- 473 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YURDUMU KORURUM
YURDUMU KORURUM
Babamın dükkânında Hakan adında bir işçi çalışıyor. Onu çok seviyorum. Babamın işçisi benim de ağabeyim.
Hakan ağabey; orta boylu, düz saçlı. mavi gözlü, iyi yürekli, sevecen bir kişidir. Babam benim kadar onu da çok sever.
Çoğu zaman “Sen de benim oğlum sayılırsın.” der. Onu benden beni ondan asla ayırmaz.
Bir akşam ikisi birlikte bizim eve geldiler. Hakan ağabeyi görünce çok sevindim. Babama “Hoş geldin” bile demeden hemen koşup boynuna sarıldım.
Babam:
-Hakan, Ahmet beni görmedi bile. Anlaşılan aranız çok iyi. Kıskandım doğrusu. Ne güzel, ne güzel…
Hakan ağabey;
-Usta, Ahmet benim arkadaşım. Yemekten sonra odasına geçip oyun oynuyoruz. Dertlerimizi, sırlarımızı, ümitlerimizi paylaşıyoruz. Değil mi Ahmet?
-Evet. Hakan ağabey benim oyun arkadaşım baba.
-İyi iyi, Allah bozmasın. Haydi şimdi içeri girelim.
Yemekten sonra odama geçtik.
Hakan ağabey:
-Ahmet ben haftaya askere gidiyorum. Biraz ayrı kalacağız dostum.
-Olmaz Hakan ağabey! Kimle arkadaşlık ederim ben? Hayır gidemezsin. Göndermem seni.
-Ama Ahmet…
-O zaman ben de seninle gelirim.
-Sen acele etme. Askere gitmen için benim gibi 20 yaşına gelmen gerekir.
-Sen de benim 20 yaşıma gelmemi bekle. Birlikte gidelim.
-Çık iyi olurdu, seninle asker arkadaşı olmayı isterdim ama bu mümkün değil.
-Ama Hakan ağabey…
-Ahmet, askerlik kutsal bir vatandaşlık görevidir. Sırası gelen herkes askere gitmek zorundadır. Ben askere gitmez, seni beklersem yurdumuza düşmanlar girer.
Her şeyimizi elimizden alırlar.
-Oyuncaklarımızı da alırlar mı?
-Her şeyimizi dedim ya.
O zaman askere git. Ben de 20 yaşıma geldiğimde giderim. Düşmanların yurdumuza girmesine izin vermem. Yurdumu korurum.
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.