Seslerin rengi
Bazen bir bakış unutulmayacak bir anın resmi gibidir adeta.
Peki ya sesler?
Hayatınızda hangi sesin daha çok iz bıraktığını hiç düşündünüz mü?
Kuş sesi,anne sesi belki de balkona çıkıp dinlediğiniz kalabalığın sesi...
Bazı sesler içimize gömülüdür, bizimle var olur,zihnimize kazılıdır adeta.
Bir anı kadar gerçek,yaşayan ve asla unutulmayan...
Her duygunun bir sesi vardır belki de,her sesin de bir rengi..
Öfkenin de sese dönüşmüş bir rengi vardır,
Sevincin,
Hüznün.
Ses duygunun renklerle tanımıdır bir bakıma.
Gün içinde seslerin hakimiyet alanı değişir
Dut ağacında sayısız kırlangıcın sabaha karşı güne merhaba derken çıkardığı sesi hiç dinlediniz mı?
Peki ya bir hafta sonu şehrin göbeğinde soluklanmak icin oturduğunuz bir bankta ezan sesinin
huzurunu hissettiniz mi?
Parkta oyun oynayan çocukların sevinç çığlıklarını,
Bir bahar günü balkonda sıcak çayı yudumlarken yağan deli yağmurun sesini..
"Sesler geliyor gün batısından sesler..."
Gün batımında doğanın sesi hüzünlüdür.
Çevresi cam ağaçları olan bir mezarlığın hemen yanından akan bir
durgun bir dereye bakarken
Ve en olumsuz zamanlarda iç sesinizi dinlediniz mı hiç?
"Pencereyi aç,
Sesin sarsın dünyayı
Duyulur elbet ötelerden
Yürek kendini tanir."
....
"Bir temmuz acısı çok eski
Yazılardan kaldı bana
Serin ıslak ürpertici
Toprak damlı evlerin
Sonra yağmurun
Sonra otların sesi"
Sesler unutulur mu hiç?
Bazen birkaç saniyelik bir ses yıllar geçse de hafızadan silinmez,
Hissettirdiklerinin yanıbaşında durur öylece.
"İçimdeki Yangın"filminde bir kız çocuğuna dogrultulan silahı
Gördüğümde gözlerimi kapatmış, görmekten korktuğum sondan kaciyordum adeta,
Bir anda duyduğum silah sesiyle bilgisayar ekranini kapatmam bir olmuştu,
Ve uzun süre aynı filme dönüp izlemeye cesaret edememiştim.
Hangi ses en çok acı verir insana?
En çok kendi sesidir belki.
Ve bazen,
sesten uzak kalır insan
Sessizliğin de bir anlami vardır çünkü.
.
YORUMLAR
Yine kırılgan bir ırmak gibi değirmen taşıyor suların Hena..
Hangi zamanı boyar sesin böyle..
Sesinde Temmuz var senin..Öyle mahsun, öyle suskun..
Yum şimdi gözlerini..Sesinin içiyle sevdiğin bir şarkıyı hayal et..
Çocuklarla çiçeklerle bir replik aralık mesafesinde,genişçe bir kırdasın, ..
Erguvan zamanıdır düşlerinin, ver sufleni bütün 'Seslerin Rengi'ne..
Bazı sesler vardır, duyduğun anda hiç susmasın istersin..
Yanıbaşına bağdaş kurarsın..Sevincin taşar..
Hissettiğin, duyumsadığın, en çok da Temmuz'lu seslerin
bizden çok sevsin seni Hena..Sevgilerimle..
hena
Yazınız, ses ve renk arasında duygusal bir bağ kurmuş. Bu duygusal yakınlaşmanın dışında bu ikili arasında somut bağlarda mevcut. Mesela yakın bir geçmişte yapılan araştırma, titreşimlerin frekans aralığının renk skalasında bir karşılığı olduğunu ıspatladı. Kadına özgü olan soprano ve alto gibi tınıların rengin açık tonlarında, tenor ve bariton gibi erkek tınılarının ise koyu tonlarda karşılık bulması gibi. Araştırmaya ait makaleyi okuduğumda aklıma gelen ilk soru şu oldu: Peki kadın o an gününde değilse? İşine, eşine, arkadaşına kızıp da yüksek bir desibelde konuşuyor, bağırıyor, çağırıyorsa? O zaman tını koyu bir renk mi alıyor? Elbette erkek sesini taklit eden kadın oyuncuları ve travestileri de bu sorunun bir parçası olarak düşünebiliriz.
Aslında renk, ışığın kendisidir. Daha doğrusu ışığın görsel algı sonucu insanda oluşturduğu duygu. Bir soru daha? Pek bu duygu kişiden kişiye göre değişir mi, yani görece midir? Renk körü değilseniz, hayır! Ama söz konusu insanın duyguları olunca durum değişiyor. İnsan, renkleri, sesleri ve daha onlarca şeyi binbir parçaya bölüp ayrı ayrı sevmek konusunda çok mahir. Onları sadece cinsiyetine, şiddetine, uzunluğuna, yakınlığına,samimiyetine, koyuluğuna, açıklığına, sıcaklığına, soğukluğuna göre ayırmakla kalmayıp aynı zamanda farklı zaman dilimlerine de bölüyoruz. Tam da dediğiniz gibi “gün içerisinde seslerin hakimiyet alanı değişir.”
Dünyanın en güzel rengi yeşil. En güzel ses tabii ki kızlarımın sesi.
Bu da benim duygsal bağım.
Teşekkürler paylaşım için.
hena
Çok teşekkürler degerli yorumunuz icin,
Güzel kızlarınızı sevgiyle kucaklıyorum,
saygilarimla..
Burada yazılan her ses çok tanıdık ve asla ulaşılmayası bir özlemim olan anne sesi; göçeli yıllar oldu.
Her şeye rağmen unutmak/unutulmak ve gölgesiz kalmak bir nevi acının değil ölümün rengidir ve sesler sessiz kalır. her renk bazen birer hikayedir bir bakıma...
Yazı mı? çok anlamlı ve şıktı...
Hayal kurarken gülümse; Unutulmak hakim hafızalardan
fotoğraflar bile artık ölümsüz değildir! D.Ronahi
Sevgiyle kalın efendim
hena
Çok teşekkürler güzel yorumunuz için,değer kattiniz.
Işıklar içinde yatsın anneniz,mekanı cennet olsun.
Saygılarımla..
"Peki en olumsuz zamanlarda iç sesinizi dinlediniz mı?"
Sanırım diğer tüm sesleri hangi zamanda nasıl algılayacağımızı belirleyen de bu iç ses
"Sessizliğin de bir anlami vardır çünkü"
Bir de bu sessizliğin sesi en güçlü olmalı
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama bereket
Saygı ve selamlarımla...