- 1819 Okunma
- 24 Yorum
- 4 Beğeni
BİR TEK SİGARA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
[ kalin ]
Telefonum çaldı. Bende kayıtlı olmayan bir numara.
“Alo tanıdın mı beni”
Memleketin bir çok yerinde görev yap. Bir çok dostun, tanıdığın olsun. Her arayanı da sesinden tanı.
Karşı taraf öyle düşünmüyor ki. Ya da sürpriz yapmak istiyor. Böyle aramalarla karşılaşınca telefonu kapattığım, ama sonunda özür dilemek zorunda kaldığım olaylar oldu. Sakin olmaya çalışıyorum.
“Biraz konuşursan belki hatırlayabilirim.”
“Çok eskilerden çook”
“Ne kadar eski?”
“ Askeri okul kadar eski”
830 kişiyle aynı okulda okuyacaksın. Aradan elli yıl geçecek. Ve sen arayanı sesinden tanıyacaksın.
“Kusura bakma tanıyamadım.”Fazla yormadı beni.
“Bir tek sigarayı beraber içtik desem!”
“Ademm, devrem !”
“Evett… Adem ya! Ben Isparta’dayım.
“Hayırdır? “ dememe fırsat vermeden devam etti.
“ Kayınbirader kalp amaliyatı olacak onun için geldim. Bir de elli yıl sonra seni göreceğim. Yetmez mi?”
“Ben de hastaneye geleyim “ dedim. Kabul etmedi.
Hastanın durumuna göre uygun olan ilk fırsatta buluşmayı kararlaştırdık.İkimiz de heyacanla o buluşmayı bekliyecektik.
Peki Kim di Bu Adem?
Yıl 1966. Hangi ayın hangi gününde olduğumuzu hatırlamıyorum. Ama güneşin en yiğit zamanları. Temmuz ya da Ağustos.
Yer; ESKİŞEHİR, Hava Astsubay okulu.
Eğitim bitti. Dağıldık.
Yorulmuşuz. Terlemişiz. Sıcaktan burun derilerimiz yüzülmüş, dudaklarımız çatlamış.
Güneşe:
“Yak bakalım yak. Emir komuta sende” diye bağıracak olsak :
“Kolay değil asker olmak. Yazın bana, kışın kara alışacaksınız” diyecek belkide…
Akşam yemeği bir saat sonra.
O bir saatlik boşlukta okulun arkasında sigara içiliyor
Öğrenciye sigara içmek yasak olmasına rağmen Komutanlarımız:
“İçmeyin şu mereti” diye nasihat ediyorlar sadece. Bizi fazla sıkıştırmıyorlar.
“Çocuklar gurbette. Eğitimleri ağır. Anlayış gösterelim “ diye düşünüyorlardır belkide. Kim bilir?
Param bitmiş. Sigaram da yok. Kimseden de istenmiyor. Kıymetli mal sigara.Adem paketindeki son sigarasını yaktı.
“Sen de yaksana?”
“Sigaram yok” diyemedim.
“Bıraktım ben sigarayı”
Gözleri buğulandı Ademin.
“ Sigaran yok değil mi? Bu da benim son sigaram. Gel beraber içelim.
“Yok olmaz. Sen kendin iç son sigaranı.” Diyemedim.Canım sigara içmeyi o kadar çok istiyordu ki…
Bir tek sigarayı sırayla beraber içtik.Sonraki günlerde kardeşten ileri olduk. Onun da parası az geliyordu, benim de. Yoksul ailelerin çocuklarıydık. Aslında bir çoğumuz da öyleydi. Zengin olsaydık ne işimiz vardı askeri okulda? Hangimize para geldiyse beraber harcadık Ademle…
Daha sonra mezun olup ekmeğimizi bulduk. Yurdumuzun çeşitli yerlerine dağıldık. Bir daha da aramaz sormaz olduk birbirimizi. Niye öyle yapmıştık ki?
Hastasının amaliyatı başarılı geçmiş, buluşup görüşebilmek için uygun zaman doğmuştu.
Orduevinde buluştuk.Arkadaşımın saçları ağarmış, benim de dökülmüş olsa da hiç zorluk çekmedik birbirimizi tanımakta. Sarıldık. Ağladık. Gece geç saatlere kadar sohbet ettik. Bazen güldük, bazen hüzünlendik. Okul anılarımızdan, bu günlerden çocuklardan, torunlardan bahsettik.
“Senin ve diğer devre arkadaşımız Tacettin Yıldırım’ın yazılarını okumak için “EDEBİYAT DEFTERİ” ne
üye oldum. Bak Tacettin’in kitabı var. Senin kitabını ne zaman göreceğiz?”
“Adem kitap bastırmaya ben kendimi hazır hissetmiyorum.”
“Ama çok güzel yazıyorsun. Senin yazıların seviliyor. Yazdığın gerçekler de, hayaller de zevkle okunuyor.
“Sağ ol Adem. Aslında kitap bastırmak sorun değil. Varsa 2-3 bin liran seni kitap sahibi yapacak çok yayınevi var. Kitap bastırınca yazdıkların kitapla sınırlı kalıyor. Ama bu Site öyle değil. Benim arşivim de, mekanım da bu Site”
Adem’in konuşması çok akıcı şiir gibi.
“Aydın Boysan’a dedikleri gibi sen de konuştuğun gibi yazsana”
“Ben haddimi bilirim. Yazmak sizlerin işi.”İsrar etmedim.
“Hadi sen evine git. Ben de yatayım artık.
“Ne güzel konuşuyorduk be Adem !”
“Kaç gündür yorgunum. Dinlenmem lazım. Beni yolcu etmeye geleceksin değil mi?”
“Herhalde yani!”
Ayrıldık.
Erteşi gün sabah Orduevindeyim. Resepsiyona sordum.
“Adem Şeker ilişik kesmedi değil mi?”
“Sabah çok erken ayrıldı. Siz Bedri Tokul’ musunuz?
“Evet”
“Size bu paketi bıraktı.”
Bıraktığı bir sigara paketi. İçinde tek bir sigara ve bir not var.
KARDEŞİM BENİM!
BEN AYRILIKLARA DAYANAMAM. VEDALI AYRILIKLARDA HEP O SON AN AKLIMDA KALIR.
OYSA BEN DÜN GECE Kİ SOHBET AKLIMDA KALSIN İSTEDİM.
YİNE GELECEĞGİM. YİNE GÖRÜŞECEK,KONUŞACAĞIZ.
BU BİR TEK SİGARAYI İÇME. BİR DAHA Kİ BULUŞMAMIZDA BERABER İÇECEĞİZ.
ÖPERİM GÖZLERİNDEN.
“Peki Adem öyle diyorsan öyle olsun. Sen gelinceye kadar saklıyacağım.
Belki de ben sana gelirim. Senin orada beraber içeriz.Bu bir tek sigarayı…
YORUMLAR
Bedri Tokul
Ama bir yayın evinden değil.
Kendi imkanlarımla.
Eşe, dosta gönderdim.
Bir tek kitabım kaldı elimde.
Onu da hatıra olarak saklıyorum.
Keşke olsaydı da sana da gönderseydim.
Emin ol yok.
Çok mutlu ettin beni.
Sağ ol. Var ol.
Öperim dost gözlerinden.
hocam yazılarınızı yeni keşfettim çok güzel akıcı bir anlatımınız var,güzel anılar eline gönlüne sağlık
Bedri Tokul
Bu aralar rahatsızlığım nedeniyle pek yazı yazamıyorum.
Sağlığıma kavuşunca nice yazılarda buluşmak dileklerimle...
Selamlar...
Bedri komutanım yazını tebrik ediyorum süpersin kalemin daim olsun.
Yalnız bir ricam var şu Adem arkadaşın duymadan İsparta ya geleyim de
şu cigarayı beraber bir tüttürelim.
Benim =çaylar şirketten yemekler şefketten = yazı dizisinin 1.bölümünde
bahsettiğim sıra arkadaşım varya okumuşundur Hasan Soytürk biz onunla
üç sene lisede aynı sırada oturuk ve iç bir zaman ikimizin de cebinden tek sigara
çıkmamıştır ve hala beraberiz 50 senelik arkadaşım.
İyisimi biz bu otobüsü tamirden çıkaralım vesselam ve sana da selammm komutaannnnnn.
Saygılarımla
Bedri Tokul
O bir tek sigara benim için kıymetlidir.
Ama senin otobüsün tamirden çıkması
benim için o sigaradan daha da kıymetli.
çıkar otobüsü tamirden.
Sen direksiyonda, ben de muavin koltuğunda
beraberce içeriz o sigarayı...
Öptüm dost gözlerinden...
Halit Kesler
İnsallah dedigini yapicam
Saygılarımla
Dostluk ve hatır, turkçede insan ilişkilerini en anlamlandıran kelime. Hele ki bu güzel bir anı yazısı olarak Bedri agabeyin kaleminde şekillenmiş ise;
Kalemin ve siz var olasınız.
Saygılarımla,
Bedri Tokul
siz de var olun. Sağ olun.
Selamlarımla.
Geç okudum. Kusura bakma sevgili Dost.. Ama okudum sindire sindire..
Kurdeleyi gerçekten hak eden bir balkaymak tatlısı.
Bir yazının içine bu kadar duyguyu sığdırabilmek gerçekten ustalık işi. VAROL ustam..
Hüzün var, acı var, mizah var; var da var..
İnşallah o tek sigarayı içmek üzere tekrar buluşursunuz. Adem bey de çok ince hareketlerde bulunmuş. Buluşun ama o sigarayı içmeyin bence (daha bırakmadın mı Allah aşkına). Hatıra olarak kalsın.
Ne güzeldi.
Selam ve saygı bıraktım CAN DOST..
Bedri Tokul
Günden mutluluğu çaldık, bir dostumla.
Telefondan gördüm yorum yazdığınızı.
"Sabah ola hayrola. Gani gönüllüdür benim dostum.Kusura bakmaz.
Sabah ederim teşekkürü" dedim.
İşte sabah oldu yine.
Gün umut dolu.
Ve ben diyorum ki:
"Gününüz. günleriniz, hep sabah gibi duru, beyaz ve beklenen güneş gibi
olsun.
NOT: Ben tiryaki değilim. Arada bir. Ol sa da olur olmasa da.
Selam ve Saygıyla...
Ne sigarayı bırakabildim
Ne de seni
Birisi ciğerimi parçaladı
Biride yüreğimi
BEDRİ RAHMİ
TEBRİK EDERİM.
Bedri Tokul
Bu dizelerden haberim yoktu.
Çok güzel, çok anlamlı.
Çok memnun oldum paylaştığınız için.
Teşekkürler saygılar.
Bedri Tokul
Hatta tiryaki de sayılmam.
Ara da bir işte...
Fakat o yıllar öyleydi.
Teşekkürler yorumunuz için.
Selamlar.
Bedri Tokul
Yorumladığınız ve uğradığınız için teşekkürler.
Ne kadar hoş bir anı okudum, kaleminize yüreğinize sağlık. :) Arkadaşlığı da çok güzel işlemiş oldunuz. Adem Bey amca ile arkadaşlığınız sonsuz olsun inşallah, sağlıcakla
Bedri Tokul
dostlarınız olsun canım Kardeşim.
Teşekkürler, Selamlar...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Şimdi belki de Davi sayfama ne yazacak diye içinizden geçiyordur Bedri Ağabeyim!.
Bazı yazılar öyle güzeldir ki; yorum yapmak ona sanki o yazıyı " daha bir süslemekmiş gibi geliyor" bana.
Bu kadar kalsın.
Kaleminin tadında.
Kopmayın hiç, sigara bahane.
Bedri Tokul
Bazen bir bakış
Bazen bir gülüş
Bazen hiç bir şey söylemeden çok şey söylemek.
Bu yorum da öyle bir şey işte...
Teşekkürler Davi.
Evet Bedri bey, sigara tiryaksi oldugum icin konuyu hemen öğrenmek istedim , sigara bahane konu dostluk konu vefa aslinda. Bu arada yillar geçmisse o percinlesmis dostlarin muhabbeti hicbir muhabbete benzemez.2 gun once siteden bir arkadasimla bulustum. Edebiyat defterinin 2009 foca siir etkinliginde bir cok kalem arkadaslarimizla bire bir tanisma firsati vermisti sevgli Habib Dağ. O gecenin bitiminde sabahladigim Zeynep Ayse Edirne arkadasimla bulustuk 8 yili geckin zamanla. Bulusma heyecanimizi gormeliydiniz. Sigaramizin birini söndurup birini yaktik . Muhabettle şu menette baska oluyor. Zararlarinida konuşup asiriya kacip ictik. Keske sagliga zarari olmasaymis.Dr lar gunde 3 adetin sagliga faydasi olduğunu sadece 3 ogun yemeklerden sonra sindirimi kolaylastirdigini soyluyorlar. Tabi ki icilmesi cok guzelde. Bende sohbetinize katilip bixim sohbetimizi de ilave ettim. Yesim Salkim in son bir sigara icelim sarkisini da mirildandim sabah sabah. Selam ve Saygilarimla...
Oya gedik tarafından 10/18/2017 6:57:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
birileri el atsa da, buluşsak, tanışsak, konuşsak.
Sitemize can suyu etkisi yapar. Ben bir sefer İzmir de katıldım öyle bir etkinliğe. hala tadı damağımda.
Tiryakilik mi? Ben arada sırada, maalesef eşimde tiryaki.
Bilmez miyim hiç dostlarla buluşmanın heyecanını. Sizin adınıza bende
mutlu oldum dostluğunuza.
Uğradınız. Duygularınızı, yaşadıklarınızı paylaştınız.
Çok teşekkürler Oya Hanım...
Değerli abim, her insan sorar kendine, "Hayatın özü nedir?" diye...
İnsanın daha da bencilleştiği, daha çok tükettikçe daha iyi, daha fazla yaşayacağını sandığı bu zamanda bu soru herhalde daha sık soruluyordur...
Bu biraz da çağımızda her şeyin hızlanmasından kaynaklanıyor; aslında insan seçme şansının azaldığını farkediyor...
Yani, yukarıdaki kadim soru, diyelim ki 500 sene önceki zorunluluğunu yine duyuruyor dolayısıyla...
Anlıyoruz ki, dostluk insan için bütün zamanlarda değişmez bir paydadır...
Bu anı 500 yıl önceden kalmış olsaydı, bizim için ifade ettiğinden hiçbir şey kaybetmeyecekti...
Demek ki, yazar, bu gerçeği isabetle teşhis ve dostluğun bize ifade ettiğini pek güzel ifade etmiş...
Kutlarım, değerli abim...
Selam ve saygılarımla.
Bedri Tokul
Felsefi ve anlamlı yorumun için.
Selamlarımla...
Bedri Tokul
Biz hangisine gideceğimize karar veremediğimizden sigaranın
hatırını soruyorduk.
Heyy yukarıdakiler. Kızları da alın askere !!!
Hoş geldin Esma Sultan.
Selam ve Sevgiyle.
7TEPE
Ya Bedri beni ağlatmağa mecburmusun ?..Daha çok anılarımız var. Kısmet olursa ben sana gene hatırlatacağım.
Bedri Tokul
O yıllarda başkalarının bir günü 24 saati.
Ama bizlerin bir günü sonsuzdu.
Cismimiz bir birimizle beraberken, yüreklerimiz memlekelerdeydi.
Bir birimizin hem anası hem babası hem gardaşı olduk.
Öyle de olması gerekiyordu.
Aradan geçen yıllarda dallandık, budaklandık.
Çocuktuk çocuklarımız oldu.
Ama şu bir gerçek. Bizlerin adamlık fidanımız o yıllarda dikildi.
Bir yolculuktayız tüm canlılar gibi.
Kimin ne zaman ineceğini hiç birimiz bilmiyoruz.
Ama iyi yaşadık.
Ama iyi sevdik.
Ama adam olanın kıymetini bildik.
Hadi hadi... Fazla duygulandırma beni...
Sigaran vitrinde. Nasip olacak bir günü bekliyor.
Ya sen de ya burada. Fark etmez. Bir gün mutlaka beraber içeceğiz o sigarayı
Daha da bırakmam seni. Biliyorum sen de beni bırakmazsın.
Öpüyorum gözlerinden...
Nasıl oluyor anlamıyorum böyle peş peşe aynı yorum sayfada?
Silemiyorum da şiirler sayfasında yapabildiğimiz gibi. Bu şekilde düzenlemek en iyisi sanırım. Kusura bakmayın yorum kirliliğinden ötürü :)
Hicran Aydın Akçakaya tarafından 10/17/2017 11:53:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Yorumunun cevabını sonra yazacağım. Kardeşim benim...
Bedri Ağabey;
Yazınızı okumaya, başladım ilerledikçe kocaman bir gülümseme yüzümde, öyle güzel anlatmışsınız ki, sonlara doğru bulutlandı nedense gözlerim ve finalde arkadaşınız size bıraktığı tek dallık paket ve not bardağı taşırdı diyebilirim. Ağlıyorum ama güneşli havada yağan yağmur misali gözyaşlarım. Yüzümdeki gülümsemeyi örtmedi bulutlar.
Çok duygulandım çünkü ben de liseden mezun olduktan sonra bir daha hiç göremediğim arkadaşımı buldum. Çok elim bir kaza sonucu ailesini kaybetmiş, sadece o ve ağabeyi kalmıştı hayatta. Ve Bodrum'dan ayrılmışlardı. Kime sorduysam ulaşamadım kendilerine. O zamanlarda iletişim şimdiki kadar kolay değil. Yıllar geçti ama ben onu hiç unutmadım. Aklıma geldikçe sosyal medya yoluyla da aradım. Neyse uzatmayayım bir kaç ay önce ağabeyi vasıtasıyla buldum kendisi. Sizin gibi kucaklaşmak ve sarılmak kısmet olmadı çünkü Amerika'da yaşıyormuş. Ama ağabeyi ve yengesi tesadüf buraya tatil için gelmişler. Buluştuk, Onlar da iki yıldır görmüyorlarmış arkadaşımı, birbirimize ona sarılıyormuşcasına sarıldık ve ağlaştık.
Bazı arkadaşlıklar yıllar geçse de unutulmuyor. Umarım biz de sizin gibi buluşur ve kucaklayabiliriz birbirimizi.
Ha bu arada sigara demişken; ben tam yirmi aydır elime bile almadım o paketi :) Gururla bunu da paylaşmak istedim sizinle.
Teşekkür ediyorum, ve kutluyorum sizi bu şahane anı yazınız için.
Saygılar, selamlar...
Bedri Tokul
Sigara içmediğinize çok sevindim.
Ben mi?
Eh işte arada bir "tellendirme" derler ya . Öyle işte...
DOSTLUK ne güzel, ne yüce bir duygu.
Hani bir söylem vardır ya:
" Dost herkes çekip gittiğinde çıkıp gelendir" diye.
Bütün dualarım seninde benim gibi o dostuna kavuşmak üzerine...
Selam ve Saygıyla.
Zor zamanlarda kurulan dostluklar ömür boyu bitmiyor.
Okuduğum ani yazısı da buna en güzel örnek
Ağlattın ağabey, kalemin daim olsun
Her dem saygı ve hürmetler
Bedri Tokul
Bir yazım da mı, yoksa bir yorumda mı dedim. Hatırlamıyorum.
"Ben sevmeyi seviyorum " demiştim.
Evet ben sevgiyi seviyorum.
Sevginin alt başlıkları dostluğu, arkadaşlığı, paylaşmayı seviyorum.
Dünyanın düzeni ne yazık ki böyle değil işte...
Bazen bir tek sigarayla dünyayı paylaşırsınız.
Bazen de bir lira için Pala laşırsınız.
Selam ve Saygıyla.
ilgiyle okuduğum çok güzel bir anı ve karşılaşma.
unutulmuyor gönül dostları yıllar geçsede.
paylaştığınız için çok teşekkür ederim sağlıcakla Bedri Bey.
Bedri Tokul
Beğendiğiniz ve yorumladığınız için.
Selam ve Saygıyla...
sen iyi bir yazar değilsin
muhtemelen iyi bir komutanda değildin
en güzel insan nasıl olur bilmiyorum
ama kuvvetle muhtemel ki seni tanıyan herkesin ortak tahmini budur..
sonunu okumayı beceremedim
gene bir "pustluk" var gözümü dolduracak
vefayı dostu adam gibi adamı çerçeveleyen kelimeler
sende 29 dan fazla olmalı harf..
ismin "güzel" hali
ben sigara içimiyorum
ne olacak..
alnında bir kırışık.. yüzünde kararma olmadan 50 yıl sonra aranmak ne güzel..
dostlarına bereket dilerim.
saygılar sunuyorum.
not; siz okumadan gerisi gelmiyor
Eğre'yi okumadınız
Bedri Tokul
Favori yazarların yazı yayınladığı uyarısı gelmeyince o güzellikler gözden kaçabiliyor.
" Eğre" de öyle "Eynel" de öyle.
Dur hele şu bana yapılan yorumlara cevap vereyim de sonra o iki şiirin derinliklerinde kaybolurum.
Beni yererken öven değerli yorumun için teşekkürler...
İbrahim Çelikli.
iyi yazar diye kasdettikleri şimdilerde nobel edebiyat ödeülü falan alanlar var ya
ya da en iyi yazarları bilmek için başkalarının da hepsini bilmek gerek belki ya ben onu kasdettim Sn Hemşehrim
Allaha emanet olasınız..
yazınızın sonuna göz gezdirdim..
acı bir şey yok
gerisini ben tahayyül edeyim
yarım bir sigara belki..
saygılar sunarım.
Bedri Tokul
Sen gelir bir selam verip kaybolursun.
Ve... Ben o selamınla bir daha ki yazıya kadar mutlu olurum.
Seni seviyorum Erolabi. Hem de çook...
Öperim gözlerinden.
Değerli Abim.
Malum her birimiz bir çok kademedeki okullarda okuduk. Sonra sizler Türk Silahlı kuvvetleri, bizler ilim ordusunun bir neferi olarak yurdun değişik yerlerinde görev yaptık. Lakin şimdi geçmişe baktığımda benim bir tane bile Adem gibi arkadaşım olmadığını görüyorum. Ne öğrencilik yıllarımdan, ne öğretmenlik yıllarımdan.
Yok yok mesele yoksulluk ya da bir sigarayı bölüşme meselesi. '' Yahu Sami de burada yaşıyordu. Şunu bir arayıp da halini hatırını sorayım '' meselesi kastettiğim. Yoksa bir arada olduğumuz zamanlar bizim de bir sigarayı bölüştüğümüz arkadaşlarımız oldu. Ama şimdi hiç birisiyle selamımız sabahımız yok.
Demek ki askerlikteki arkadaşlıklar çok daha farklı oluyor. Ya da kim bilir bende bir eksiklik var.
Yine çok çok güzel bir anı yazısıydı. Gıpta ederek okudum.
Selam ve sevgilerimle.
Bedri Tokul
Baskı, adaletsizlik, yokluk belki de hastalık... İnsanları birleştiriyor, kaynaştırıyor.
"...kayıtsız şartsız iteat" boşuna konulmamış bir kural. Ama bunu kendi egoları, kendi çıkarları için kullananlar yok muydu? Dünya kadar.
Belki de ondan kenetlendik bir birimize. Herkes Adem değil ki.
Yetkisi bol makammara gelenler, miras ya da eşi nedeniyle zengin olanlar
"benden başka ben yok" diyenler olmadı mı? Dünya kadar.
"Çok dostu olanın hiç dostu yoktur" derler.
Benim de öyle. Mutlaka seninde öyledir. Bunlar sapına kadar dosttur. Sayıları fazla değildir.
Al işte sana bir yazı konusu. "Dostluğu" yaz işte...
Selamlar Sayın Hocam.