- 1141 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Ne olur okuyun!
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
Yunus Emre’nin bu güzel dizeleri ne kadar güzel anlatıyor okumanın manasını. Elbette ki bizler kendimizi bilirsek, güllük gülüstanlık olur her şey ve her yer.
Hani okula gitmemiş bazı insanlar vardır: "Okuyabiliyorum ama yazamıyorum!" derler ya...
Faraza okumayı bilmese insan yazamazdı sanırım. Okumak... Kitap, gazete, dergi, mektup, roman, hikaye, fıkra, kıssa veya çizgi roman vs vs vs... Ben bunlardan söz etmiyorum aslında. Veya sadece bunlardan değil. İnsanları okumak diyorum...
Olayları gözlemek, olanı biteni izlemek, acı tatlı tüm yaşanılanları özümsemek.
Empati yapmak. Bir katili bile anlamak. Belki anlamaya çalışmak... Eşekten düşeni de anlamak, düşmeyenin anlamamasını da anlamak.
Aşkından canına kıyanı da, aşığının canını alanı da anlamaya gayret etmek...
Okumaya çalışmak insanı. İnsanlıktan çıkanıda, insanlığa altın harflerle ismini yazdıranı da okuyabilmek...
"Düşünüyorum" diyen de okunmalı, "Düşünemiyorum" deme yetisi bile olmayan, insan olmayan varlıklar bile okunmalı.
Bitkiler ve hayvanlar... Tüm kainat. Onlar da okunmalı ve okunuyor da... Okumayı bilenler tarafından. İnsanları okumak en zoru sanırım.
Yazabilmek için önce okumayı bilmeli diye düşünüyorum. İnsan önce kendini okuyabilmeli belki de.
Zaten en fazla kendimizi yazarız. Kimi zaman kendimiz bile bilmeyiz.
Yazılan kurgunun, gölgesi altına ustalıkla gizlenme becerisinin sahibi olan biz, okuturuz kendimizi... Okunmak iyıleştirir sanki.
Anlatmayı sevmeyiz ama anlaşılmaya muhtacız. Anlaşılmaya bağımlı varlıklarız ne kadar farkında olmasak da.
Bu yüzden işte yazıyorsak okunmayı seviyoruz demektir, yazıyorsak anlaşılmak istiyoruzdur.
Anlatmak bir ihtiyaç peki okumakta bir ihtiyaç mıdır?
İnsan olmak okumayı gerektirir ve okuduklarımızı yazmak bazılarımıza verilmiş gizli bir görev gibidir sanki ve son nefesimize kadar devam etmeli bu güzel vazifeye sadakat...
Yazacağımız şeyler güzel ve gizli görevimize yakışacak özellikte olmalı gibi, herhangi bir kural var mıdır?
Hangilerimiz ciddiye alır bu okumayı ve akabinde yazmayı. Ve bizlerin okunası veya kimi zaman okunmaması okunmasından evla olan, özümsediklerimizin özü, kalemimizin iç döküşleri, yüreğimizin gözyaşları ruhumuzun aynasından yansımalar olan yazdıklarımız kimler tarafından okunuyor.
Okuyanlara ne öğretiyor, ne kazandırıyor, yaşantısı boyunca rehber mi oluyor?
Bir öğretmen gibi... Yoksa koskocaman bir hiç misali...Var mı? Yok mu? Olsa da olur, olmasa da...
Yazdıklarımız okuyana bir anne eli olmalı, düştüğünde kaldıran hatta düşmesin diye sıkı sıkı tutan merhametli bir el.
Gözünden bile sakınır ya hani anneler... Yazdıklarımız okuyanlara anne gözü gibi dikkatli bakmalı, okuduğumuz ve okunsun diye yazdıklarımız.
İnsanlığa faydalı şeyler bırakmak adına yapılan pek çok şey arasına bir lambayı bulmak kadar olmasa bile, ummanda bir damla su olmak gibi...
Bizim de katkımız olsun istiyorsak bir kez daha düşünmek gerek... Bir kez değil bin kez belki de...
Yazmayı seviyorum. Okumayı da. Acaba doğru okuyor muyum? Ve yazdıklarım bir rehber, bir öğretmen olabiliyor mu?
Bir anne eli kadar emin mi? Ve bir anne gözü kadar dikkatli mi? Nasıl bir iz bırakıyor okuyana...
Korkuyorum... Okuduklarımdan ne kadar etkilendiğimi gördükce. Ruhumu anne eli gibi okşayan ve yüreğimi anne kucağı gibi sarmalayanlarda var okuduklarım arasında, yüreğimi, ruhumu saman çuvalı gibi dolduranlar da.
Beynimin boş odacıklarına diziliyorlar. Bir çuval, iki çuval, üç çuval böyle istif ediyorum.
Haksızlık etmemek lazım en azından çuvallar boş değil. Saman var. Gerçi boş çuval bile işe yarar yeri geldiğinde. Ama dikkat etmek lazım çuvallar delik olursa yine işin sonu hüsran...
Korkuyorum yazdıklarım birer delik çuval gibi zihinlerde boş yere yer kaplarlarsa diye...
Öyle güzel şeyler okuyorum ki, kalemim aşk ile yazmak istiyor gördüklerimi... Şu üç günlük ömrümde birinin elini tutmak, birine rehberlik etmek, birilerine yol gösternek, birilerine yürüdüğü o çetin yolda yarenlik etmek istiyorum.
Düşmesin diye...Ağlamasın diye...Ya da hiç olmazsa ağlarken bir omuz olmak istiyorum okuyana yazdıklarımla.
Uzun lafın kısası, derler ya hani, "Hayır isen öt, şer isen sus."
Ahh! Keşke becerebilsek...
Sanki bir yabancı vardı karşısında; ufacık gözler çipil çipil bakıyordu aynadaki adama. Yüzü harita gibi, yol yol, kıvrım kıvrım ve buruş buruştu. Geçmiş yılların yorgunluğu adeta haykırıyordu aynadaki yüzde. Sanki senelerdir hiç bakmamıştı aynaya. O kadar yabancı geldi aynadaki bu adam.
YORUMLAR
Okudum. Ve okuduğum şeyden anladığım şeyi size izaha yetmez gücüm. Ancak size şunu yazmayı borç bildim. Bu milletin okuma konusunda inanın sıkıntısı yok. Fakat bilginin kör ettiği birini hiç bir ilim yeniden aydınlığa çıkaramaz. keşke bu yazdıklarınızın çeyreği kadar. Anlayın ne olur başlığı altında kaleme alsaydınız.
Okuyun dediğinizde
Kimi? Diyecekler.
Şunu. Diyeceksiniz ya sizi ya yazarı yaftalayacaklar.
Ve evet Okunması gereken kainatın kendisi ise kafasını kitaptan kaldırmayan bizlerin Okuduğu şey kadar aklı var maalesef. Kim ne okuyorsa ona dönüşüyor çünkü irfan yoksuluyuz ekserimiz.
İrfan mı. Okuduğu şeyin ne olduğunu niye olduğunu bilmek. Bizde bilgi kardeşe sıkılacak kurşun diye ediniliyor. Okuyun demekten ne olur anlamadan okumayın demeye geçersiniz dilerim.
NOT ; Güzel bir kaleminiz iyi bir servis yeteneğiniz.ahmağın bile anlayacağı sarih bir diliniz var. Güzel kullanmak nasip olsun
Sevgi ve Selam.
"Kitap, gazete, dergi, mektup, roman, hikaye, fıkra, kıssa veya çizgi roman vs vs vs... Ben bunlardan söz etmiyorum aslında. Veya sadece bunlardan değil. İnsanları okumak diyorum... Olayları gözlemek, olanı biteni izlemek, acı tatlı tüm yaşanılanları özümsemek.
Empati yapmak. Bir katili bile anlamak. Belki anlamaya çalışmak..."
Evet işte konunun özü tam da bu! İnsanı okumak! çünkü insanın malzemesi her daim insan olmuştur yine. Ayrıca insanları anlamak tanıyabilmek çok büyük maharet gerektirir ki bu salt eline geçeni okumakla kazanılmaz kanaatindeyim. Ne diyor Vedat Türkali "Bazen öyle diplomalı insanlar görüyorum ki, içimden "Bu kadar cehalet ancak eğitimle mümkündür."
diyesim geliyor...
Varolun. Harikasınız...Sevgiler..
asude_vuslat
iyi bir hiciv konusu.
Yorum için teşekkürler...
sevgiler.
okumak çok önemli. bir model aranırsa ben varım okula gitmedim ama ne bulursam okuyorum ve yazıyorum zaman oldukça tebrikler güzel bir konu.
asude_vuslat
teşekkürler yorum için.