- 824 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yaz tatili(yeni romanım)2.bölüm
Havuzda bir az rahatlamıştım,kendi kendime belki diyordum belki masumdur,havuzun güneşlenilen kısmı tıklım tıklım doluydu özellikle çocuklar tatilin keyfini çıkarıyordu.Tıklım tıklım dolu alanda güçlükle ilerledim.Nihayet boş şezlong buldum ve kendimi güneşe teslim ettim.Önümdeki bir saat boyunca onu düşünmemeye karar verdim.Yanıma biri sokuldu ,seni korkuttum mu?Birden yanıma biri çömelmişti komşumuzun oğlu Efeydi bu.Saçlarını uzatmıştı birden tanıyamamıştım.Havuzun çok kalabalık oldugunu şezlong bulamadıgını söyleyince doğruldum ve şezlongu paylaşabileceğimizi söyledim böylece şezlongun üst kısmına ben alt kısmına da o oturdu.Sessizliği bozmak için karnesini sordum gayet iyiymiş babası matematik öğretmeniydi ve derslerinde sık sık yardımcı oluyordu.Baban nasıl?Babası bana da bir dönem yardımcı olmuştu sonuçta matematik bela bir dersti.Sorduğum için teşekkür etti .
-Havuzdan sonra Mudanyaya denize gidelim mi?
-Teklifin için sağol,bugünü sadece havuz başında güneşlenmekle geçirmeyi düşünüyorum.
Efe acaba benimle ilgileniyormuydu bu kadar çabuk mu yani?Ersin ile ilişkimin ne olacağına karar vermeden yeni bir ilişkiye mi başlayacaktım?Efe sürekli bir şeyler anlatırken ben onu düşünüyordum.Ona karşı hissettiklerim tam olarak kızgınlık mı hayal kırıklığı mı yoksa öfke mi?Bomboş hissediyordum ve omuzlarımın yandığını hissettim,Efe’den bana güneş yağı sürmesini rica ettim bu rica cesaretini arttırdı bu seferde hafta sonu sinemaya davet etti ben de hafta sonu bir proğramımın olmadığını söyledim,haberleşecektik.Evet ben artık hafta sonu randevusu olmayan bir kızdım.Belki de böylesi daha iyiydi demek ki buraya kadarmış yapacak bir şey yok.
Havuzdan eve döndüğümde ablam küçük yapışkan not kağıdına AYŞE yazmıştı,galiba beni aramıştı bu kız ile pek fazla samimiyetim yok beni nedn aradı ki acaba diye düşünürken numarayı çevirdim,Ayşe defalarca aradığını neden cevap vermediğimi sordu ona telefonu evde bırakıp havuza güneşlenmeye indiğimi söyledim.Gerçekten de Ersin’in bir sevgilisi olduğunu düşünüyormuş,ne de olsa Ersin kendisinin kankasıymış….
Sonraki sözlerini hiç dinlemeden evet deyip onayladıktan sonra yaklaşık beş dakika içinde konuşmaya nokta koymak aklına geldi.Bu arada ablam yanımagelip sertçe telefonu elimden çekiverdi sürekli şarjının bitmesine şaşmamak gerek dedi.Ha elbette senin bir sorunun var şu Ersin denen çocuk değil mi?Benim sorunum falan yok dedim.En iyisi özgür ve tek başına takılmak dedi ablam bak bana nişanlım olacak o gerizekalıdan kurtuldum yoksa kalan ömrümü onun bunamış annesine yalakalık yaparak geçirecektim.En az yarım saat anlatacaktı eski nişanlısını her zaman duyduğum sözler tekrarladığının farkında değildi sanırım.Ersin onun eski nişanlısı gibi ilgisiz değildi sınıfta en arkadan kalkp sık sık yanıma gelir bir ihtiyacım olup olmadığını sorardı sonra en sevdiğim damak çikolatadan alırdı ve gözlerime sevgi ile bakardı.Bu arada dönüp ona baktım ve gözlerinden yaşlar süzüldüğünü gördüm.Ona sarıldım ve her şeyin yoluna gireceğini söyledim,galiba ablam hala aşıktı ve tek bir telefonla geri dönmeye hazırdı ama bu beklediği çağrı gelmiyordu.
-Ondan hala hoşlanıyormusun?
Kollarımdan sıyrıldı ve ayağa kalktı.
-Benim de en çok korktuğum bu zaten dedi.İlk önce ondan kurtulduğum için seviniyorum bu mutluluk kısa süre yerini hüzüne bırakıyor neden ayrıldık ki diye kendime kızıyorum sadece bir kere bile arasa onunla barışacağım ama aramıyor kesinlikle hayatında biri var galiba.Annesinin dizinin dibinden ayrılmayan ve hayatta en mutlu olduğum an annemle birlikte kahve içtiğim an dır diyen bu ana kuzusunu gerçekten özledim,gene ağlamaya başlamıştı.Sonunda toparlandı ve makyaj yapmaya karar Verdi.
-Daha iyi görünüyorum değil mi ?
Ben fazla bir değişiklik görmemiştim ama onu kırmamam gerekti hassas bir dönemden geçiyordu başımı onaylayacak şekilde salladım o da teşekkür olarak okuduğu kadın dergisini bana Verdi.Dergide tatilde yapılacacklar uzun bir liste halinde sıralanmıştı:Bisiklet turları,havuz,dağcılık ,yabancı dil kursları,tiyatro,oyunculuk,yazar atölyesi…
Bunlardan hiç biri şu anda ilgimi çekmiyordu ben sadece Ersini istiyordum ama önce bir şeyler yemem gerekti bu arada mesaj geldi Efeden umarım çok yanmadın diye yazmış şimdiden ilgilenmeye başladı sanki.Dolap boştu ve ben alışverişe çıkmaya karar verdim,market yakındı Cips,salam,sucuk,süt ve krkaer alıp çıktıktan sonra Oğuz’a rastladım.
-Ne haber genç?dedim
Oğuz en öndeki kırık alt dişlerinden ıslık gibi ses çıkarark iyi olduğunu söyledi.Marketten eve dönüp ablamın odasını karıştırmaya karar verdim nasıl olsa doğum günü partisinden uzun süre gelmezdi evde yanlız kaldığım zaman yapmayı çok istediğim bir şeydi bu,ilk olarak haftalardır aradığım tişörtü buldum daha sonra rujumu parlayan ojemi ve tokalarımdan bazılarını,bulduğu her şeyi odasına götürmüştü.Bir az önce ona acırken şimdi nefret etmeye başladım.O sırada zil çaldı inanmak zor ama ablamın nişanlısı elinde bir demet gül ile kapıdaydı.İçeri girer girmez ablamı sordu ve doğum günü partisine gittiğini söyledim deli gibi kıskanmaya başlamıştı beni soru yağmuruna tutu,kimle gitmiş,neden gitmiş,ne zaman gelecek miş,akşamları hep böyle dışarı mı çıkıyorumuş,adam tam anlamıyla kafayı yemişti,bu ana kuzusu adamıun ilk kez bu duruma düştüğüne şahit olmuştum,midem gurulduyordu marketten aldıklarımı yemek istiyordum ama adam evden gitmek yerine başı kesilmiş tavuk gibi geziniyordu.Ona hiç bir fikrim yok dedim ne zaman ve kiminle gittiğini bilmiyorum ayrıca da şimdiye kadar aklın nerdeydi?Ablamınodasına girip karıştırmaya başladı sonra kanepenin üzerindeki elbisesini alıp koklamaya ve ağlamaya başladı.
-Aşkım!Neden kalbini kırdım?
Bir az önce ağlayan ablamı teselli edebilirdim ama şimdi odada ağlayan kocaman adamı da teselli edecek halim yoktu.Adamın ağlaması hoşuma gitmişti daha çok ağlamasını istedim.
-Ablam her akşam dışarı çıkıyor aslında ,dedim, bunu n üzerimne adam iyice kendini kaybetti.Sonunda kapıyı kapatıp dışarı çıktı.Oh be!Bir an için hiç gitmeyecek sandım.hemen mutfağa koşup tıkınmaya başladım.Bu arada cep telefonum çaldı ekranda aşkım yazıyordu buna inanmak çok zordu ama arayan gerçektem oydu gözlerime inanamadım ağzım doluydu ancakAlo diyebildim.İşyerinde çok yoğun olduğunu fazla zamanı olmadığını anlattı sonuçta aramıştı ya önemli olan oydu artık dünyanın en mutlu kızı bendim.Fırsat bulunca seni ararım deyip kapattı.Mutluluktan havaya uçuyhordum ki kapı çaldı bu kez gelen Mehmet abinin annesiydi oğlunun buraya gelip gelmediğini sordu ben de evet dedim ama ağladığını söylemedim,adam ilk kez annesine karşı çıkmış buraya gelmişti barışmak için ve ağlayarak dönmüştü.Kadın çok sinirliydi ona buraya kaç kere gelmemesini söyledim deyip annemi sordu,konuşacak kimseyi bulamayınca hiç bir şey demeden kapıyı çarpıp gitti.Ersin’in aradığını hemen Zeynep’e söylemem gerekti ama Zeynep telefonuna cevap vermedi.
-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.