- 619 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANNELER DE ÖLÜR
Koskoca bir yılda sadece bir tek günün annelere ayrılması, bazıları tarafından eleştiriliyor. ’Eğer anneler bu kadar seviliyorsa niye bir tek gün’ diyorlar ve haklılar.
Bazılarına göre de anneler günü diğer belirli günler gibi tamamen ticari aksatanın zenginleştirilmesine yönelik tüccar cambazlıkları. Bunda da hakikat payı var.
İyi de anneler günü, aynı zamanda, diğer belirli günler gibi bir fırsat değil mi? Onların süper güçler olmadıklarını, onların da ara sıra rahatlamaya, sevindirilmeye ihtiyaç duyduklarını, mangal gibi geniş ve altın gibi pırıl pırıl bir yürekleri olmakla birlikte, onların da bütün ölümlüler gibi sıradan insanlar olduklarını hatırlamak için iyi bir fırsat değil mi?
Biliyoruz. Güzel ülkemizdeki güzel kadınların yüzde 28’i hala okur yazar değil ve kız çocuklarının geleceği kaygısını her dakika taşıyan anneleri bir ’anneler günü’ yle avutmak mümkün mü?
Değil. Ama fazladan bir öpüşün kime ne zararı var? Sıcak bir gülüşün, yanaktan koca bir makas almanın? Onu şöyle sıkıca kucaklamanın ?
Yalnız olmadığımızı birbirimize göstermenin kime ne zararı var?
Şair Arif Damar, ’Analar bu çocukları nasıl güldürüyorsunuz?’ diye soruyor. Bunca yoksulluk ve çirkinlik varken çocukları güldürebilen insanlar, büyük insanlardır.
Anneler büyük insanlardır ama aynı zamanda da ölümlü insanlardır. Yağmur yağdığında, uykumuz kaçtığında, badi parmağımıza bir kuş konduğu için kendi başımıza ağladığımızda, ’Sevdadandır, aldırma, aldırma gel yanıma’ diye bizi şımartan milyonlarca anne, ömür defteri tamam olunca bu fani dünyaya veda eder.
Sonra da biz yokluklarında hep onları anar oluruz. Mektuplar yazarız. ’Keşke o gün bir öpüverseydim, bir kez daha arasaydım’ diye pişmanlık ağıtları yakarız.
Çok geçtir artık. Nereye gitti o güzel kadınlar bilen var mı?..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.