- 352 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Biz Çözemedik Yumurta ve Tavuk Olayını
Çok da önemli değildir. ’’Yumurtanın mı Tavuktan Tavuğun mu Yumurtadan Çıktığı.’’ Yıllar yılı bu anlamsız soruyu sorarız bir de tartışır dururuz... Hiç, ülkenin başka bir derdi yok, bu da sanki çok büyük memleket meselesi... Hayır ne fark edecek velev ki tavuk yumurtadan çıkmış, ya da yumurta tavuktan çıkmış olsa... İkisi iç içe geçmiş zaten. Horozun esprili bir biçimde dediğini de, hepiniz bilirsiniz, polemiğe katılmaz horoz, burada yazmaya gerek yok.
Yumurtaya gelince, gayet de yararlı bir besindir. Kolesterol konusunda da zaten son yıllarda aklandı biliyorsunuz. Biz insanlar yıllar yılı haksızlık ettik o güzelim, tek sarılı, çift sarılı yumurtalara, şimdi hepimizin o güzelim besinden özür dilememiz lazım. Artık özrümüzü kabul eder mi etmez mi orası onun bileceği bir iş...
Tavuk ve yumurta üretimi kolay gibi görünse de dışarıdan, aslında çok zahmetli sabır ve özveri de isteyen bir iştir. Tavuk çiftliklerinde binlerce, on binlerce tavuk, insanların midesi ile buluşmak, hayatını feda etmek için beklemektedir. Aniden kümese bir hastalık girdiği zaman kümeste bir an da yüzlerce tavuk telef olur ki çok hazin bir durumdur. Köylerde de yabani hayvanlardan tilki bir dadanmaya görsün kümese, hepsini boğar boğar bir kenara atar...
Tavuk ile yumurta sorusu gibi bir dolu anlamsız soruların toplumu oyalamaktan, zaman kaybettirmekten başka işlevi yoktur. Başka bir örmekte ’’Sanat sanat için midir, sanat toplum için midir?’’sorusudur. Hayır ne fark edecek, sanat sanat için olsa ya da sanat toplum için olsa? Sonuçta, ortada üretilen güzel bir eser var... İlkokul münazaralarında sizlerde tartışmışsınızdır mutlaka... Şu açıdan bakacak olursak çocukların toplum önünde söz söyleme yeteneklerinin ve kişiliklerinin gelişmesine bir nebze de olsa yardımcı olmuş da olabilir bu tartışma ortamları...
Geçmiş senelerde Siyaset Meydanı adlı programı hatırlarsınız. Ali Kırca idaresinde sabahlara kadar Türkiye’nin güncel ve politik sorunları tartışılırdı... Ne oldu bir çözüme varılabildi mi tartışılan konularda? Herhangi bir ilerleme ya da yetkililer tarafından dikkate alınan bir düşünce oldu mu? Sadece, biz oturup bizden daha bilgili, konuşan insanlardan bir şeyler kaptı isek kaptık, gerisi hikaye...
Hayır, yumurtlayan da bir sürü hayvan varken, niye özellikle bu tavuklara yükleniliyor ki onu da anlamak zor? ’’Kaz mı yumurtadan çıkar, yumurta mı kazdan?’’ Diye de bir soru aklımıza gelebilir her an, yani bu tavuklara gıcıklığınız nedir? Çoook eskiden de, mağara devrinde belki atalarımız, ’’Dinozor mu yumurtadan çıkar, yumurta mı dinozordan?’’ diye de sorabilirlerdi... Belki de sormuşlardır, kim bilir? Bir de altın yumurtlayan tavuklar var... Onları sakın kaybetmeyin de kesmeyin de diyeyim yani, sonra hepten yaya kalırsınız da otostop bile çekseniz kimse durmaz, belki de durur geçer, sadece gülüp geçer... Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Valla bu çözümsüz değil.70'li yıllarda gencecik öğretmendik.O zaman da yedilerin çengelini tartıştık çok.Çengel konur mu konmaz mı?Oysa ne kadar komik.
Yumurta tavuk olayını da kendi zihnimde çözdüm.
Tavuktan çıkan yumurtadır,yumurtadan çıkan da tavuk değil,civcivdir.Ya civciv horoz olacaksa di mi,niye yumurtadan tavuk çıksın ki.Ancak bunlar gereksiz tartışmalar bir çözüm bulup,başka bir formata geçmek gerek Ahmet Bey.
Şu zeytinleri bana da saydırmaya başladınız ya aşk olsun ! teşekkür eder,sağlıklı günler dilerim.