NİNENİN MEKTUPLARI
Bizim oğlanla bizim gızla nassınız baken, eyimisiniz. Beni sorcek oluseniz acık ırahatsızım emme şükür edmek ilazım. Geçen ikindi namazını gıldıktan keri elime tebiği alıvedim de benim pencirenin gıyısındaki hsırın üsdüne oturuvediydim, anam gışlam bi ağrıvedi bi ağrıvedi. Yerimde halan durumeyon, kendi kendime höle bi düşündüm biyo, evel biri bakıvemiş guşlara da düşünübban bi guş görüvemişimiz “düşün düşün yemi kesmez dişin” dediği gibi dedim kendi kendime “ne düşünüp durun a gız, kalkıve de gezin ge biyo, hep gençleremi ilazım bu gezmek” dedim. Neyise gari çıkıvedim yola… Höle baktım dışarıya kimsilecik yok, ne eden bende benim gonşu cemilenin yanına varen dedim. Goca mandılazlı kapısını açtim de “ Cemileeee, gız Cemileeeeeee, evdemin hayırlının doğurduğu” deye ünnevedim. Penciriden kafasını uzadıvedide “Nine sen miydin o gel gel evdeyin, yalınız başıma oturupdurun” dedi. Vadım gari hal hatır sorduktan keri, kalkıvedide bi çay bişirip geldi, tabağın birine de accık pisküvit gobgeldi. Telezona bakıbduruymuş, “ amaaan dedim kapat hu cavır icadına, iki kelam nafa hasiret galdık zaten, buna yüzünden iki gibi bir araya geldi mi fıransız cavırlan ediği gibi doluşup bi yere de heç bin af etmeden kaklı evlene gider oldu insanla, kapat” dedim. Hoşuna mı gitti neben bi gülüvedi bi gülüvedi.
“Hindi dedim annat bakalım gocugız nedipdurun ekser oğlandan habar var mı?” devediydim. Ana yüreği ya sicim gibi akıvemesin mi yanaklandan yaşla, korktum valla bişey halan oldu da deye emme gocaırabbıma şükür heç bişelecik yoğumuş. “Geçen üç beş satır mektup yazmış yollevemiş, elime alınca kokusu sinmiş olumun ellerinle yazıvemiş gari deye öpüöpüvedim, kokleye kokleyevedim. Çavış olmuş Baki, başındaki zabitleri halan bek seviyolarımış benim oğlana, eyi hamd osun ırahatı bek eyiymiş.” Dedi de accık su serpivedi yüüreme.. Bi de foturaf gomuş mektubun içine kalktı da getirdi elime aldıydım da bakıvedim. Aman bek yakışmış civan gibi oğluma ekserlik, geydiği yeşil elbiside bi oturmuş üsdüne, anam gari özleniyo gız insanla hele etrafından üç beş gün halan gayıboluverince özleniyo, areniyo. Neyisem gari accık yarenlik edik Cemileyle, ondan keri bizim film varıdı onu vakıvedin “Huan garlosula maria” ona bakıvedik. Ben giden gari dedim. Yaveşden yol aldım. “Gülü gülü nine, gine gel, dedi. “Sende gel gızım dedim bak ben evde yalınız başıma oturubduruyon, canın halan sıkılınca heç durma çık gel dedim, oğlan arasa benden de selam edive.”
Yolda debenneye debenneye gidibbarıdım, bizim Işın mıhtar çıkıvedi önüme. Görünce aklıma gelivedi, “Vaay, mıhtarların yakışıklısı bak baken biyo bene” dedim. “Buyur nine ne va neyok nassın eyimin” dedi. “Eyiyin yavrım dedim, geçen benim oraya gelmişle eilektirriği kescen deye, taaladan aldığım icar parasından verivediydim bizim Hacının oğlu Gökhana, yatırmadılamı nebilen, görüsen biyo soruve” dedim. “Eyi nine deverin, ben hindi gayfeye gidibbarın zaten oruda görürün, kendisini görümüsem bubasına deverin. Yatırmadıysa halan onun gulaana çeke” dedi.
Eeeee, accık da ötüye vadım, bizim hatcenin gızı Ceyda, Sebilenin gızı Nebile, minirenin gızı İlayda, bizim oğlanın gızı Meyrem, aşşa mahallesinin mıhtarının gızı Nihal köşe başına çokaşıvemişle guşlan yemin başına çokaştığı gibi gıdıl gıdıl gonuşubdurularıdı. Bene görünce Nihal “Nine, eve mi gidibban yorulmuşsundur gel accık soluklanıve dedi. “ Eyi gızım dedim bende” oturuvedim yanlana bek neşelile goca ırabbım neşilene bozmasın. Nebile bi oturumadı gızcaz gücük oğlan goşdurup duru yoldan da hızlı hızlı tomofille geçiyo. O da onun ardından goşdurdu durdu gari. Meryem almış önüne bi tabak çekirdek, guş dili gibi ne anneyosa gari, çit çit çit gırıbduru. Heç naf halan edivemedi ya. Eeee, almış vemiş bi gara düşünce gari bizim gıza, halı almışımız onuda taksidimi yakleşmiş neyi elindi de para yoğumuş, onu düşünübduruymuş, bunu İlaydaya devediydim, yaveşce gulaama fisidiye fisirdiye annadıvedi. “Gız Meyrem, ne düşünübdurun a gızım, ben üç beş gün sona admış beş aylığı alcen, heç düşünme ben veririn parası neyise sen olduğu zaman bene veriverisin.” Dediydim, “Aboo benim dili datlı ninem, abo benim biricik ninem,” diye diye bi sarılıvedi boynuma bi sarılıvedi. Allah gari bi göcedin biyo. “Ceyda sen nişlebban gızım, anen buben halan eyimi” dedim. “Nine valla hepisi eyi, yeb içib yatıb duruz. Ben hafda içi işe verıb geliyon. Ay 9 mayış 30, ırahatımız yerinde” dedi bek sevinivedim. “Eeee, gari gızla, sizin sohbetinize doyum olmaz, ben giden gari, aaşam olubba” dedim düşdüm yola. Bizim ibiram pencireden bakıpduru “Nine” dedi. “Ey” dedim. “Geçen senin oreye eilektiriği kesmeye gelmişlerimiş, bi yanışlık varımış o işde, isimleri garıştırmışla, onu da yoldaki çoklara senin adını deyince teee horası evi demişle ondan gelmişle, bizim Gökhan vedin zaman gidip yatırıvemiş, heç canını sıkma, için ırahat olsun. Dedi. “Saol saol, Allah ne muradın varısa vesin, Allah ırazı oısun senden” deye duala edivedim.
Canım sıkılıbba deeken aşamı edivemedim mi. Eve vadım gari, aaşam namazını gıldım. Iradıyoyu açdım, ertesi yarın mı arkası yarın mı o varıdı onu dinledim accık, bi güze türküle çıkıvedi, kimiyle coşdum, ağlecek gibi olvedim. Aklıma geldi yalınızlığım… “Hey gidi gavınoz dibli dünya, bi zamanla neyidim, bi sininin etrafında çokaşıveriyoduk da on on beş gişi cağıl cuğul ne zamanla geçirdik. İrezillik desen ölesine, eski zamanla da haaman dövcez deye ıscan göbende nele çektik. Aşamları gari o zumanla böle şavk mı va, bi ocağın etrafına toplanı veride accık yaşı geçmişle bize masal halan annadıveridi, ocak mocak neeedee. Odunun üsdünde gaynarıdı çay, o zamanla bi de gıtlık va mı, ekmek yok, su yok, milletin eline vedile de bi karne onula almeye gideleridi çoluk çocuk. Hindi baksene galıvedim yalınız başıma.” Dedim de ağlevedim biyo.
Eee, yatsı ezeni okuncek hindi, varen bi abdast alıveren, namazımı da gılen de yaten gari. “Ey goca ırabbım, insanlara yalınız bırakma, çekimecekleri yükle yüklüme, sevenleri ayırma ırabbım, herkesin gönlüne göre verive de, yeni gelcek nesille bizim çekdiğimiz sıkıntıları halan çekmesin. Hak edene hakkını ve hak eden gelsin yerine, fitneliği, fesatlığı şerri bizleden uzak dut, sen bilisin gari. Âmin.”
BAKİ EVKARALI / 13.09.2008
YORUMLAR
Radyo tiyatrosu tadında diyorum senin bu yazılarına sürekli.Erkek olduğun halde nine sesi çıkarmanı mı kutlayım yoksa o güzel yöresel ağzı ustalıkla sunmanı mı kutlayım bilemedim.Ha tabi bu sözleri dinledikten sonra söylüyorum
Ayrıca azıcık da olsa yazında rol almak hoştu :).Gönlüne sağlık Bakicancım.Yine çizdin tebessümü yüzümüze.
canım abicğim bir de seslisini dinlemelisin o da orjinal bir çalışma ve bana ait yine tiyatroculuğumun sanırım yansıması değerli pelin iyiki varsın sağ olasın gerçekten zor da olsa amacımız en azından bulunduğumuz yerin sesi olabilmek ama kıymet bilen çıkmayacaktır olsun beden ölür isim kalır sağ olun ikinizde sevgilerimle
canim yaa.. :-))) ay cok yasa ...
Kamuran Esen cok iyi ztanidigim bir dostumdur .. onun da Mudurnu yöre diliyle yazdigi böyle yazilar vardir .. bir gün mutlaka sana yolalrim...
onlari da okurken nasil keyf alirdim bilemezsin........
seni de cok basarili buldum... harikasin....
ama doyamadim ben okumaya .. yine gelecem sayfana ...
anca gördüm yazini .. cok selamlar ... sevgilerimle ....