- 476 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HABERİM YOK
İletişimin şu boyutlara ulaştığı çağımızda, insanlar birbirlerinden haberdar değil nedense Herkesin elinde bir telefon, konuşma üzerine rekorlara gidiyoruz, ne yazık ki birbirimizden haberimiz yok.
Peki, ne konuşuyoruz karşımızdakiyle? Gerçekten merak ediyorum, saatlerce konuşacak ne buluyoruz.
Sabahın erken saatlerinde okulda yan yana gelen gençlere bakıyorum. Dersi kaynatmak amacı dışında nerede ise hiç konuşmuyor, teneffüslerde hiç konuşmuyor, ama eve gidince arkadaşıyla konuşası geliyor. Peki ne konuşuyor?
Komşularımızda neler olup bitiyor? Bunu onların işlerine karışmak, dedikodusunu yapmak için sormuyorum. Bir yardıma ihtiyaçları var mı, bunu öğrenmek ve gerekirse yardımcı olmak için soruyorum. Hani Peygamberimizin:”Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Hadisi şerifi için soruyorum. Komşumdan haberim olmalı bu durumda değil mi? Yani onun aç mı, tok mu yattığını nasıl bilirim yoksa ?
Biz bu kadar vurdumduymaz olamayız. Bu adamsendeciliğe ne dinimiz müsaade eder ne de Türklüğümüz. Öyleyse ne oldu da bize komşumuzun ölümünü televizyondan duyar olduk? Ne oldu da bize bir yanımızda oturanı, bir altımızda veya bir üstümüzde oturanı bile tanımıyoruz. Onlardan on beş numara veya on altı numaranın karısı diyebiliyoruz? Ne oldu da bize en güzel adetlerimizden olan misafirperverliğimizi bıraktık?
Çocukluk yıllarımda mahallede bir ölü oldu mu, sanki ölü mahallenin tüm evlerinden çıkmış gibi olur, radyo açtırılmazdı, matem olsun diye, ayıp olur diye.
Ölü evinde bir hafta kadar yemek pişirtilmez, komşular kendi aralarında günlere paylaşır, her gün biri o eve yemek hazırlayıp götürürdü.
Büyükler ölü yakınlarına hiç iş düşürmezler, kefen alımından tutun, mezar kazımına kadar tüm işler mahalleli tarafından yapılırdı. Maddi bir sıkıntı varsa el birliği ile giderilir, dert paylaşılırdı kısaca.
Şimdi nasılız dersiniz?
Evin beyi akşam eve gelince:
- Karıcığım apartmanda bir hareketlilik var, ne oldu?
- Bilmem, beş numaranın kaynanası hasta diyorlardı, o mu öldü acaba?
- Yok, hayatım beş numaranın kaynanası yok ki.
- Nasıl yok, o yaşlı kadın kim peki?
- O yaşlı kadın beş numaraya girmiyor ki, altı numaranın annesi.
Evin kızı çıkar gelir:
- Babişko duydun mu, Osman amaca evleniyormuş.
- Kimdi Osman Amca kız?
- Aşk olsun babişko karşımızdaki kapıda oturan, üç ay önce karısı ölen Osman amcayı tanımıyor musun?
- Bu telaş onun için miydi?
Anne lafa karışır.
- Ne diyorsun kız sen, Fatma Hanım öldü mü yani? Çok severdim vallahiiiii.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.