- 2237 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kumrulu Tarakcı Hamit Kısık Hoca /Bekir AKKAYA
Elimde “Tasavvufta Mekki Yolu” adında Mehmet Fatsa’nın yazdığı 212 sayfalık bir kitap var. Kitap “Mavi Yayıncılık” tarafından İstanbul’da 2000 yılında basılmış.
Kısaca Kitap; Tarikatlarla ilgili bilgi verdikten sonra, özellikle de Nakşibendilik’in tarihi ve gelişimi ile geniş bir bilgi içermektedir. Daha sonra da Mekki Silsilesi incelenerek Sivaslı İsmail Hakkı Toprak Hazretlerine intikal eden Mekki Silsilesinde Mevlana Halit Hazretleri’nden sonra yer alan isimler anlatılıyor.
Mehmet Fatsa’nın yazmış olduğu Tasavvufta Mekki Yolu kitabı Babam Mehmet Akkaya’nın da bağlı olduğu (B.A.) İHRAMCIZADE diye tanınan Sivaslı İsmail Hakkı Toprak Hazretlerini geniş bir şekilde incelemiş. Kitabın dördüncü bölümünde Sivaslı İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Hazretleri’nin tanınmış müritleri ile kısa bilgiler içermektedir.
Kitapta bizlerin yakinen tanıdığı Hamit Tarakcı Hoca (Hamit Kısık)’ın kısaca hayatı yer almış.
Hamit Hoca ile ilgili bilgiye başlanırken “Hamit Hoca, Korgan İlçesine bağlı Fizme Köyünden…” ifadesi yer almış. Çok önemli olmasa da Fizme Korga’na değil Kumru İlçesi’ne bağlı, şimdi ise köy de değil bir beldedir.
Hamit Hoca ile ilgili asıl giriş şöyle olmalıdır.
"Tarakçı Hamit Hoca (Hamit Kısık) Ordu’nun Kumru İlçesine bağlı Fizme Beldesi Karapınar Mahallesinden olup kabri Fatsa’da Mağazalar başında bulunmaktadır."
Babam Rahmetli Mehmet Akkaya Hoca da Sivaslı İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Hazretlerine bağlı idi. Rahmetli Mehmet Alkan (Hafız Emmim) ve rahmetli Hafız Mehmet Buladı ile ayda bir kez Sivas’a giderlerdi.
Fizme Karapınar’dan Emekli İmam Hatip İsmail Hakkı Arş’la bir mitingten gelişimizde biz de Fatsa’nın Çaltumar Köyünde İsmail Hakkı Hazretleri’nin
sohbetine katılma fırsatım olmuştu. 1980 yılından önce olan bu sohbete katılışımızda bir ormanın içersinde binlerce İhramcızadeye bağlı olan müritlerin sohbetleri hiç unutmadığım bir durumdur. O kadar insan o günün şartlarında nasıl olmuş ta bir araya gelmişti. Bugün bile hala anlamakta zorluk çekmekteyim.
Tarakçı Hamit Hoca benim köyüm olan Fizme Karapınar Mahallesindendir. Gerek annemden ve gerekse babamdan çok sayıda bilgiler duydum. Bunların bir kısmı notlarımda mevcuttur.
Tarakçı Hamit Hoca Kısugillerdendir. Halil Çavuşlar da Kısugillerdendir. Hamit Hoca Halil Çavuşlardan ve Halil Çavuşlar da Kısu Gillerdendir. Kısu Giller de Halil Efendi oğullarından olup Halil Efendilerden bir kardeş ağaç arasında kalmış bu sebeple de bu kardeşin sülalesine “Kısugiller” adı verilmiştir.
Tarakçı Hamit Hoca’nın annesi babamın halası Gülizar Hanım’dır. Tarakçı Hamit Hoca’nın Cemile Hanımdan iki oğlu vardır. Vefat eden oğullarının birinin Adı Mustafa diğerinin adı ise Ali’dir.
Tarakçı Hamit Hoca önce Hava Hanımla evlenmiş bundan iki kızı olmuştur. Hava Hanımın kızlarının biri Ayşe Hanım olup Balcu Ramadan’la evlenmiştir. Diğer kızı Emine Hanım ise Çolak’ın Ahmet Hafızla evlenmiştir.
Daha sonra Tarakçı Hamit Hoca Cemile Hanımla evlenmiştir. Cemile Hanım ise Kara Yusuf’un yiyeni Kal Abdirim’in kızıdır. Cemile Hanım’ın dört kız kardeştir. Bunlar; Emine Hanım Keşlikte Eflek’le evlenmiştir. Fadime Hanım Ünye’ye gelin gitmiştir. Zeynep Hanım Karamedin Abdullah’la evlenmiş geçen yıllarda vefat etmiş olan Hafız Mustafa Ağır’ın annesidir. Hamit Hoca’nın Hanımı Cemile Hanım birkaç yıl önce vefat etmiş kabri Fatsa’da Hamit Hoca’nın kabrinin yanındadır.
Tarakcı Hamit Hoca’nın Cemile Hanımdan iki kızı vardır. Bunlardan birisi Medine’de’ evlenen Sıttıka Hanımdır. Medine’ye yerleşmiştir. Medine’de evlenmiş kızın Hasan ismindeki oğlu Arabistan’da Komiser olup bu satırların yazarı ile dostlukları mevcuttur. Diğer kızı ise geçen hafta vefat eden Fatsa’lı Tuzcu Bilal’ın hanımı Meryem Hanımdır.
Tarakçı Hamit Hoca ile babamın arasında geçen kısaca bazı durumları sizlerle bu vesile paylaşayım.
Hamit Hoca gerçekten halk deyimi ile “ermiş” bir insandır. Hakkında bir çok efsaneler anlatılmaktadır.
Babam Mehmet Akkaya’nın anlatmasına göre;
Karapınar Camii’inde hiç cuma namazı kılmamıştır. Günün birinde babama “ Molla nerede namaz kıldın” diye sorar. Babam da ona bilgi verdikten sonra ’sen yok mu idin’ deyince; “ Sen namaz çavuşu musun?” diye cevap verir.
Bize sık sık gelen Hamit Hoca namazları babamla birlikte kılar. Kendisi hiç imamlık yapmaz. Namazı hep babam kıldırır. Annemin anlatmasına göre babamın arkasında iken sesli gülerek namaz kılarmış. Babam “Namazda neden gülüyorsun Hoca” deyince “ Allahın huzurunda suratım asık mı durayım” cevabı verir.
Fatsa’dan Samsun’a giden arabanın şoförü Hamit Hocayı arabaya almaz. Samsun’a vardığında ise Hamit Hocayı kendilerinden önce Samsun’a vardıklarına şahit olmuştur.
Annem Fatma Akkaya Anlatıyor:
“Çok hastalanmıştım. Anamla birlikte Hocanın yanına gittik. Hocaya bir şey söyleyemedik. Hanımı Cemile Abu’ma Anam “ bu kıza bir okusa” dedi. Kendisi ile biz konuşamazdık. “Ben muskacı değilim” diyerek bizi kovdu. Ama biz dışarı çıktık kapıda bekledik. Sonra yanımıza geldi. Ayak üstü üç küçük kağıda bir şeyler yazdı. Bunları benim dediğim gibi üç gün uygulayın. “Sende olan cin ise de şeytan ise de kalkar gider” dedi ve bize verdi. Sonra onun dediği gibi yaptık. Bir hafta daha
ağır hasta oldum. Bir hafta sonra hocanın dediği gibi hiçbir şeyim kalmadı.
Defalarca Hacca gitmiş ve hatta bir kızını Medine’de bir Arapla evlendirmiş olmasına rağmen kendisine “Hacı” dedirttirmemiş ve kendisine “hacı” diyenlere hep tepki göstermiştir.
Sesi ince çıkan Hamit Hoca hiçbir işine kimseyi karıştırmamıştır.
At sırtında Fatsa, Ünye, Terme ve köylerine götürülür halk onu hiç bırakmazdı. “Mala” karşı hiç düşkün olmayan Hamit Hoca, Tarak, beşik gibi şeyler yapar satardı.
Rahmetlik Babam Anlatmıştı. Notlarımdan;
Hocayla birlikte Dikmecideki Yukarı Mezarlığın yanından geçiyorduk. Tam mezarlığın ortasındaki yoldan geçerken bana dönerek “Molla Memet; Ben daha önceden burada evliya kabri yok zannederdim. Ama varmış” dedi.
Babam “Kimmiş Hoca diye sormadığıma hala pişmanım ” derdi.
Babamın anlatmasına göre Abdi Hoca ile Hamit Hoca çok sık görüşürlermiş. Hamit Hoca , Abdi Hocanın koyun beslemesini ve evde koyunların yanında köpek bulundurmasını hiç hoş karşılamamıştır.
Babam ve annemden aldığım bilgiye göre Ünye- Fatsa arasında Trafik kazasından vefat etmiştir.
Son bir not:
Halil Efendi oğullarının Doğu Beyazıttan geldiği söylenilir. Dedelerimiz Doğubeyazıttan gelirken beraberlerinde bir de sülalelerini temsil eden “bir de kılıç” getirdikleri ifade edilir. Bu kılıç en son Hamit Hocaya zimmet edilmiştir. Ben bu kılıcı Hamit Hocanın Ali oğlundan torunu Rahmetli Ahmet Namık Kısık’ta bizzat gördüm. Kılıcın üzerinde Arapça yazılar mevcuttur. Ve evde sandık ve kılıfında korunuyordu. Bugün bu kılıcın mevcudiyetinden hiçbir bilgim yoktur. /B.A)
Mehmet Fatsa’nın yazmış olduğu Tasavvufta Mekki Yolu kitabında" Hamit Hoca’nın Hayatı Şöyle Anlatılmıştır.
HAMİT TARAKÇI HOCA
Hamit Hoca, Ordu İline bağlı Korgan İlçe’sinin Fizme Köyündendir. Tarak imal ettiği için “Tarakçı Hoca” adıyla tanınmıştır. Çocuk denecek yaşta Mutsa Rumi ile tanışmış ve ona intisap etmiştir. Bir ara Tokat’ta eğitim görmüş, asıl eğitimini, Çorum’da Mutsa Rumi’nin Medresesinde tamamlamıştır. Manevi eğitimi de tamamlamış olmasına rağmen, irşad görevi verilmemiştir. Bu durumu onu tanıyanlar, sert mizaçlı olmasına bağlıyorlar.
Çorum Şeyhi vefat edince Mustafa Haki’ye, o vefat edince Mustafa Taki’ye , sonra da İhramcızade’ye intisap etmiştir. Birkaç defa hacca gittiği bilinen Hamit Hoca’nın, bir ara Medine”ye yerleştiği ancak, Mustafa Haki Efendi’nin oğlu Bahaeddin Efendi’nin isteği ile Anadolu’ya tekrar döndüğü ifade edilir.
Vefatından sonra Fatsa’ya defnedilen Hamit Hoca’nın, Mekki yolunun ihvanları arasında anlatılan bir çok menkıbesi vardır. Velayeti konusunda tanıyanların müttefik olduğu Hamit Hoca’nın Sivas toprağına ayak basıp “Ziyaretimiz makbul oldu, dönelim gardaşlar” sözüne karşılık, aynı anda Sivas’ta bulunan İhramcızade’nin de “Hamit Hoca bizi ziyarete geldi, gitti” dediği rivayet edilir. (Kitabın Dip Notu: Mevlüt Efendi, Niksarlı Hafız Ali ÖRS)
HAMİT TARAKÇI HOCA’DAN BİR NAZIM
Hüner İbraz gibi halka kötü bir ar olmaz
Anın içün hüner ehli ebedi olmaz.
Paredir dini ile imanı bu gün ekserinin
Ehl-i küfre dahi bundan zünnar olmaz.
Geçemez kimse paresinden dahi geçmez olsa
Bu gözümün gördüğü şeydir bu da inkar olamaz.
Cümle sermest Ehl-i şarab-ı emel olmuş dostlar
Bin nasihatla biri cüz’ünce heşyar olamaz.
Buhl-u gururu cihanı ne acep tutmuştur.
Bunu bilmez ki yarın bundan eşed nar olamaz.
Ne kadar kılsa namaz, varsa riya zulüm ehli yine
Kafirdir hakikatten o dindar olamaz.
Ne kadar teali bize hasutlarımız
Korkma Allah’a dayan üstüne hünkar olamaz.
Gerçi fadl ehli bugün kendini ihfa tutmuş
Gün yüzüne balçıkla tutmağ ile cihan tar olmaz.
Kangi derviş ile molla açar el nadana
Bu gibi iki cihanda kötü bir kar olamaz.
Ne’ne lazım halkın sana şu’uli ey Fizmeli
Bir bakılırsa bu senin gibi sersâr olamaz. (Kitaptaki Dip Not: Şiir İbrahim Gökçe’den Alınmıştır.)
Tarakçı Hamit Hoca (1)
Tarakçı Hamit Kısık Hoca – Fizme Beldesi- Karapınar Mahallesinden keramet sahibi aynı zamanda tarakçılık ve beşikçilik yapan bir kişidir. Defalarca hacca yaya olarak gidip gelmiştir. Hakında bir çok keramet anlatılır. Kabri bugün Fatsa’da Mağazalar Başı’ndadır. Ayrıca bu ailede Doğubeyazıt’tan gelenler tarafından hatıra olarak bırakılan bir kılıç mevcuttur. (2)
Kısada olsa Tarakçı Hamit Hoca ile ilgili bazı bilgileri ifade etmeye çalıştım. Hamit Hoca ile ilgili babamdan duyduğum notları inşallah daha geniş olarak sizlerle paylaşma imkanı bulurum. Şimdilik hoşça kalınız. Bekir AKKAYA/ 22 Ekim 2017/ KUMRU
KAYNAKLAR:
(1) –Mehmet Fatsa – Tasavvufta Mekki Yolu
(2) –Bekir AKKAYA- Fizme’yi Tanıyalım- www.fizme.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.