- 562 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kısmetse Olur Seni Koluna Dolar Sonra da Saçın Başın Yolar
Nereden nereye dostlar. ’Allah’ın emri peygamberin kavli, televizyoncuların dürtüklemesi, genel yayın yönetmeninin ricası ile güzel medyatik kızınıza, artık adı her ne ise Buse mi desem, Tuğçe mi desem, yok Hande mi desem talibiz efendim hem de ne talibiz, başka talibi varsa hemen aradan çekilsin yoksa fena yaparız hem de fena çarparız.’
Evet dostlar bu rezillikler, bu kepazelikler eskiden de vardı, eskiden de sinir olurduk şimdilerde de aynı hızla devam ediyor. Beynimizi dumura uğratmak için televizyoncularımız var gücü ile cansiperane bir şekilde büyük çabalar gösteriyorlar.
Belli ki arkadaşlar seçilmiş kişiler, fizikleri düzgün, saçları başları bakımlı, kendileri de çöp gibi zayıf, aynı karakterleri gibi... Hayır karakter zayıflığından sınıfta da kalınmıyor acı olan da o zaten, onu da belirtmiş olalım okurlara... Belli ki yaşananlar belli bir senaryo üzerinde oynanıyor ve gelişiyor, onlarsa deyim yerinde ise kelimenin tam anlamıyla konu mankeni, hem de öyle iyi beceriyorlar ki bu konu mankenliğini, hiç bir konudan anlamadıkları halde ve durumda...
Erkekler zaman zaman birbirine giriyor. Bayanlar da onlardan aşağı kalır mı? Benim arkadaşım senin arkadaşını döver muhabbetleri... Küfürler zaten havada uçuşuyor. Hem de bu mübarek Ramazan Gününün son günlerinde bayrama yaklaştığımız şu zamanlarda... Arada, göstermelik yöneticiler olaya dahil olup da ’Ayrılın bakayım birbirinizden özür dileyin, öpüşün, koklaşın, barışın. Hmmmm bak annenizi de çağırırım şimdi.’ diye cümleler kurulsa da aslında hepsi gaz çıkarmadan tayyare selam söyle o yare durumları...
Biz bu saçma sapan programları hak ediyor muyuz? Hak ediyoruz belki de, onu da düşünmüyor değilim. Recep İvedik gibi saçma sapan bir film bu ülke de izlenme rekorları kırıyorsa bunlarında belli izlenme oranlarını yakalamasını çok da yadırgamamak lazım diye düşünüyorum. Allah aşkına bir tek örnek var mı acaba diye de düşünmeden edemiyorum... Bu saçma sapan programlar ile evlenip de mutlu olan bir çift gösterebilir mi bir Allah’ın kulu bana? Eğer ki var böyle birileri diyorsanız ben de gidip elini öpeceğim o mutlu çiftin. Yazık, çok yazık aklımızın ayarları ile oynamayın bu kadar televizyoncu kardeşler. Fabrika ayarlarına dönersek sonra daha kötü olacak hem sizler hem de bizler için. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
YORUMLAR
Yukarıda kayıtlı yazınızı seve- seve okudum... seyretmediğim halde, ilk bakışta ne yapmak istediklerini, azcık aklı olan bile anlar.
Yıllar önce idi... yine bir televizyon kanalı bütün milleti o proğrama seyir için toplardı... şimdi adını bile unuttum... millet uyanıp da seyri aza düşünce, bu defâ bir başka televizyon kanalı, bu işin peşine düşmüş gibi filmlerin çekildiği muhitlerde çeşitli röportajlar yapar ve o mahallenin çoluk- çocuğu işin aslını ve olan- biteni bir güzel anlatırlar ve inananlar şaşkına döner.
Sizin yukarıda bahsettiğiniz gibi, olayların tamamı senaryo ve vatandaşları, artist yerine yönlendiriyorlar... o vakitlerin cahilleri şimdi bu numaraları yutmaz ancak, gel- gör ki, bizde genç nesil Mâşallah, fidanlık gibi peşi tez gelişiyor... mazlum seyirci her vakit bol!.
İşte Sizin dediğinizle benim yazdıklarım aynı kapıya çıkıyor... fidan neslin korunması için kimi kime şikâyet edelim!...
Devlet televizyonumu arar oldum yıllardır!. Milleti, dinci etti bıraktılar!.
Yeryüzünde, Anamdan daha Allah'a yakın İnsan tanımadım bugüne kadar... tanıyamam da.
Bizi büyütürken sürekli söylediği ve ezberimde olan 130'dan fazla atasözünü,
hâlâ günlük hayatımın her yeri geldiğinde değerlendiriyorum... kaç tânesini istersiniz yazayım!.
Yok- yok, yazılamayacak kadar detaylı sözler var.
Sağlıkla kal...
Televizyonundan olabildiğince uzak kal...
Hoşça kalmak istersen.
Televizyonu açmadan ve kapattıktan sonra mutlaka, tansiyon değerlerini ölç.
Bizi, kim ve ne kuvvette dövüyor!.
kadiryeter Kadir Yeter. 14.6.2017 TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=165329
Ahmet Zeytinci'ye