlandsche Voetbalbond) Futbol Hakemliği kursunu bitirdim. 1988-1996 yılları arasında Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonunda kokartlı hakem olarak görev yaptım.
Hollanda’da 1998 - 2002 dönemi için Deelgemeente Delfshaven / R’dam İlçe Belediyesine D66 partisinden meclis üyeliğine seçildim..
2007 yılında Türkiye Edebiyatçılar Derneğine üye oldum. Yine aynı yıl Time Media Group’un Gazetecilik seminerini bitirip basın sertifikasını aldım.
1989 yılından 1997 yılına kadar Marmara Dergisi’nde yayın kurulu üyeliği ve köşe yazarlığı yaptım. 2002-2006 yıllarında İnterturk Haber’de yazarlık yaptım. Platform Dergisi muhabirliği, Atv Avrupa (Avrupa’da 7 Gün), Euro D (İş ve Yaşam), Kanal 7 (Avrupa Ekspres)’de görev yaptım. Bizim Ece Edebiyat, Kültür ve Sanat Dergisi yurtdışı (Hollanda) temsilciliğinde bulundum.
Kırçiçeğim adlı eserim Yaylacık Türküleri tarafından bestelendi. Dil mi? Language mı? Şiirim, Utrecht Anadili Vakfı tarafından Hollanda Temel Okullarında ki Türkçe bölümünde ders konusu olarak okutuldu. BizimEce Antolojisi’nde yer aldım.
2.UZUN YILLAR AVRUPA’DA GÖREV YAPTINIZ? AVRUPA’DAKİ BASINLA TÜRKİYE’DEKİ BASININ ÇALIŞMALARI ARASINDA BİR FARK VAR MI? BU KONUDA BİR ÖDÜLÜNÜZ VAR MI?
Avrupa’daki Türk basının en büyük eksiği bir çatı altında toplanamamaları. Yani Türkiye’deki gibi Gazeteciler Cemiyeti/Derneği yok. Basın mensupları ferdi olarak çalışıyorlar. Bu konuda zaman zaman kendi aralarında bir araya geliyorlar ya da Gazeteciler Gününde veya T.C Büyükelçiliği, Basın Müşavirliğinin davetlerinde bu konuyu konuşuyorlar, maalesef bu güne kadar somut bir adım atılamadı. Türkiye’deki basın çalışmaları ile ilgili farkı soruyorsunuz. Avrupa da ki gazeteciler arasında dayanışma var. Elbette rekabet de var, haber atlatmak için yarış da var ama Avrupa da yayınlanan çeşitli yerel dergilerin muhabirleri olsun TRT, ATV Avrupa, EURO D, KANAL 7, SAMANYOLU, STAR TV veya AA Ajansı, Hürriyet, Milliyet, Zaman, Türkiye Gazetesi, Sabah v.s gibi gazetelerde çalışan basın mensubu arkadaşlar arasında her zaman diyalog var. Nedense Türkiye de ki basın mensubu arkadaşlar bir birlerini rakip olarak görüyorlar.
Türkiye Hollanda Dostluk Vakfı tarafından, Hollanda-Türkiye 400. Yılı anısına ‘Destek Gazeteci’ onur ödülünü aldım.
3.SALİHLİ DAMADI OLARAK BİZE SALİHLİ’Yİ ANLATIR MISINIZ?
Avrupa’da olsun Türkiye’de olsun bir çok yeri gezdim, gördüm. Salihli doğa yapısıyla olsun, tarımsal alanlarıyla olsun, insan ilişkilerinde olsun, sanatsal kültürel çalışmalarda olsun, odun köftesiyle olsun çok farklı bir yer. 2157 metre yükseklikteki Bozdağ kayak merkezine tırmanırken Salihlinin Gökköy, Allahdiyen gibi yaylalarının içerisinden geçersiniz. Mis gibi tescilli Salihli kirazının, şeftalisinin kokusunu içinize çekersiniz. Kırkoluk’ta buz gibi memba suyu kana kan içersiniz. Kurşunlu Vadisi ve şifalı kaplıcalarının ünü Türkiye sınırlarının aşmış vaziyette. Şubat ayında Salihli Belediyesinin katkılarıyla organize edilen ve bölgenin kültürel aktivitelerinden birisi olan deve güreşlerini izleyebilirsiniz. Marmara Gölü, Demirköprü barajı ile bereketli Gediz ovasına sahip. Gözünün alabildiğince uzanan üzüm bağları bölgenin başlıca geçim kaynağı. Ayrıca son yıllarda on binlerce dönüm araziye dikilen zeytinlerden elde edilen % 0.05 asit oranıyla Organik Zeytinyağı markalaşmaya gidiyor. Dünyada altın paranın ilk basıldığı Sardes Harabeleri ve Bintepeler Tümülüsleri gibi tarihi mekânlara sahip. Yeşil deyince renklerin her tonunu sırtını Bozdağlar’a dayamış Salihli’de görebilirsiniz. En büyük avantajı Ankara-İzmir otoyolu üzerinde olması. Bunları anlatırken gözlemlediğim eksikliklerini de anlatayım. Salihli turizmde hak ettiği yerde değil. Günlük iş istihdamı yönünden olsun sağlık sektöründe olsun çevre ilçelerden gelenlerle birlikte 800.000 kişiye hitap etmesine rağmen yeterli sanayileşme yok. Organize sanayi bölgesi yeterli değil. Tarıma bağlı kalmış. İzmir üç metre ötesinde ayrıca Manisa’nın Büyükşehir nimetlerinden yeterlice yaralanamıyor. Birkaç işletmenin dışarısında günlük 50 bin taşıtın geçip gittiği otoban kenarı işletmeciklerinden yeterlice faydalanamıyor. Bir düşünün bu taşıtların yüzde yirmisi durup Salihli esnafından alış veriş yapsa şehre ne kadar sıcak para akacak.
Kısaca eksileriyle artılarıyla yalancı cennet Salihli yaşanılacak yer.
4. MESLEĞİNİZDE UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?
Tahmin ederim 2008 yılıydı. Hollanda’ ya ziyarete gelmiş bir bakanımızın programını takip ediyoruz. Konferansın sonuna doğru bir anda kameranın ekranı karardı. Akü bitmiş. Artık bozuntuya vermedik çekiyormuş gibi devam ettim. Tabi ondan sonra yedek aküyü yanıma almamazlık etmedim.
5. YILLARDIR SALİHLİ SANAT DOSTLARI ÜYESİSİNİZ? AVRUPA’DA DA SANAT ÇALIŞMALARINIZ OLDU MU? YAYIMLANMIŞ KİTAPLARINIZ VAR MI?
Salihli Sanat Dostlarının bir üyesi olmaktan çok memnunum. Her iki haftada bir toplanıp sanat, edebiyat, şiir hakkında sohbetler etmekten haz duyuyorum. Salihlinin kültürel, sanatsal alanda sesinin ulusal arenda duyulmasına bir nebzede katkım oluyorsa ne mutlu bana.
Hollanda’da Balad Şiir Vakfı’mız var. Zaman zaman arkadaşlarla değişik bir şehirde toplanıp sohbet edip, şiirler okuyoruz. Tabi şiirlerimizi iki dilli olarak, Türkçe ve Flemekçe olarak icra ediyoruz.
Bugüne kadar 4 kitabım yayınlandı. Bunlardan ikisi şiir, biri öykü, biri röportajlar olmak üzere. Sırada baskıya hazır bir kaç yapıtım daha var. Onları da en kısa zamanda yayınlamayı düşünüyorum.
6.HAFTA SONU BİZİM ECE ŞİİR ŞÖLENİNİ GERÇEKLEŞTİRDİNİZ? SANAT DOSTLARI OLARAK BU ETKİNLİĞİN NERESİNDESİNİZ?
Daha önce söylediğim gibi Salihli bir marka şehir. Kültür, Sanat, Edebiyat çalışmalarında bir çok ilimizden daha ileri. Salihli’ye “Şiirin Başkenti” deniyor. Acizane benim fikrim bunu söyleyenler mübagla etmiyorlar. Şöyle dönüp bir muhasebesini yaptığınızda en uzun soluklu şiir ikindileri programı Salihli’den başka nerde yapılmış. Belediyemiz geçtiğimiz günlerde 53.cüyü gerçekleştirdi. Aynı keza Bizim Ece Şiir Şölenlerinin 13.sü yapıldı. Sanat Dostları üyesi arkadaşlarımın Şiir Şöleninin düzenlemesinde ne kadar emeği varsa benim de o kadar bu etkinliğin düzenlemesinde katkım var diye düşünüyorum.
7.KİMLER BU ETKİNLİĞE KATILDI? KISACA KATILIMCILARI TANITIR MISINIZ?
Bu yıl 13. sü düzenlenen Bizim Ece Dergisinin organize ettiği Şiir Şölenine yurdun dört bir köşesinden gelen değerli şairler katıldı. Ayrıca Bizim Kafeterya Sosyal Tesislerinde Edebiyat Dergileri ve Sorunları paneli Yar. Doç. Dr. Ahmet Tevfik Ozan’ın yönetiminde düzenlendi. Panele konuşmacı İremcik Dergisi adına İsmail Sezgin, Herfene Dergisi Adına Talat Ülker, Akpınar Dergisi adına İsmail Özmel, Kümbet Dergisi adına Hasan Akar ve Bizim Ece Dergisi adına Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Otman katıldılar.
Salihli Zafer Keskiner Tiyatro salonunda gerçekleştirilen 13. şiir şölenine Salihli dışından gelen misafir şairlerden Hasan Akar (Tokat), Av. İsmail Özmel (Niğde), Murat Soyak (Niğde), Abdulkadir Güler (Söke), Mahir Gürbüz (Elazığ), Miyaser Gülşen (İstanbul), Ahmet Tevfik Ozan (Elazığ), Mahmut Hasgül (Tokat), Tülay Aydın (Antalya), Sündüs Arslan-Akca (Tokat), Talat Ülker (Gümüşhane), İsmail Sezgin (İstanbul)’un yanı sıra Salihlili şairleden Ahmet Otman, Sedat Güney, Cihat Yakar, Veli Akkoç ve Nezaket Özdemir katıldılar.
Sunuculuğunu Gülgün Yalvaç’ın yaptığı şiir şölenininin geçekleşmesi için en başından beri katkıda bununan Sanat Dostları üyelerinden Alim Yavuz, Mustafa Toga, Hüseyin Karaman, Osman Sağbaş, Yaşar Yıldız, Cem Yıldırım, Erol Aktaş, Hakan Dirgen, Sami Özdemir, Ahmet Boztaş, Hasan Ulaş, Osman Özel, Gülgün Efe-Solmaz, Emine Uysal, Sevgi Ayverdi-Akkoç ve Hatice Değirmenci-Dirgen’de hazır bulundular.
8.SALİHLİ’DE KÜLTÜR SANAT DENDİĞİNDE BİR BASIN MENSUBU OLARAK NELER ÖNE ÇIKIYOR SİZCE.
Salihli’ye boşuna Şiirin Başkenti denmemiş. Bu etkinlikler bu güne kadar yapılıyorsa bunda İdari ve yerel yöneticilerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da desteği çok fazla. Onların maddi manevi desteği çok önemli. Demek istediğim bu bir ekip işi, gönül işi. Salihli insanı sanatı seviyor, öz değerlerine sahip çıkıyor. Sadece sanatı mı seviyor? Spor faaliyetlerini de. Salihli Belediyespor Bayan Voleybol takımı geçen yıl namaglup olarak Türkiye Bayanlar 1.Ligine çıktı Fenerbahçe, Galatasaray, Ezcazıbaşı, Vakıfbak gibi devlerle kıyasıya mücadele ediyor. Gölümüz sizinle Salihlinin Sultanları.
9.EĞİTİMCİ YÖNÜNÜZ DE VAR. ÇOCUKLARINIZ DA VAR? SALİHLİ’DEKİ EĞİTİM SİZCE YETERLİ Mİ? SON OLARAK NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
Yıllarca bir eğitimci olarak çalıştım. Öğrencilerimle karşılaştığımda nasılsınız hocam? Şu üniversiteyi bitirdim yada şu mesleğe sahibin demeleri beni mesut, bahtiyar ediyor. Onların hayata hazırlanmalarına bir nebzede olsa katkım olduysa ne mutlu bana.
Aile hayatına gelince. 2 oğlan 2 kız dört çocuğum var. Klasik Türk aile yapısı, anlayacağınız biz geniş aileyiz. Ben Adanalıyım ama eşim Salihlinin Çökelek köyünden.
Daha öncede söylediğim gibi Salihli hak ettiği yerde değil. Özellikle de eğitimde. Bir düşünün 159.000 nüfusa sahip bir şehirde Fen Lisesi yok, bir Anadolu Öğretmen Lisesi yok. Celal Bayar Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulu var ama 10.000 metrekare kampus alanına sahip bir yerde dört yıllık bir Fakülte yok. En kısa zamanda bu eksikliklerin giderileceğini umut ediyorum.
Salihli yaşanılacak bir kent, Salihliye sahip çıkalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.