- 417 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kural karmaşasına sıkışan yaşamlar
Yaşam benliğimizin patikasidir. O patika da zamana eşdeğer ömrü harcarken benliğimize pozitif ve negatif katkı sağlamış oluruz . Ömür denileni başkasının Anayolun da bitirmek ne aciz bir yaşam biçimidir, kendi patikasina doğrulma cesaretini gösterememek benliğin varlığı sayılabilir mi gerçekten. sahi yaşam neydi ? Yaşamsal şartlar nelerdir peki?
Yaşamsal ihtiyaçların karşılandığı her insan yaşamış sayılır mı? Başka ihtiyaçları da var mıdır ? Mutlu olmak, başarılı olmak, kazanmış olmak gibi şartlar yaşamsal ihtiyaclarimizdan mıdır ? İnsanlar doğum ile başlayan ölüm biten yaşamında toplum karşısında ne kadar bir oran da karar sahibidir . Toplumun genel kabul görmüş yaşamsal doğruları veya yanlışları bireyin doğruları veya yanlışları ile çeliştiğinde birey, topluma kafa tutmaktan korkup toplum içinde pasif bir yaşam biçimi sergilemeli mi yoksa toplum ile çatışma hâlinde mi olmalı. orantısız güç olayında çoğu varlık bilincine uyanmış birey topluma hükmen mağlup edilir
Hak ve hürriyetleri olan birey kendi yaşamında direkt karar alıcı değil ise neden özgünlük kavramını öğretirler...
İnsanları yasalar ile tek tipleştireceksek doğ, öğren, çalış, maximum üret , minimum tüket ve öl tarzında biolojik robotlar yapacaksak özgür iradesi neden öğretirler
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.