TABİAT DAKİ GİZEMLER
TABİAT DAKİ GİZEMLER
Tabiat da belli bir derinliği olan her şeyin, kendine özgü bir gizemi vardır.
Tabit ve evrenin halkaları, bazı sırların çözülmesine izin verdiği gibi, bazı gizemlerin çözülmesine izin vermediği malumdur.
Aslında gizemli olmak ; Allah’a ait bir olgudur.
Dolayısıyla yarattığı her şeyde de gizemli dalgalar bulunması âşikâr dır.
Örneğin; hiç kimse ne zaman öleceğini bilmez.Eğer bilseydi neler olabilir di? Gerçekten kötü sonuçlar doğurabilirdi.
Düşünen akılda ,Allah’ ın yarattığı( Rahman_Rahim c.c.) gizemli dengeler vardır.
Ayrıca gecenin gündüze dönmesi, ilkbahar dan sonra gelen yaz, kış ayında atmosferin soğuk dalgalar yayması, ölü deniz adıyla bilinen ;tuzlu ve tatlı suyun karışmaması, dağların volkanik kütlelerle kıvılcımlar saçması gibi doğada pek çok denge ve gizem dalgalarını vurgulayabiliriz.
Ayrıca; yedi uyyanlar adı ile bilinen ve Kur_an da da bahsedilen(kehf sûresi)Mersin /Tarsus da kehf mağrası gizemini halen korumaktadır.
Bu mağraya gizemlik veren, yüce Allah’ın derin ve bâki saltanatı dır.Tarih bilimcilerine göre; mağrada tam tamına 300 sene kalan, yedi zâtın nasıl bir şekilde uyutuldukları yine tabiatın derin sırlarındandır.
Oysa ki;fiziksel olarak değişen ama ruhsal olarak aynı kalan , bir destansı gerçekçi olaydan ibret almamak biz insanlar için büyük eksiklik olduğu kanatindeyim.
Tabiat da yine gizemli olan bir başka olaylar zinciri de uzayın derinlikleri dir.
Belli bir sistem içinde akıl almaz kalem yazmaz bir gizemin kahramları, gezegenler sanki bir ayçiçeğin yaprakları gibi dizilirler.(Merkür, Venüs, Dünya, Mars,jübüter, Satürn, Uranüsve Neptün) dür.
Aynı düzlemde uzayda oksijenin olmaması ve de uzaya yolculuk yapan Astronotların sağa sola savrulması bilinsede , insan oğlunun aklını zorlayan sırlarla dolu bir uzayın nasıl bu şekilde kalabildiği de konunun diğer bir gizemlerinden dir.
Örneğin; yıldızların gecede bir çivi ile tutturulmuş gibi bize görünmesi bile, belli bir denge ve gizemin sonucudur.
Bununla birlikte ;seçkin bilim adamları (Albert Einstein) ve ( Newton) uzay da aslında bükülmeler sonucu yerçekiminin olmadığını kanıtlamışlar dır.
Görülüyor ki; yaratmak sadece Allah’a ait bâki bir yaratma gücü dür.
Bizler, gizemli bir hayatın varlık ötesi noktalarıyız.
ZEHRA YÜCEL😊
YORUMLAR
İlhan bey ...Hayırlı günler. Eleştri yaparken sanırım kişisel yaklaşıp , evreni sanki avcumuzun içi gibi biliyoruz tezi yaratmışınız. Siz ne derseniz deyin tabiat gizemli ve sır dolu.
Ayrıca sakin bir ifade kullanmadım . Yıldızlar yer degişebilir ama biz yer değiştiğini göremiyoruz. Güneş sistemi ve gezegenlerin ses çıkardıklarını biliyormuydunuz ama bizler bunların hiç birini duyamıyoruz. Yazımda anlattığım şeyler sadece Evrenin gizemli olması dır . aksini söylemek pek dogru olmaz. Selamlar.
"seçkin bilim adamları (Albert Einstein) ve ( Newton) uzay da aslında bükülmeler sonucu yerçekiminin olmadığını kanıtlamışlar"
Sanırım her iki bilim adamının da anlatmak istedikleri yanlış anlaşılmış.
Isaac Newton yerçekiminin (daha doğrusu çekimin) varlığı keşfeden kişidir. Yeni keşfinin aslında olmadığı yolunda bir iddası olduğu düşünülemez.
Albert Einstein ise çekim gücünün yokluğundan değil, bilhassa varlığından bahseder ve bu gücün uzayı, dolayısı ile uzayda yol alan ışığı bükebildiğini söyler.
"Aynı düzlemde uzayda oksijenin olmaması ve de uzaya yolculuk yapan Astronotların sağa sola savrulması bilinsede , insan oğlunun aklını zorlayan sırlarla dolu bir uzayın nasıl bu şekilde kalabildiği de konunun diğer bir gizemlerinden dir."
Oksijenin varlığı ya da yokluğu göksel cisimlerin hareketlerini niye etkilemesi gerektiği bir yana, astronotların ve gezegenlerin hareketleri Newton'un ilkelerini attığı hareket ve çekim kanunları ile mükemmel şekilde açıklanıyor. Bir gizem son 400 yıldır söz konusu değil.
'yıldızların gecede bir çivi ile tutturulmuş gibi bize görünmesi bile, belli bir denge ve gizemin sonucudur."
Yıldızlar sabit değil, son derece hareketlidir. En basiti, güneşimiz bile uzayda saatte 720,000 km. hızla yol alır (F-16 savaş uçaklarının 360 katı bir hızla) Yıldızlar arası herhangi bir denge ya da gizem söz konusu değildir.
Saygılarımla.