- 459 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SUYA SABUNA DOKUNMAMAK
Dilimizde o kadar çok deyim var ki. Bir sıralar deyimleri derleyeyim dedim elimde bir kağıtla geziyordum. Kimi zaman çevremdeki konuşmalardan çıkartıyor, kimi zaman da kendi aklıma gelenleri yazıyordum. Yüzlerce deyim buldum bu yolla. Ancak bulduğum deyimlerin pek çoğunun zaten derlenmiş olduğunu da biliyordum. Benim bulabildiğim farklı delimler ise çok değildi.
İşte güzel Türkçe’mizin güzel bir deyimi:” Suya sabuna dokunmamak” Bu deyimi hiçbir işe karışmayan, kendi işi ve menfaati dışında parmağını bile oynatmayanlar için kullanıyoruz. Öyle bir vurdumduymazlık ki, yeri geliyor kendi işini bile aynı duyarsızlığı gösteriyor. Aslında bir deyimi başka bir deyimle açıklamak da mümkün . Bu durumda “Ne akar, ne kokar”ı kullanmak geliyor aklıma.
Peki, böyle mi olmalı? Yani “ Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mı demeli. Ne yazık ki artık bu görüş hakim olmaya başları toplumumuza. Senin üzerine ne vazife, der olduk birbirimize. Sen karışamazsın dedik büyüklerimize. Biz anlamsız da olsa, saçma da olsa bir serbestliğin peşindeyiz. Toplumu bir aile gibi düşünmüyoruz. Aile sözüne dilimiz alışmış aslında şimdilerde aile de artık aile değil ki.
Birbirimize tavsiye ediyoruz artık.
Sen karışma onun işine,
Herkes kendi işine baksın,
Her koyun kendi bacağından asılır,
Köylü köyüne evle evine…
Neyi tavsiye ediyoruz fark etiniz mi?
Doğruyu görsen de söyleme,
Haksızlıklar sana ne, sus,
Kötüler sana ulaşana kadar sesini çıkartma….
Yani “Suya sabuna dokunma”
Peki, dostlar bilmez misiniz ki, suya sabuna dokunmayanlar pistir…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.