FATİH VE FETİHLER NESLİ!

• 28 Mayıs 2017 Pazar 15:42:58

Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
…..
Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!

İstanbul’un Fethinin 564.yılını kutluyoruz. Yüce milletimize kutlu olsun. Türk tarihi, dünyanın üç kıtası üzerinde başka hiçbir millete nasip olmayan ve hiçbir milletle kıyaslanamayacak bir zenginlik arz eder. Bir zamanlar bir milletmişiz, hem de ne millet… Dünyaya adalet, insanlık nedir öğretmişiz. Hak-hukuk, helal- haram kavramı, kadirşinaslık, feragat, fedakârlık nedir öğrenmiş, uygulamışız. Vatan, millet, din, devlet, sancak için bir an tereddüt etmeden can verebilmeyi göstermişiz… Böyle bir milleti kim mağlup edebilir ki... İşte bu yüce inanca, ruha bugün sahip çıkacak, bu ruhu yüceltecek olan yine bizleriz. Fatihlerin nesline ve davasına sahip çıkacak yeniden gönüller fethedeceğiz inşallah.

İnanç, irade, iman ve fetih ruhuyla dolu olan ecdadımız kanı ve canı pahasına hakkı adaleti, şerefi, namusu, mazlumu koruma adına seve, seve can verdiler can aldılar. Gerçekten pek çok millet, özellikle Müslümanlar Peygamberimizin “İstanbul elbette feth olunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” müjdesine kavuşmak için İstanbul’u defalarca kuşatmışlar, fakat surları aşamayıp geri dönmek zorunda kalmışlardı. Ancak 21 yaşındaki Sultan Mehmet’e ve onun askerlerine bu fetih nasip olmuştur.
Bizanslılar bir gece gemilerin karadan yürütülerek Haliç’e indirildiğini görünce Osmanlı Sultanının dehâ ve kudretini anlamışlardı. Kuşatma 52 gün sürmüş, nihayet 1453 Mayıs’ının salı sabahı askerler olağanüstü kahramanlıklar göstererek İstanbul surlarına İslâm’ın muhteşem sancağını dikmiş, tarihin altın sayfalarına adlarını yazdırmışlardır.

İstanbul’un fethi hem Türk tarihi için hem de dünya tarihi için önemli bir olaydır. Türk tarihi için önemi İstanbul’un fethiyle Osmanlıların, Balkanlardaki ilerlemelerine engel olacak hiçbir gücün kalmamasıdır. Dünya tarihi bakımından ise, Orta Çağ’ın kapanıp Yeni Çağ’ın açılmasına sebep olmasındandır. Aynı zamanda İstanbul, 29 Mayıs 1453 tarihinden 23 Nisan 1920 tarihine kadar Osmanlı Devleti’nin başkenti olmuştur. Bu nedenle Türk ve Dünya tarihini etkileyen bu önemli fethi, her yılın 29 Mayıs günü, aynı coşku ve sevinçle kutlamaktayız.

Geçici başarıların, günlük kavgaların, kuruntuların ve yersiz hayallerin unutulduğu, adalet, mutluluk içerisinde yaşanan bir geçmişim vardı. Bir yürek yerine binlerce, milyonlarca yürek olan insanım vardı. Şimdi ise, ilerisi için geriye dönüp baktığımda çok güzellikler, muhteşemlikler görüyorum. Şayet biz yeniden mazimizdeki özelliklere sahip olursak, inşallah yükseleceğiz sadece kendimizi yükseltmiş olmayacağız aynı zamanda insanlığı da yükseltmiş olacağız. O halde bizi insanlığın zirvesine yükselten muhteşem sebepleri aynı zamanda ıstıraplı bir düşüşe iten sebepleri de anlamak, bilmek mecburiyetindeyiz.

İnsanlar, milletler için bazen öyle anlar, öyle sebepler, birçok dönüm noktaları olabilir ki, yeniden doğuşa vesilesi olabilir. Yedi deniz üç kıtaya hükmeden millet olarak İslam’ı aslına uygun anladığımız ve yaşadığımız oranda nice fetihler bizi bekler.
Zaferlerin yanı sıra, hatta daha da önemlisi, bu başarıyı sağlayan yüksek inanç, ideal ve fikirlerin, milli duyguların, millet sevgisinin ve Türklük ruhunun yaşatılması ve yüceltilmesi temel hedefimiz olmalıdır. Bugün bizlere düşen yaşadığımız çağa ışık tutarak, geçmişle gelecek arasındaki köprüleri güzel kurarak, kıvranan insanlığa ve insanımıza zaferlerimizin mesajını ulaştırmaktır.

Gelecekte de yeni zaferler ve başarılar kazanmak için de çalışmalıyız. Önemli Türk dünyası 21. Yüzyılda ortak kültür ve uygarlık mücadelesi vermek zorundadır. 21. Asrın Türk asrı olması için Türkiye cumhuriyeti bütün Türk cumhuriyetleri ile birliği oluşturacak alt yapının hazırlıklarına başlamalıdır. Hepimizin davası, milletimizin varlık ve beka davası olmalıdır. Muhteşem Türkiye sevdası olmalıdır. Bu sevdadan asla vazgeçilmemelidir…

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
……
Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın
Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın!
Ey yüce milletim bugün sana devletler kazandıran, cihanın efendisi olmanı sağlayan idealleri canla başla savunmak kutsal inancına, temiz ahlakına, yüce kültürüne sahip çıkmak, yaşamak ve yaşatmak düşüyor. İstikbalin açık, fethin kutlu olsun…