- 428 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DAĞLAR ÜSTÜNE
Dağlar olmasaydı, yeryüzünün biçimi nice olurdu bilmem! Bütün canlılar için ’Yurt’ olan dağlar, tabiat manzumesi içinde, başlı başına bir varlık olarak görünmektedir. ’Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur’ sözü,söyleneli bunca zaman olduğu halde hiç eskimemiştir.
Her evin bodur bacasından yükselen ince mavi duman kıvrıla kıvrıla, yayıla toplana dağa ulaştı;haksızlığa isyan eden-sonunda adı ’asi’ye çıkarılan-insan yürüdü dağa çıktı;kafesinden fırlayıp kanatlarını açan kuş soluğu dağda aldı;boşlukta dönüp duran bulut gitti, onun başında kümelendi...Kabile halinde yaşayan insanlar;ilk ümitle varlıklarının hürriyetlerinin sığınağı diye icat ettikleri ’kale’yi dağlar çevresinde inşa ettiler.
Ta başlangıçtan bu yana, dağların insan kaderine olan büyük etkisi bir zerre bile eksilmemiştir. Nasıl eksilir ki dağ, bizim bildiğimiz yazılı kaynaklardan beri, gönüllerin yaslanacağı tek kale olmakta devam ediyor. Yüzyılların ötesinde Katibi efendi ile bugünün Sabahattin Ali’si hala onun türküsünü söylemede;halk masallarındaki efsanelerin kaynağı dağ, günümüzün en taze türkülerinde bile buram buram tütmektedir. Dünya duvarı içinde bunalıp kalan insan;kendini aramak, kendini bulmak için su’dan çok dağ’a koştu.Dağ bir sığınaktı insan için.
Öksüz Aşık;dağların ’Mecnun’ larla dolu bulunduğunu, aşkla sarhoş olan insanın, ’yar’ diye diye asıl kendini aramaya çıktığını söylemek ister:
Dağlar yarimi gördün mü
Payine yüzler sürdün mü
Güzel hatırın sordun mu
Mecnun’u çok güzel dağlar
Dağlar başı yolun olsun
Öksüz Aşık kulun olsun
Yaz-kış açar gülün olsun
Mecnun’u çok güzel dağlar
Halkımız için derdin büyüğü küçüğü yoktur.Bundan olacak ki insanımız’dağlar gibi derdim var’der. Küçük sıkıntılara ıstırap demek doğru olmaz. Çile çekmekte emsalsiz olan halkımız türkülerin sade ezgilerinde içden inim inim inlemekte ve pek çok halk şairinin şiiri türkü halinde dillerde dolaşmaktadır.
İşte Aşık Hasan’dan bir kaç dize:
Senin yazın kışa benzer
Bir sevdalı başa benzer
Çok içmiş sarhoşa benzer
Ah dağlar ah ulu dağlar
Eşinden ayrılan ağlar.
Günümüz ozanlarından da dağlar üstüne yazılmış şiirler vardır. Bunlardan en çok bilineni Sabahattin Ali’nin ’Dağlar’adlı şiiridir. Ozan bu şiirinde sanki öldürüleceği yeri bilir gibidir:
Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.
Şehirler bana bir tuzak;
İnsan sohbetleri yasak;
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.
Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Göğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.
Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Yelleri bana gönderin;
Benim meskenim dağlardır.
Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.