- 964 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Heinrich Böll: Ölüler İtaat Etmezler
Teğmen yere yatmamızı söyledi, biz de yere yattık. Ormana bitişik bir yerdi, güneş açmış, bahar gelmişti, sessizlik hakimdi, ve biz savaşın sona ermek üzere olduğunu biliyorduk. Tütünü olanlar tüttürmeye başladılar, ve biz geri kalanlar uyumaya çalışıyorduk, zira oldukça yorgunduk, üç gündür pek birşey yiyemeden birçok çarpışmaya çıkmıştık. Etrafta harika bir sessizlik vardı, ve bir yerlerde kuşlar ötüyordu, ve hava kendini tümüyle yumuşak, nemli bir sevecenlikle hissettiriyordu...
Teğmen birdenbire böğürmeye başladı. "Hey!", diye bağırdı. Sonra öfkelenerek "Hey, size diyorum!" Ve sonra daha hiddetlenerek ses tonu: "Hey, siz, hey, siz, siz!", diyerek tepindi. Ve sonra kime seslendiğini gördük. Ötede orman yolunun karşı tarafında biri oturduğu yerde uyumaktaydı. Rütbesiz bir asker, sırtını bir ağaca yaslamış, çilli yüzünde tatlı bir tebessümle uyuyordu. Teğmenin çıldıracağını ve uyuyanın çılgın olduğunu düşündük. Teğmen sesini yükselttikçe, uyuyanın gülümsemesi artıyordu adeta...
Tütün içmeye başlayanlar, içmeyi bıraktılar, uyumaya çalışanlar ise iyice ayıldılar, ve aramızda bazıları gülümsemekteydi.
İlkbahar yumuşak ve tatlıydı, ve biz savaşın sona ermekte olduğunu biliyorduk. Teğmen bir an bağırmayı kesti, ayağa kalktı ve iki adım atarak orman yolunun karşı tarafına geçti ve uyuyanın yüzüne bir fiske indirdi. Böylece uyuyanın ölü olduğunu gördük. Bir söz söylemeden yan yattı ve yüzündeki tebessümün yerini korkunç bir sırıtma aldı. Solgun bir ifade ile geri dönen Teğmene hiç merhamet etmedik, lakin güneşten aldığımız hazzı kaybetmiş, yumuşak, nemli ve sevecen bahar havası güzelliğini, savaşın bitecek olması önemini yitirmişti. O an hepimiz kendimizi ölmüş gibi hissediyorduk. Teğmen de öyle, çünkü gülümsüyordu ve üzerindeki üniformayı çıkarmıştı...
(Çeviri: Erhan Balaban)
Güncel Sanat: Kültür sanat edebiyat dergisi; ISSN: 2149-3693, sayı: 49/Temmuz-Ağustos 2017
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.