- 720 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mescid-İ Aksa Üzerinde Oynan Oyunlar Üzerine Monolog Röportajım
Biz Müslümanların sabrını zorlayan-zorlamazsa da beraberliğimizi kardeşliğimizi unutacağız - kutsal mekânımız Mescid-i Aksa’da yaptığı zulümle, biz Müslümanları hiçe sayarak arkasına batıyı alarak zulmüne devam eden Siyonist israil, akın akın giderek-inşallah- dersini vermemizi bekliyor. Bu konuda Monolog Röportajımızla parmak basacağız.
-Hoş geldiniz sayın Aşık Gülveren, bu günlerde Müslümanlar üzerinde oynanan bunca batı tüm gücüyle insanlığı yok saymaya koşarken, bir avuç Müslümanın bu zulüm için ayağa kalkmasını korsanlık sayan bu reziller hakkında ne söylemek istersiniz?
-Teşekkürler ederim, ağlanacak haldeyiz Türkiye’den başka ağlayan duyan gören hisseden yok. Yukarda söylediğiniz o sözü İskender esir aldığı Diodenise söylemiştir: Dionides’e : “Hangi cesaretle denizlerde saldırganlık yapabiliyorsun?” diye sorar. Dionides “Ben bir gemi ve beş – on adamla bu sularda ihtiyacımı karşılamak için korsanlık yapıyorum. Sen yüzlerce gemi, yüzbinlerce askerle dünyayı yağmalıyorsun. Üstelik o kadar zenginsin ki, ihtiyacın olmadığı halde bunu yapıyorsun. Ben sadece çok küçük bir gemiye sahip olduğum için korsan diye adlandırılıyorum sen ise aynı şeyi çok büyük bir donanmayla yaptığın için imparator olarak adlandırılıyorsun.” Aslında şu an için değişen bir şey yok. İşte bu zalim insanlıktan nasibini almamış Siyonist rezil İsrail arkasına almış olduğu güçlerle, Filistin topraklarını parça parça gasp ediyor, kendi bildiğini okuyor. Kutsal olan Mescid-i Aksa’yı kendi evini, kendine ait olan topraklarını koruyan Filistinlileri ise terörist ilan ediliyor, müdahale ediyor göz altına alıyor, öldürüyor, bizden başka ses çıkaran yok, gören duyan yok. Bizim çizgimiz bellidir Halilullah Hz İbrahim Alemlere Rahmet ve diğer Peygamberlerin çizgisidir, bu çizgiyi silmeye çalışanlara karşı top yekûn saldırmalıyız, saldırıya karşı güç kullanmazsak o saldırı bizi esir alır yok eder.
-İsrail’in kutsal mekânlarına yönelik saldırılarına karşı en net ve sert tavrımız ne olmalıdır?
-Bu Müslümanları ilgilendiren değil alemi ilgilendiren bir zulümdür, eline parasal gücü olan rezillerin ve silah geçirenlerin bu edepsizliğine zulmüne son vermek için tüm dünya olarak, Mescid-i Aksaya, özgürlüğümüze yarınımıza yürüyerek, bir avuç isaril’i batıyı yer yüzünde nefreti ile silmeliyiz yok etmeliyiz. Bu acımasızlara merhamet etmek, merhamete zulümdür. Kesin tavrımızı ortaya koyarak tek ses tek yumruk yola çıkmalıyız artık. Yoksa birkaç kınama yürüyüşle bu sorun kökten çare olunmaz bulunmaz. Hicret etmeliyiz zulümle yönetilen ülkelere şehirlere köylere caddelere…
- Müslümanlar uluslararası camianın bu zulme sessiz kalmasını yaklaşımını siz nasıl görüyorsunuz?
-Ben haddimi bilmiyorum diyenlerin, gelin haddimi bildirin demesinden başka bir şey değildir. Bu kadar kısa ve öz söylüyorum. Bizi bekleyenlerin beklentisine ayak yol olmalıyız, zaten dünyaya geliş amacımızda zulme son vermek, dünyayı imanla inşa etmemiz değil midir? Alemlere Rahmet Nur Nebi ve o güzide nur Ashabı zulümle yirmi üç yıl savaşmadı mı? Biz neyi bekliyoruz?
- Küresel güçler yani sizin de bizimde bildiğimiz gibi o insanlıktan nasibini almamış batı İsrail ve uşakları ses çıkarmamasının nedenini biliyoruz. İşgal ettikleri her ülkede bölgede var olan yeraltı ve yerüstü zenginliklerini tek başına elde edebilmek için asırlardır o bölgeye hücum ederek, ele geçirerek bir şekilde şerifi olmuştur. Biz İslam alemi ve Türklerin bu coğrafyada hiç güçlü olmaması için o terörist faaliyetlere bizi yıkmaya çalışmaları ve hem bize hem de o bölgeye huzur gelmemesi için çabalıyorlar, bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Ben haddimi bilmiyorum diyenlerin, gelin haddimi bildirin demesinden başka bir şey değildir YİNE DİYORUM. Kaşınıyorum gelin sırtımı tokmakla Osmanlı tokadı ile kaşıyın demek…Bizleri böylesine kaos kargaşa ile gözyaşı döktürerek, yok edeceklerini sanmaları büyük ahmaklıktan başka bir şey değildir. Bizler böylesine sıkıntı ve darlık anlarında her zaman, kardeşlikle insanlık adına kenetlenerek çözülmez yıkılmaz kale olmuşuzdur imanımızla. Beklesinler yola çıktı Selahattin Eyyubiler Fatih Sultan Mehmetler o nurlardan Hz Ebubekir Sıddık (R.A) Hz Ömer Bin Hattap (R.A) Hz Osman Zinnureyn (R.A) Hz Ali (K.V.) yola çıktılar geliyorlar…Bizim çizgilerimizi sınırlarımızı sabrımızı zorla değiştiremezler, yeni yeni istekleri ile yeniden şekillendirerek sınır çizemezler, buna izin vermemiz şahadeti istemeden, zulümle ölmeye, bu zülüme karşı koymadan mezara girmeye benzer, elimizle gücümüzle dilimizle bir şeyler yapmalıyız lakin elimizle gücümüzle bir şey yapmadık, onu denemekte fayda ve yarar var diyorum.
-Kardeş kardeşin kanını dökmez, ancak birbirine hakkına malına canına namusuna sahip çıkma duruşunu, batı denilen ********lerin kendi yetiştirdikleri ******** insanı sakal cübbe giydirerek, bizim bu duruşumuzu misyonumuzu yok etmek için ve bizi yoldan ayırmak ve yok etmelerine izin vermemek için, neler yapmalıyız?
-Ah yıllardır aynı oyun aynı tefrika aynı oyun… Milli şairimiz Mehmet Akif’in ifade ettiği gibi “Girmeden bir millete tefrika düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” İşte en yakın örnek on beş Temmuz destanımız, birliğimiz kardeşliğimiz, tank silah uçak mermiler toplar yıka bildi mi imanlı sinemizi kalemizi? Yıkamadılar kendileri yıkıldı. Bizler de bu kardeşlik iman kalesi var iken, Allah c.c. izni ve Nusreti ile yıkılmaz, Allah c.c. da izin vermez buna çok şükür…Batı batı ah yok olasıca İslamofobiyi bir enstrüman olarak kullanarak, bizi karalama peşinde olduğunu bilmemiz ve bunu etrafımızdakilere çok iyi anlatmamız gerekir. Ayrılığa düşmeden benlik savaşına girmeden. Batı ve onun şeytanlaşmış uşakları biz Müslümanları Terörist göstererek, kendi terörist kimliğini gizlemeye çalışarak, her ne kadar çalışsa bizler bu tavrını politik olarak ifade edilmesinden, elbette ki biz Müslümanlar olarak hoşnut olmuyoruz ve bunuda kabul etmediğimizi de birlik kardeşlik imanımızla tek ses tek yürek göstermeliyiz. Bilmeliyiz ki Müslümanların olduğu coğrafya da, şeytan ve onun uşaklarınca sahneye çıkarak Müslümanları terörist göstererek, karalamaya çalışanların ise bu zararı, İslam coğrafyasına veren bu örgütlerin batılı şeytanlaşmış batı ve onun uşakları istihbarat teşkilatları tarafından kurulduğunu ve desteklendiğini çok iyi bilmemiz gerekir, anlatmamız gerekir gece gündüz uykusuz kalarak adım atmamız uykusuz kalmamız gerekir. Yoksa hala hazırda. İslam kisvesine bürünmüş şeytan ve uşakları olan bu örgütler, İslam coğrafyasını at izini it izne karıştırarak, bizimde duruşumuzu insanları kucaklayan saran duruşumuzu yıkarak yok etmek adına, işgal ederek bizleri yok etmek için zemin hazırladıklarını bilmeliyiz anlatmalıyız, yola çıkmalıyız, HİCRET etmeliyiz.
-Çok teşekkürler ederim bu sohbetimize katılarak bizlere düşüncelerinizi açıklayarak yüreğimize az biraz su serptiğiniz için.
-Ben teşekkürler ederim, bana bu konuda imkân verdiğiniz için. Rabbim yar ve yardımcımız olsun, Ebabbil kuşları kafamız etrafında taşlarını indirmeden, bizlerin Ebabil kuşu olarak uçmamızı varmamızı Rabbim nasip etsin kardeşlerim.
-Âmin âmin âmin…
Aşık Gülveren
----------------------------------------------------
Bu dünya üç günlük handır
Ona uyarsan gideceğin yer nardır
Hakka varmadan önce gönlünde ne vardır
Aç bak içini yoksa hakka varacak baktıracak bir yüz var mıdır
Aşık Gülveren
YORUMLAR
Yazınızı ilgiyle okudum, ne yazık ki batı bizi algı operasyonlarıyla birbirimize düşürdü, düşürüyor.1900' lü yıllarda Ortadoğu' da bu operasyonlarla Osmanlı' yı parçaladılar.Arap milliyetçiliğini empoze ederek, başta Şerif Hüseyin olmak üzere, oğlu Kral Abdullah ve diğer oğlu Faysal' ı kandırdılar.Tabi ki kanmaması gerekiyordu...Şu günlerde de provokatif eylemlerle (ülkemizde) dikkatleri başka yerlere çekiyorlar.Amaç Suriye' nin kuzeyinde kendi amaçlarına hizmet eden bir devlet kurdurmak ve aynı zamanda İsrail' in emellerine kavuşmasını sağlamak.Selam ve saygılar.
İrfan Yıldırım Çevik tarafından 8/3/2017 10:28:22 AM zamanında düzenlenmiştir.