- 500 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Traktör Kasasında Balık İstifi
Çok yakın zamanda yine tarım işçilerini taşıyan bir traktörün devrilmesi sonucunda yedi tarım işçisi hayatını kaybetti, bir o kadarı da ağır yaralandı... Zaman zaman ülkemizde böyle vurdum duymazlık kokan olaylar yaşanıyor.
Edindiğimiz bilgilere göre tarım işçilerinin günlük yevmiyeleri yaklaşık elli altmış lira civarında. Yani arkadaşlar boğaz tokluğuna çalışıyorlar da denilebilir. Büyük çoğunluğunun sigortası yok, aslında geçici olarak çalışsalar da iş verenin vicdani davranıp sigortalarını yaptırması lazım, ama neredeeee! Sigorta demek tarla sahibine ekstra maliyet demek, o zaman da ürünün fiyatı artıyor ve pazarlanması ona göre zora giriyor...
İnsan neden mevsimlik işlerde çalışır, hem de anne, baba ve çocuklar, ailecek? Hiç bir elle tutulur meslekleri olmadığı için, ancak geçimlerini böyle temin etme yoluna gitmektedirler. Çocuklarında büyük çoğunluğu yasal olarak belirlenmiş yaş sınırının altında... O tarla sahibi suç işliyor haliyle böyle davranarak. Ama kime ne söylüyorsunuz ki? Amiyane tabir ile ’’Adın nedir Reşit sen söyle sen işit.’’ vaziyet böyle...
Bu işçilerin barınma yerleri de çok ilkel tahmin edersiniz ki... Bir tanesi hastalanacak olsa, aspirin gibi, gribin gibi basit ilaçlar ile kendilerini tedavi etmeye çalışıyorlar. Çok ağır rahatsızlıkları var ise de işverenin insafına ve himmetine kalmış işleri... İşçilerin büyük çoğunluğu Güneydoğu kökenli vatandaşlarımızdan. Tabi ki teröre bulaşmayıp da geçimlerini temin etmek için çabalayıp çalışmak güzel ancak, hayatları da pamuk ipliğine bağlı... Başlarına her an her şey gelebilecek konumdalar.
Burada bir akademisyen Sidar Çınara kulak kabartalım. ’’Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ilişkileri,’elçi’ veya ’dayıbaşı’ olarak adlandırılan aracılar ve işverenlerden oluşmaktadır. Bu üçlü çalışma ilişkisi tamamen enformel bir zeminde gerçekleşir. İşverenler, işçilere karşı hiçbir sorumluluğu üstlenmek zorunda değildir. Barınmaları için yer göstermek, işçiler için yaptıkları tek şeydir. Bunu yapmakta ki amaçları da işçilerin çalışacağı bahçelere hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır. Mevsimlik tarım işçisi-işveren ilişkisi, yürürlükteki İş Kanunu kapsamı içinde değerlendirilemez. Dolayısıyla, amacı işçiyi korumak olmayan Borçlar Kanunu’na devredilir. Ancak, gerek Borçlar Kanunu ve gerekse İş Kanunu mevsimlik tarım işçilerinin özgün sorunlarına yönelik düzenlemeler içermemektedir. Örneğin, işçilerin barınma sorunları vardır. Bu sorun aile boyu göç etme eğilimleri nedeniyle yaşlıların, bebeklerin, küçük çocukların, işçilerle birlikte göç etmesi ile daha ciddi bir boyut kazanmaktadır. Oysa, hem Borçlar Kanunu hem de İş Kanunu mevcut durumları ile bunları düzenlemekten uzaktır.’’
ILO NEDİR?
’’Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Birleşmiş Milletler sistemi içinde uzmanlaşmış bir uluslararası kurumdur. ILO’ya devletler üye olur. Bazı kişilerin zannettiklerinin aksine, ILO bir işçi kuruluşu değildir. Tarım İşçilerinin Dernek Kurma ve Birleşme Haklarına İlişkin 11 Sayılı Sözleşme. Bu sözleşme, tarımda çalışan herkesin örgütlenme hakkının tanınmasını öngörmektedir.Türkiye’de diğer işçilerin örgütlenmede karşılaştıkları sorunlar tarımda çalışanlar için de geçerlidir. Tarım ve orman işçilerinin İş Yasası kapsamında bulunmaması, bu iş kolundaki işçilerin örgütlenmesini daha da zorlaştırmaktadır. 87 ve 98 sayılı Sözleşmeler konusundaki eleştiriler, 11 sayılı Sözleşme için de geçerlidir.’’ Örgütlenmiş tarım işçileri her zaman işveren karşısında daha dik duracak ve hak arama konusunda da daha gayretli olacaklardır...
Bu işlerin düzene girmesi ve daha az kazaların yaşanması için sıkı bir denetim mekanizmasının devlet tarafından hayata geçirilmesi gerekmektedir. Tabi ki hayatını kaybedenler Allah’ın takdiri yalnız önlemlerimizi de alıp bu kazaların acı sonuçlarını en aza indirmeye çalışmak da hem insanların görevi hem de insanlığımızın gereği olmalı. Hayat her şeye rağmen yaşamaya değer, o zaman değerini bilerek hareket etmeli... Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
Ahmet ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.