Kötü Bir Dünya

• 14 Mayıs 2017 Pazar 22:58:57

Güvercinler her zamanki gibi dilencilik ediyordu.
Kötü karga bir dalı koparıp yuva yapmaya taşıyordu.
Civcivler kendilerine benzemeyeni öldürüyordu.
’’Kötü bir dünya’’diye mırıldandı.
Ağaçları ve arabaları saysa, arabaların çok çıkacağını düşünüyordu.
’’Millet ne demek?’’ dedi bir anda.
’’Aynı ekmeği mi yiyoruz. Aynı suyu mu içiyoruz?’’

Çiçekler sırayla diziliydi, daha fazla sığsın diye.
Yuvalar üst üste kuruluyordu aynı sebepten.
Dolmuşlara doldurulmuş insanlar, arabalarla aynı yolu paylaşıyordu.
Askerliğin bedeli parayla ödeniyordu.
Şehit haberi fakirhanelere düşüyordu.
’’Farklı coğrafyaların insanıyız belki’’ diye düşündü.
’’Ekvatorla kutuplar kadar uzağız birbirimize.’’

’’Aile; akşam yemeğinde aynı çorbayı içmek demek.
Ya millet ne demek?’’

’Özel’ diye bir şey vardı.
Özel okul, özel hastane, özel dershane...
’’Ayrımın bu kadarına pes’’ dedi.
Sonra sahipli toprakları gördü şehrin dışında.
Sadece bugünü değil, geleceği de sahiplendiklerini gördü yatırımlarıyla.
’’Kötü bir dünya’’ dedi.
’’İnsanlar tatlı bir yarış halinde batan geminin mallarını kaçırıyorlar sadece.’’
Devrim, ölüm ya da kıyamet.
Bir çare gerekti artık adalete.