- 651 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Maaş
MAAŞ
Mevki ve makamın sahibi olan hem kendisi hem de eşi maaş alan insan, eşi çalışmayan engelli sıradan bir memurun veya bir müstahdemin maaşını merak ederek sorar ve kendisinden kat, kat az alan o insana “Çok iyi maaşın var” der. Kıskançlık mı, küçümsememi hakaret mi, yoksa kendisini dev aynasında görmek mi? ben bunu pek anlayamıyorum.
Halbuki engelli insan da müstahdem de en azından o insan kadar okumuş, öğrenmiş ve ülkenin gelişimine emek vermiştir. Belki de ondan daha çok çalışıyordur.
Bu bana “Komşunun komşuya tavuğu kaz görünür” atasözünü hatırlattı. şükür etmeyi sadece laf ile yapan ama içten yapamayan küçümseyecek bir şey bulamayınca engellinin maaşını sanki övüyormuş gibi sövercesine “MAAŞIN ÇOK GÜZEL” demek en basit kelime ile engelliye hakaret etmektir. Ancak engelliye hakaret serbest olduğundan engelli bu tutumu Allah’a havale etmekten başka bir yol bulamaz. En büyük ödülü, engelliye onu engelli yapan Allah verecek çünkü.
İnsan kendini geliştirmek, kendini geliştiren engellilerin azminden ders alarak onun azmini başkalarına anlatması, için imkân tanımak, onun eserlerini bedelini ödeyerek almak, okumak yerine neden maaşını merak eder, sorar?
Maaşı çok olmadığı halde “çok iyi maaşın var” der. Hatta engellinin eşi bile başkalarının ne maaş aldığını bilmeden, eşine toplumun fertlerine uyarak “çok iyi maaşın var” deyip, bunu da “engelliyi sevmek” olarak yorumlarlar. Anlamak mümkün değil. galiba engelli bedava çalışsa, açlıktan ölse çok sevinecekler.
Maddiyata toplumun bu kadar önem verdiğini bilmiyordum. Bilgisizliğim af olunur sanırım.
Engellinin maaşını konuşmak yerine onun hayatta verdiği azim ve mücadeleyi takdir etme sadece lafta kalmadan hayata uygulayarak, toplumun engelliden daha çok faydalanması sağlansa daha iyi olmaz mı?
Ama buna toplum yanaşmıyor. Çünkü biz engelliyi lafta çok seviyoruz. İş maddi olarak uygulamalı olarak destek olmaya gelince engellinin başta ailesi, ailesi, akrabası komşusu, iş arkadaşları olarak toz ve buz oluyoruz. Bu tutumumuzla ne kadar övünsek azdır.
Engelli kendinden kat, kat fazla maaş alana asla “çok iyi maaşın var” demiyor. Emeğin karşılığını herkes almalı. Ama bu engelliyi küçümseyerek değil, onun hakkını arayarak, aramasına destek olarak, ondan insanların azami faydalanmasına bütün gücümüzle destek olarak.
Engelliyi okullarda, üniversitelerde etkinliklerde TV ve gazete haberlerinde gençlere, çocuklara örnek göstererek kitaplarını alıp, kitap alamayan gençlere çocuklara hediye ederek.
Toplumsal olarak engellileri seviyorsak adam gibi sevelim. Onları sevdiğimize inandıracağız diye kendimizi kandırmayalım. Çünkü bu yaptıklarımız bu dünyada olmasa da bir zaman sonra önümüze bedel olarak çıkacak. “Her gecenin bir sabahı var” insan engellilere yapılanı unutsa da unutmayan biri var.
Engellilerle her fırsatta uğraşmak en azından seviyesizlik ve azizlik belirtisi, ne zaman engelli ile olumsuz olarak davranan ve ya onlar yokmuş gibi davranan insan görsem mevki ve makamı ne olursa olsun “Ne kadar seviyesiz ve aciz bir insan, yaptığının farkına varamayacak kadar bilinçsiz” diye düşünürüm.
YORUMLAR
Takdire şayan anlamlı bir yazı okudum kaleminizden. Her insan engelli olmasa da, her an engelli olmaya adaydır. Kimin yarına çıkmaya garantisi var ki? Mesela merdivenlerden inerken ayağımız kayıp düşsek ve başımızı sert zemine çarpsak, belki ölürüz, belki de eski tabirle özürlü, yeni tabirle '' engelli '' oluruz. İnsan asla akıl noksanı olmasın yeter ki. Zeka noksanı olanlar da, işte böyle maaş filan sorarlar. Sana ne arkadaş milletin maaşından? demek geliyor içinden o tür beyin özürlülere.
Rahmetli babam da engelliydi, iyi bilirim, hem de çok iyi.
Allah beterinden saklasın, karşımıza iyi niyetli insanlar çıkarsın.
Sağlıcakla kalınız.