- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR AKŞAM GEZİNTİSİ
BİR AKŞAM GEZİNTİSİ
İftarımı açtım. Sahile indim. Hava serin. Gençler neşe içinde, haziran gezintileri…
Kaldırımın kenarında yaşlı bir amca çiçek topluyor.
Selam verdim.
-Kolay gelsin.
-Sağ ol yeğen.
-Ne topluyorsun.
-Ebegümeci çiçeği.
-Ne işe yarar?
- Ben askerliğimi sıhhiye olarak yaptım.Bu çiçeği böyle ağzında çiğneyip yutarsan nefes darlığını giderir.
-İlk defa duydum.
-Eskiden ilaç yoktu. Tuzlu suyu kaynatıp kapağında buharlaşan damlaları cam kavanozda biriktirerek serum yapardık.
-Bir komutanımız anlattı:
“Andımızın yazarı Dr. Reşit Galip Kurtuluş savaşı sırasındaydı.
Soğuk bastırmış, halk, asker ‘kırılıyor’ hastalıktan.
İlaç lazım, serum lazım, İstanbul ‘sırtını dönmüş’ görmüyor.
Arkadaşlarıyla önce gizli gizli ‘Fransız hardal şişelerini’ kaçırdı Anadolu’ya.
Temizledi, dezenfekte etti.
Gaz lambasının ‘ışığıyla’ aşı ve serum üretti.
Deney hayvanı yok.
Baktı olacak gibi değil, konuyu ‘arkadaşlarına’ açtı.
Hepsi gönüllü oldular.
Üretilen bütün aşıları önce ‘kendi vücutlarında’ denediler.
Sonra halka ve askerlere dağıttılar.
Kırılsın diye beklenen ‘insanlar’ kendilerini ‘kobay’ yapmak için ‘gönüllü’ olan bir avuç doktor tarafından yapılan aşılarla, serumlarla, ilaçlarla cepheye koştular.
Sonuçta, aşılar işe yaradı, ‘gelenler, geldikleri gibi gittiler.”
Çok ilginç değil mi?
Nerden nereye…
Cumhuriyet hangi şartlarda kurulmuş? Çağın çok gerisinde kalmış, dağılmış yok olmuş Osmanlının külleri arasından pırıl pırıl yepyeni bir medeniyet doğmuş.
Şimdi biz bu medeniyeti bırakacağız tekrar köhnemiş, çağın çok gerisinde kalmış o karanlık döneme geri döneceğiz!
Henüz aklımızı yemedik.
Koskoca Osmanlıda sadece yedi eczacı varken bugün bir ilçemizde en az yedi eczane var.
Kadınların milyonda biri erkeklerin binde biri okurken bugün yüzde yüzü okuyor.
Daha neler….
Sohbet hoşuna gitmişti amcanın.
İyi geceler deyip vedalaştık.
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.