- 902 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
KERKÜK KADERİNE BIRAKILMIŞ, HEM YETİM, HEM ÖKSÜZ BİR ÇOCUKTUR!
Falih Rıfkı Atay anlatıyor:
Bir gün Mısır’ın bağımsızlığı için çalışan liderlerden biri Atatürk’ü görmeye gelmiş. Önderimize:
" Bizim kurtuluş hareketimizin de başına geçmek istemez misiniz?" Diye bir soru yöneltmiş.
Atatürk, gelen kişiyi analiz etmek adına tabi zekice davranmayı tercih etmiş.
Atatürk:
" Yarım milyonunuz bu uğurda ölür mü?" Diye sorunca,
" Fakat paşa hazretleri yarım milyonun ölmesine gerek var mı? Başımızda siz olacaksınız ya!"
Der demez Atatürk öyle manidar akılcı bir yanıt verir ki:
" Benimle olmaz beyefendi.Ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse, o vakit gelir beni ararsınız."
İşte Dünya Lideri olabilmek böylesi onurlu, kararlı, saygın bir duruş gerektirir.
Hatay’ı Türkiye sınırlarının içine almadan önce çok hastaymış. Her ne kafar doktoyu uyarmış, yakın arkadaşları,
" Paşam gitmeyin çok hastasınız!" Diyerek onu engellemeye çalışmışlar. Önderimizi uyardıkları halde O, hasta hasta kalkıp Hatay’a gitmiş.
" Kerkük ve Musul için bir şey yapamadık. Suriye almadan Hatayı almalıyız."
Hatay’ın kurtulmasını sağladıktan sonra şu sözüyle bir kez daha Türk Halkının gönlünde en yüce yere ulaşmıştır.
" Kırk asırlık Türk Yurdu yabancı elinde kalamaz!"
Böylesi bir milli bilinç ve duyguya sahip Mustafa Kemal Atatürk acaba Kerkük ve Musul için ne düşünmüştü?
Gelin bunun için 30 Ağustos 1922 senesinde yayınlanmış Le Figaro adlı Fransız Gazetesine bir gözatalım: Gazete Atamızın şu ifadelerine yer vermiş:
" Avrupa’da İstanbul ve Meriç’e kadar Batı Trakya, Asya’da Anadolu, Musul arazisi ve kuzey Irak...Arkada kalan ve sırf Türk olan her yeri isteriz. Bunları kurtarmaya azmettik ve kurtaracağız!"
Bu sözleri söyledikten sonra," Söz milletindir," demiş konuyu meclise bırakmıştır. Çok partili bir döneme geçiş sürecinde o dönemin bazı siyasi kişilerince, Atamızın bu emeli de tabi sümen-altıyla engellenmiştir.
Ama o asil insan; 1925 senesinden ömrünün sonuna kadar Kerkük ve Musul’u geri alma idealinden asla vazgeçmemiştir.
Bu konuda Genaral Mc Artur’ a şöyle konuşmuştur:
" Allah nasib eder ömrüm vefa ederse; Musul , Kerkük ve Adaları geri alacağım.!"
Ömrü yetmedi. Vasiyetini hala tutacak, yerine getirecek bir lider de henüz yeryüzüne gelmedi. Ama Kuzey Irak’taki kan kardeşlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetini asla unutmamış, aynı onun gibi yüreklerinde yurdumuza bağlanacakları günün umudunu hep taşımışlardır.
Atatürk’ün ölmesiyle yetim kaldıkları gibi Kerküklü Türk Halkının kimlikleri Saddam ve emperyallerce yakılmış, işkenceler görmüş, tecavüzlerle hakları gasp edilmiştir.
Şimdi Kerkük ve Musul anayurttan ayrı öksüz çocuk gibi kalmıştır.
Kaderi bir avuç Amerikan Yankisinin eline bırakılmıştır.
Emine Pişiren/ Kocaeli
KAYNAK: Cumhuriyet yayınları/ Falih Rıfkı Atay Anıları/ Atatürk’ün Bana Anlattıkları