İsmail Ebul’iz El Cezeri adını duydunuz mu bilemem /bilmiyorum.
Ben maalesef 50’li yaşlarımda duydum ve hayret de ettim “halimize”.
Cizreli imiş.
12.yüzyılda yaşayan bir alim,bir tür modern bilimci.(1136-1206 yılları)
Hatta sibernetik biliminin de kurucusu sayılmakta,Batı dünyasında “sibernetik” kitaplarının girişinde bu bilimin kurucusu El Cezeri’dir denip,hayatına yer verilmekteymiş.
Ve bugün daha o yüzyılda yazdığı fizikle ilgili kitaplar el altında tutulup,değerlendirilmekteymiş.
Peki ya bizler ?
Mesele yazdığı “Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap “adlı eserini kaçımız duyduk veya okuma şansı elde ettik ki?
Sonra niye eğitimde sorun yumağı halimiz var diye şikayet eder dururuz.Unutmayalım ki “Bütün dünler,bugünü aydınlan fenerlerdir.”der Shakespeare.
Ve Stalin’in “sibernetik” bilimine tavrı ise çok daha gayriinsani olmuş:”Burjuva kapitalizmine hizmet eden ‘sahte bilim’”diyerek yasaklamış.(Taha Akyol,Bilim ve Yanılgı,S/93)
Ben fizikçi değilim,o çizimlerden de anlamam.
Ama El Cezeri’nin “bilim felsefecisi” olduğunu düşünmekteyim aynı zamanda.
20 yıldır da şu sözü,sohbetlerimin başlıca kılavuzlarından olmuştur:
-Hayata geçirilmemiş her bilgi,doğru ile yanlış arasında bir yerdedir.
Bu “tesbitin” çok şeye maymuncuk gibi uyduğunu düşünmekteyim.