- 565 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANA ÇAY KARIŞTI
KANA ÇAY KARIŞTI
Bir gün öncesi kararlaştırmışlardı, önce Süleymaniye Camiini gezecekler, Daha sonra yolun karşısına geçip bir kafeteryada çaylarını içeceklerdi.
Dünyanın en güzel sanat eserlerinden biri olan Süleymaniye Camiini huşu içinde ziyaret ettikten sonra Caminin bahçesinden çıkıp caddeye indiler ve karşı kaldırıma geçip kafeteryalardan birine girdiler. Hemen cam kenarındaki masalardan birine oturdular. Kız kendine orelet ısmarlarken adam çayda karar kılmıştı. Biraz sonra içecekleri gelmişti. Çayını karıştırmaya başladı.
Adam_ Buraya gelmemiz çok iyi oldu Dünyam bir daha kim bilir gelmek ne zaman kısmet olur.
Dünya_ Sen ne zaman istersen geliriz Okyanusum.
Adam genç kıza bakarak ‘’ Hiç sanmıyorum Dünyam seninle bir araya gelmek o kadar zor ki yanında kim olursa olsun ben rahat olamıyorum.’’
Dünya_ Neden ki? Benimle gelenleri sen de tanıyorsun öyle değil mi?
Okyanus_ Haklısın Dünyam benim vesvesem. Sen bana bakma anın tadını çıkar.
Adan bir an farkında olmadan dışarıya baktı bir tuhaflık vardı. Karşıda duran jeepin içinden dört beş maskeli adam çıkarak rasgele kafeteryaya ateş etmeye başladı. Adam birden yerinden fırladı ve genç kıza sarılarak kendini yere attı.
Okyanus_ Cenin pozisyonu al dünyam hedef küçültelim kafeteryayı tarıyorlar.
İlk kurşun adamın omuzundan girip koltuk altından çıktı. Adamın ağzından sadece ah sesi çıktı. İkinci kurşunu omuzundan yedi. Acısını fark etmedi bile üçüncü kurşun sağ omuzundan girdi. Derinden derine halkın çığlıklarını ve feryatlarını duyuyordu. Kendisinin bile tanıyamadığı bir sesle yaralanmadın değil mi Dünyam? Genç kızın korku dolu sesini zorlukla duydu ‘’Hayır bir şeyim yok. Sen yaralanmadın ya?’’ Bir şeyim yok Dünyam.
Adamın sırtı kıpkırnızı kan olmuştu. Bardaktan dökülen çaylar kana karışırken adamın kolları gevşedi hafifçe yana kaydı. Yüzünde derinden gelen bir gülümseme vardı. Düşünmeye çalışıyordu ama ters giden bir şeyler vardı Ölmek bu kızın yanında bana haksa benden daha mutlusu olamaz. Elveda Dünyam.
Sedyeye alınıp ambulansa bindirildiğinde artık çok geçti. Adam yolun başında yürüyerek karanlığın derinliklerinde yola koyuldu. Mutluydu şimdi daha mantıklı düşünebiliyordu onun için en büyük Mükafat Dünyasını kurtarmış olmasıydı.
Ne kabustu be.
10.08.2017
Tuğrul Ahmet Pekel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.