- 955 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KAMU GÖREVLİSİNİN YOLDAKİ İŞARETLERİ-I-
İlk toplumlardan günümüze kadar insanların örgütlü biçimini oluşturan devlet yönetiminin asli elamanları olan kamu görevlilerin etik, estetik, yasal ve vicdani uyması gereken hem kamu adına hem de bulunduğu toplum adına olmazsa olmaz ilkeleri vardır. Bunlar adeta uzun bir yolculuğa çıkan seyyahların yollarındaki işaretler gibidir. Zira hedefe varmak için bu işaretlere dikkat etmek zorunludur.
Ben bu yazımda ayrıntılı mevzuat hükümlerine sizleri boğmadan, güncel yaşamda da karşılığını bulan özellikle kamu görevlisi dışında bulunanların kamu görevlisinden beklediği bu yoldaki ana işaretlere vurgu yapacağım.
Malumunuz kiminle konuşursanız konuşun kamunun işleyişini gerçekleştiren bu görevlilerle ilgili size mutlaka Hz. Ömer, İran Hükümdarlarından Nuşirevan, Fatih Sultan Mehmet veya Abraham Nincoln’dan vs. bir örnek olay veya söz söyler. Nedir bu insanları kamuda diğerlerinden farklı kılan gelin birlikte bunların yönetimlerimdeki hedeflerine varmak için yollarındaki işaretleri bir gözden geçirelim.
Bir defa içinde bulundukları toplumu iyi tanımalarıyla birlikte o toplumun birer bireyi olduklarını asla unutmamaları, kendilerini fildişi kulelerine hapsetmemelerinin neticesinde bu erdemli sonuca ulaşmışlardır. Ayrıca bu ana eksenin yanında bu insanların yaşamları ele alındığında anahatlarıyla aşağıdaki ifade edeceğimiz ilkelere sıkı sıkıya bağlı oldukları (bu gününün deyimiyle etik ilkeler) görülmektedir.
*Görevini yerine getirmede kamu hizmeti bilinci; Yaptıkları hizmetin şahsa değil tüm kamuya ait olduğunun bilincinde olma,
“Kenâr-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer’den onu!”
*Hizmet Standartlarına uyma; İlgili kamu kuruluşunun gerektirdiği standartlara uygun ve uyumlu hareket edilmesi hem bireyi hem kuruluşu hedeflediği amaca eriştirir.
* Halka Hizmet Bilinci; Asloan gaye halka hizmet ederken Hakk’a (adalet) hizmet değil midir?
* Dürüstlük Ve Tarafsızlık; İşte en önemli yol işaretlerinden olan bu ilke ne yazık ki günümüz toplumlarında en fazla istismara açık ve zedelenmiş olaydır.
“Nuşirevan iki Arap Tüccarı soyan büyükoğlu ve vezirine o dönem meri hukukta geçerli olan idam cezasını vermekte asla tarafsızlıktan ayrılıp ayrımcılık yapmamıştır”
* Saygınlık ve güven; Kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranılması ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olunduğunun davranışlarıyla gösterilmesi, halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınılması.
“Başkalarının hürriyetlerini tanımayanlar, hürriyete layık değildir. (A.Lincoln)”
* Görev ve yetkilerin menfaat sağlamak amacıyla kullanılmaması;Kamu görevlilerinin, görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlamaması ve aracılıkta bulunmaması, akraba, eş, dost ve hemşehri kayırmacılığı, siyasal kayırmacılık veya herhangi bir nedenle ayrımcılık veya kayırmacılık yapmaması.
"Hırsızlık yaparak getirilen, kızım Fatıma dahi olsa elini keserdim ( Hz. Muhammed)” İşte size evrensel hukukun idesi olan adaletin tarafsızlık kendi akrabalarına ayrımcılık yapmayan yoldaki ana işaretlerden en önemlisi.
……….Devam Edecek….
Tarık TORUN
Eğitimci-Yazar-Şair
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.