Lale hiç görmediği bir şehri görmenin heyecanıyla babasıyla beraber Otobüse biner uzun bir yolculuktan sonra İzmire varırlar.
Oradan başka bir minibüsle kuş adasına gelirler Lale yüreğine sığdıramadığı bir sevinçle etrafına bakınıp gülümsüyordu.
-Cevdet Laleye eve gitmeden lokantaya gidelim der.
Cevdet ve Lale dükkana gelirler,Cevdet lokantasından bahsederken nedense dükkan diye bahseder.
Cevdet dükkana vardığında arkadaşı Şamil.vay be hoş geldin arkadaşım bu hanım kız kim diye sorar?
-Cevdet kim olacak bu benim kızım Lale.
-Şamil hayretle hiç bahsetmedin derken Cevdet onu sus anlamında kolundan çimdikler,
-Şamil ha evet şimdi hatırladım kaç kere bana kızından bahsetmiştin işte Şamil aklı bu ne yapayım unutkanlık var diyerek Laleye elini uzatıp hoş geldin kızım der.ardından Cevdete hesabı devredip dükkanın anahtarını verir.
- Cevdet Laleye bakarak hadi sen karnını doyur çok işimiz var .Lale kendine ve babasına bir şeyler hazırladı.
-Lale baba gel dedi.
- Cevdet önce sen ye müşteri var.
Lale yemeğini yedikten sonra Cevdet hadi kızım etrafı toparla dedi Lale etrafına bakınarak toparlamaya sandalyelerin tozunu almaya, bulaşık yıkamaya başladı burası küçük on masalık bir yerdi fazla lüks değildi ama olsun burası benim babamın diye mutlu bir hazla içini çekti.
Akşam olmuştu ,dükkanı toparlayıp sildi Lale.
-Cevdet hadi eve gidelim artık kızım dedi. Eve gelmişlerdi.Lalenin yüreğinde büyük bir heyecan vardı galiba bu babasının ona sahip çıkma duygusuydu ne güzel dedi içinden insanın bir babasının olması ve ona sahiplenmesi.
Cevdet Laleye evi gezdirir bu oda senin der Lale büyük bir sevinçle babasının boynuna sarılır Cevdet orta boylu tıknaz beyaz tenli bıyıklı kahverengi gözlü biriydi.
Lale hemen,hemen babasının boyuna gelmişti lale Mavi gözlü buğday tenliydi, kumral dalgalı saçları vardı.
-Cevdet kızıyla biraz sohbet ettikten sonra benim uykum geldi yol yorgunuyuz ikimizde hadi sende yat yarın dükkana beraber gideceğiz der.
Lale babasına iyi geceler dileyip odasına gider şimdiden okul hayalindeydi bir ay sonra okullar açılacak kendiside okula gideceğini hayal ederken derin bir uykuya dalmıştı.
Uyandığında etrafına bakınarak ben nerdeyim derken gülmeye başlar büyük bir gururla nerede olacağım-ki tabi ki babamın evinde yani bizim evimizde olacağım dedi bu kendi kendine konuşması ona mutluluk veriyordu.
Yavaşça yatağından kalkıp babasının yattığı odaya doğru yürür kapı aralığından babasının hala uyuduğunu görür.hemen mutfağa gider çay demler kahvaltı sofrasını hazırlar babasının gülümseyerek ona baktığından habersizdi.Lale arkasına bakınca ,a baba sendemi uyandın bak ben kahvaltımızı hazırladım Cevdet sevinmişti ne güzel diye geçirdi içinden evde neşe var dükkanda yardımcı kızım epey çalışkanmış der içinden.
Kahvaltıdan sonra hadi kızım dükkana geç kalmayalım ben üstümü giyinip geliyorum lale tamam baba bende hazırım der.
Dükkanı henüz açmıştı Cevdet iki iri cüsseli adam omuzlarını kapıya dayamış Cevdet diye seslenir birisi
.-Cevdet hop der dışarıda konuşalım beyler deyip dışarı dükkanın yan tarafına geçerler.
-Adam parayı almaya geldik hazırmı diye sorar?
-Cevdet şimdi veremem daha toparlamadım der,
- Adamlardan biri yakasından tutup onu sarsar sana bir hafta müddet veriyorum,ya kumar borcunu ödersin yada canından olacağını söyler.







Hülya Çelik