- 1390 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
FIRTINALI BİR HAFTA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Arabalar… Arabalar… Kimini ayırıp üzen, kimini kavuşturup sevindiren arabalar. Ovalarda, bahçede oynayan çocuklar gibi coşkulu, yokuşlarda, gelinine kızan kaynanalar gibi homurtulu arabalar…
Çok yoğun, çok çalkantılı bir hafta geçirdim. Şimdi Amasya-Isparta yolundayım. Yasladım başımı otobüsün camına. Bazen ışıklı, bazen karanlık yollardan geçiyor, o günleri yeniden yaşıyorum.
EFSANE AŞKLARIN ŞEHRİ AMASYA. GÜLE GÜLE. YİNE GELİN.
Bundan bir hafta önce. Kaderin bir toprak parçasında bizi bir araya getirdiği 13 kişiyi, on üç karakteri uzun uğraşlar sonucu ikna ederek, bir inşaat firmasıyla daire karşılığı sözleşme imzalamaya razı ettim. Mutluyum. Isparta’ya geri döneceğim. Hey hat… Gelen bir telefon beni yüreğimden yaraladı.
“Ağabeyin komada çok hasta.”
Hüzünlüyüm. Telaşlıyım. Meraktayım.
Düştüm Kayseri-Amasya yoluna…
ÇORUM. LEBLEBİ DİYARI. HİTİT İMPARATORLUĞUNUN BAŞKENTİ HATTUŞANIN ŞEHRİ.
Ağabeyim. Ailemizin en büyüğü. Otoriter, fedakâr, kavgalarımızda ağırlığını koyup arabuluculuk yapan, borçlandığımızda bulup buluşturup bizleri düze çıkaran ağabeyim. Babamızın ölümünden sonra bizlere babalık yapan ağabeyim.
Gittim yoğun bakımda gördüm. Bir sürü kablolar, hortumlar bağlamışlar. Gözleri kapalı. Ancak bir dakika izin var görmeye. Gençliğinde O da güreşirdi. Onun sırtını yere getirmeye sadece o zalim hastalığın gücü yetmiş. O nu o halde görünce semeleştim. Aptallaştım. Ayrıldım yanından. Hükmüm gözyaşlarıma geçiyordu . Yağmurlara inat ağladım, ağladım…
Benden sonra ablam girdi yanına. O benden daha metanetlidir.
“Ağabey ben geldim. Ağabeyimde geldi. Bizlere hakkını helal et” demiş.
Çenesi titremiş. Elini oynatmış.
Üç gün sonra acı haber geldi. Bu dünyadaki vakti dolmuştu ağabeyimin.
Ben, ağabeyimin oğlu, oğlunun oğlu üç nesil indirdik ağabeyimi mezara.
Yattığın yer nur olsun ağabeyim. Babam…
ANKARA…ANKARA GÜZEL ANKARA…
Yüreğimiz Buruk, gözlerimiz yaşlı taziyeleri kabul ettik.
“Abla ben çok bunaldım. Ne olur biraz dışarı çıkalım.”
Yeşilırmak kenarında yürüyor, eski günlerden bahsediyoruz. O da ne? Kaldırımda bir genç kız yatıyor. Yanında boş ilaç kutuları birde valiz var. Ablam eğildi dinliyor.
“Ağabey yaşıyor. Ben112 yi arayacağım.”
Aradı da. Ambulansı beklerken benden kâğıt kalem istedi. Kâğıda:
“Ambulansı ben çağırdım. Seni merak edeceğim. Ne olur kendine gelince beni mutlaka ara. Telefon numaram. ….”
“Abla başımıza iş alırız. Yapma”
İkazlarıma aldırmadan kâğıdı baygın kızın cebine koydu.
Biraz sonra ambulans geldi. Görevliler akibeti ile ilgili bilgi vermeye yetkili olmadıklarını söylediler.
İki gün sonra ablam arandı.
“Ağabey o kız. O kız…”
Telefonun sesini açtı.
“ Çok teşekkür ederim. Size ne diyeceğim teyze mi, abla mı?
“Ne dersen de kızım. İstersen adımı söyle. Ama ne oldu sana bana onu anlat.”
O onlatırken, biz de dinlerken ağladık.
“ Ben Urfalıyım. Amasya Üniversitesinde okuyorum. Urfa’dan ilk defa Amasya’ya okumak için çıktım. Üst sınıflardaki bir erkek arkadaş bana yardımcı oldu. Zamanla arkadaşlığımız aşka dönüştü. Onunla beraber oldum. Okullarımız bitince evlenecektik. Ben diğer iki kız arkadaşımla aynı evde kalıyordum. Memlektimden para gelmiyordu. Onlarda da yoktu çünkü. Aylarca arkadaşlarıma kira ve yiyecek borcum birikti. Sonunda kavga ettik. Beni evden kovdular. Erkek arkadaşımın evine gittim. Evinde başka bir kız vardı. Beni kabul etmedi. Çaresizdim. Ne yapacağımı bilemiyordum.Memleketime de dönemezdim. Beni öldürürlerdi. En iyisi onları bu dertten kurtarayım istedim. İntihar etmeye karar verdim. Keşke benim kurtulmama sebeb olmasaydınız. Ben şimdi ne yapmalıyım ?”
O kızcağız bilmiyordu ne yapacağını. Peki biz biliyor muyduk? Bizde bilmiyorduk. Ama ben şunu çok iyi biliyorum. Ablamı tanırım. O kızın peşini bırakmaz. Aldığı üç kuruşluk emekli maaşıyla o kıza sahip çıkar.
KAYMAKLI LOKUM VE SUCUK DİYARI AFYON.
Amasya da olduğum süre içerisinde ablamla beraber diğer ağabeyimde kaldık. Üç yıl olmuştu yengem vefat edeli. Ağabeyimin yalnızlığa tahammülü kalmamış, evlenmek istiyordu. Azerbaycanlı bir bayanla tanışıp evlendiler.
Hani Nazım Hikmet Abidin Dino’ya:
“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin” demiş ya!
Hakikaten mutluluğun resmi yapılamıyormuş. Aşk ta ölüm gibi bir şey işte. Ne zaman hangi yaşta nasıl geleceği hiç belli olmuyor. Birbirlerine aşıklar. Çok tatlı konuşuyorlar:
“Seni severem Bılal. Sen de beni sevirsen?
“Ben de seni severem Sevil. Hem de özümden çok severem…”
Allah mutluluklarını daim etsin. Ağızlarının tadı bozulmasın.
GÜL DİYARI ISPARTA.
Geldim evime. Bilgisayarım bana küsmüş.
“Ben burada biblo muyum? Bir ayı aşkın bana uğradığın yok. Sen ne yazdın da ben yayınlamadım?
“Haklısın. Hayat Çin felsefesinin sembolü Yin ile Yang gibi. Acı tatlı, iyi kötü, keder sevinç v.s.
Belki bundan sonra eski samimi günlerimizi yine yaşar, yine Edebiyat Defterinde yazılar yayınlar, yazılar okur yorumlar yaparız. Barıştık mı?
“Barıştık…”
NOT: Dikkatinizden kaçmamıştır. Ben kız kardeşime abla, o da bana ağabey diyor. Bir yanlışlık yok.
Ben ondan yaşca büyüğüm. O da benden nüfus kayıtlarına göre büyük. Babam O nu benden
büyük yazdırmış erken gelin olsun diye. Beni küçük yazdırmış askere geç gitsin diye. O yıllarda
görüş öyleymiş demek ki…
YORUMLAR
Bedri Tokul
Ben de senin vefana yüreğine bayılıyorum...
Bedri Tokul
ah bu tecno-fukaralık..
intenetin son darbesi cepten oldu
limiti aşmak istiyorsan ne bileyim ne tuttum sildim..
şimdi ara ki bulasın
herkes bayram yollarında
önceki darbeler mi
yok yükselteceğiz yok siber vs
o olmadı bu operatör kavgalar vs
yetmedi oğlum pc sini yeniledi
kendi makinesini de benim masaya kurmuş
uyuşamadık bir türlü
derken nebileyim ne 10 olmuşuz
eh napalım
cepten gelen giden var mı diye bakıyordum
o da daha ileriye gitmiyor
yetmedi mevsim normallerine dönen sıcaklar
ramazan vs
geldik sonuna
ömür de böyle bir şey değil mi
gidenler kurtuluyor mu belli değil
ama kalanlar yeni sürüm derlere düçar kesin
hak edenlere ne güzel cennet
hak etmeyenlere ben mağfiret dilesem kim takar
şükür..
o kızı tanımak gerek belki..
çaresizlikten çare üreten Güzel İnsanları da
sonunda dedim ki amasyadaki Abey miş kasıt
en sonunda dedim ki..
uğraşmayalım kendinden öncekinin adını ve nüfusunu yaşatalım bari
hinci buradan bince eşşeeğe
incen gövcelliiye
cık cık cık
varcan nahiyeye
nohus memurunu bulusan
onda da bi azamet
memet arap adı
amat ne bileyin ne
nerden bulan a döyüs senin hoşuna gadecek esameyi..
Allah bilip duru gızlar ikişer yaş geş yazıldı da
olanı aynı gün eşşee felen eyvallah etmeden
dağ bayır varıvıdım Gundallıya
ordan iki şahıt ünnedim
Allan onaracaa memur da oturup duru
gözlüünün üsdünden bakdı
ne zaman doğruydu
"az evel"
?
"ölenden önşe"
de decem
takikesi takikesine yazdırdım olanı
başga bi Allan guluna nasip değidir..
olanda
başımızı göğe erdirdi
görsen gari..
godu ğetdi alamana
sanısın burda aş mezeri var
a gapbolunun olu
garın dul
çoşkların yetim
Allah gönendirsin
de
dölet olmak bu deği..
hinciler de
yonana gedellerimiş
len yonan meremet edermi
sankı alaman bek meremet eder
adı üsdünde cavır
sahi o gızdan haba ve
gal salıcağna
Bedri Tokul
Bayram gailesinden bu güzelliğe erememiştim.
Şinci sindire sindire okudum.
Şeker hastasına baklava tadı verdi bana . Hemde kaymaklısından.
Sağ ol. Sağlıklı ol...
İbrahim Çelikli.
derin saygılarımı sunarım
cevüz de ekele bi da bak
Agabeyinize Allahtan rahmet diliyorum. Hayat akışında devam ediyor. Acı da tatlı da bizim için. Yaradana şükürler olsun. Bir yaşlı Vefaat ediyor, bir genç kız hayata tutunma sancısı çekiyor.
Kaleminize sağlık üstadım.
Sağlık ile kalın.
Bedri Tokul
Çok teşekkür ederim.
Evet...Her şeye rağmen hayat devam ediyor.
Bayramınız kutlu olsun.
Selam ve Saygılarımla.
Ustam başınız sağolsun. Mekanı cennet olsun.
Bu güzel paylaşımınız için teşekkürler ve tebrikler..
Selam ve saygı bıraktım buraya..
Bedri Tokul
Sağ olun. Var olun.
Bayramınız kutlu olsun...
Bedri abi, acısıyla tatlısıyla yazdığın her yazı okunuyor...
Selamlarımı iletirken Ramazan Bayramını kutlar, sağlıklı nice uzun yıllar diliyorum.
Bedri Tokul
hasretle, muhabbetle, sevgiyle, saygıyla, tebessümle, kahkahayla
gözlerinden öpüyorrr, öpüyorrr, öpüyorum...
Gardaşım benim.
Öncelikle başın sağ olsun Bedri Abi. Kardeş acısı da yaşamışsın. Allah ona rahmet eylesin, sana da sabır versin.
Hakikaten fırtınalı bir haftaymış.
Hoş geldin.
Sevgiler selamlar.
Bedri Tokul
Bu arada kim bilir kaç güzel yazını kaçırdım senin.
Kusura bakma.
Şimdiden bayramını kutlarım.
Çirkin kızının gözlerinden öperim.(Nazar değmesin diye çirkin dedim)
Selamlarımla...
ilgiyle okuduğum çok güzel anılar.
gerçek bir yaşamdan alınmasının ve anlatımın güzelliği yazıyı dahada değerli kılmış.
kaleminize sağlık hayırlı kandiller
Bedri Tokul
Sizin de bayramınız kutlu olsun.
Selamlarımla...
Allah'tan rahmet dilerim ağabeyinize
Başınız sağ olsun, sabır versin rabbim
Kadir geceniz mübarek olsun
Yaşamın kıyısından geçen bir nehir misali akıp giden yazınızı ilgiyle okudum
Güne gelen yüreği, emeği, kalemi, kelamı kutluyorum
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 6/22/2017 8:23:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Vefanıza, yüreğinize, kaleminize saygılarımla...
Siz ne iyi bir dostsunuz !!!
Bedri Tokul
hayatın kendisini acıyı tatlıyı öyle güzel yazmışsın ki okurken o anları yaşatıyorsun...
bu güzel sitenin aranan sevilen bir kalemisin ve bu defterdede en tepelere yakışıyorsun.... canım benim
Bedri Tokul
sitrese girerdim.
"Yazım kaç yorum alacak, neler diyecekler. Günün yazısı seçilecek mi?" diye...
Artık onları aştık. Bazen bir anımızı, bazen gördüğümüzü duyduğumuzu yazıyor mutlu oluyoruz.
Okuyan da sağ olsun, okumayanda. Seçen de sağ olsun seçmeyende.
Burası bizim evimiz, yuvamız. Seviyorum okumayı yazmayı.
Seviyorum EDEBİYAT DEFTERİNİ. Önemli ve gerçek olan bu .
Övgü dolu sözlerin için teşekkürler.
Bu arada söylemeyi unuttum senide çok seviyorum.
Biliyorsun değil mi?
Değerli abim.
Hani bir söz vardır: '' tok, dünya alemi tok sanır, Aç, alemde ekmek yok sanır''
O hesap... Ben '' bedri Abi'yi bayağı bir üzmüşüm. Sadece ben değil, başkaları da bayağı üzmüş ki artık bizim buralara uğramaz oldu'' Diye düşünürken aklıma hiç Bedri Abi'nin bir sürü sıkıntısı olabileceği gelmiyor.
Değerli Abim.
Öncelikle başın sağolsun. Rabbim cennetinde kavuştursun.
Yazında 1 ay demişsin ama yaklaşım 3 aydır yoksun sitede. Face bookta da yoksun. Bir telefon etmem o kadar zor muydu? Değildi elbet ama çok kalbini kırdığımı düşündüğümden yüzüm tutup da arayamadım. Kusuruma bakma.
Mübarek Kadir gecemizin cümle ümmet-i Muhammede hayırlar ve esenlikler getirmesini niyaz ederek Hayırlı kandiller diliyorum değerli abim.'
Bedri Tokul
Hemen şunu söyleyeyim. Ben sana kırgın yada küs değilim.Benim küsme huyum yoktur. Küsecek darılacak ne geçti ki aramızda? Yeni ölümü gördükten sonra kırılmanın kime ne faydası var şu fani dünyada.
Haaa..."Hocam siyasi yazı yazma gerginlikler oluyor" dediğim olmuştur. O da bir dostun olarak benim hakkım.
Taziye dileklerin için yürekten teşekkürler.
Sen yaz Hocam ben her zaman ki gibi zevkle okurum.
Sen benim dostum kardeşimsin.
Hasretle öperim gözlerinden...
Bedri Tokul
Teşekkür eder sevgiyle hasretle öperim gözlerinden...