- 717 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kim demiş para ile sıcaktan zarar gelmez diye !
Atasözlerinin "görünür" anlamlarından ziyade,verilmek istenen "mesajın" daha derin olduğunu düşünmüşümdür hep.
Para ve sıcaktan zarar gelmez sözü de böyle tabi.
Lakin ben biraz yüzeysel bakmak istiyorum şu anda !
Etrafta kavurucu bir sıcak,önümde İzmir Körfezi’ne paralel uzanan bir ova ve sıcağın etkisiyle üzeri "duman kaplanmış" halde.Ufuk çizgisi gibi görünen Karaburun açıkları da sanki "sise" teslim olmuş gibi...
Evde birkaç çalışan vantilatör ve klima...Ama yine de ter içinde kalma olasılığı var.
Paradan zarar gelmeyeceğini fazla "yaşamadım",biliyorum diyemem.Çünkü "memur maaşıyla" geçen bir ömür ve hesap-kitap...Zarar verecek miktarda olmadı da ondan.
Tıpkı "zehiri doz belirler "misali,fazla ya da emeksiz kazanılan "paranın" epeyce insani "şirazesinden" çıkan kitap gibi,"dağıttığına" tanıklık da ettim.Herkes için genelleme yapamam tabi ki,paraya "hükmeden" için sorun yok iken,paraya "teslim" olanın vay haline dediğim de çok oldu.
Şu Latin atasözünü doğrularcasına!
-Para iyi bir uşak,kötü bir efendidir.
Ama sıcakları yaşamak hiç öyle değil diyebilirim.Sanırım bu da göreceli bir kavram.Geçen gün,işi çiftçilik olan arkadaşıma sıcaklardan "şikayet edecek" gibi oldum.
-Aman hocam,dur hele...Tarlaların sıcağa ihtiyacı var,bırak üzümler tatlansın,ekinler tane bağlasın,pamuklar da boy atsın deyiverdi.
Sustum bir an.
Aklıma başka ama güzel bir atasözümüz geldi.
-Herkesin derdi dert ama değirmencinin ise su imiş.
Galiba çiftçiler ya da bağ-bahçe işiyle uğraşanlar da suyu bekleyen değirmenci gibi,sıcaktan yanalar.
İtiraz yerine biraz empati,biraz duygudaşlık,biraz hemhal olma ve belki de ben de senim deme zamanı.