UMUDA GEÇ KALMAK...

• 8 Nisan 2017 Cumartesi 14:35:07

Geç kalmamak lazım bazı şeyler için. Telafisi olmayacak şeyler için geç kalındığında vijdan muhasebesi ve yaşanılan nedamet hissi insanı acziyetiyle başbaşa bırakır.

insanın aciz kalması demek artık yapılacak hiç bir eylemin kalmaması ve bunun fark edildiğinde duyulan pişmanlıkla yaşamak demek.

Gülümsemeye geç kalmak mesela. Bir saliselik zaman dilimine ihtiyaç duyarız. Sevdiğimiz birisine gülümsemek için.

Ama yoktur ki o kişi artık. Nasıl gülümseyeceksin? İki dakika önce vefat haberini almışsın çünkü...

Geçmiş olsun... Ya da başın sağolsun.

Bir tatlı huzuru tam yakalamak üzereyken ucundan kaçırmak gibidir ölüm haberini almak.

Geç kalmamak için ne yapmak lazım? Belki de bu sorunun cevabını bulmaya geç kalmak...

Bir yetim başını okşamaya, bir öksüzü doyurmaya veya bir yoksulu giydirmeye. Bir garibin gözünden akan yaşını silmek için geç kalmak!

Ellerin toprak olmadan...Yüreğinin elleriyle silmeye geç kalmak. Yüreğin henüz atıyorken.

Merhameti, acıma duygusunu hissetmeye geç kalmak veya acınası hallere düştüğümüzü anlamaya geç kalmak.

Ağlamaya geç kalmak...

Anlamaya, ağıt seslerini duymaya, hıçkıran bir omuzu görmeye, sarılmaya, sımsıkı sarılmaya geç kalmak.

Oğluna, kızına, annene, babana, eşine dostuna, torununa velhasıl tüm kainata; su gibi akıp giden zamanından ayırmaya geç kalmak mı?

Umuda geç kalmak...

Ölmek...

Daima erken olduğunu düşündüğümüz, henüz gelmez diye umduğumuz, hiç bir zaman geç kalmayan ölümü idrak etmeye geç kalmak.

Yaşamaya, nefes almaya, hayatın anlamını anlamaya geç kalmak.

Henüz vakit var derken yola çıkmaya geç kalmak.

biraz zorla kendini
hayal et
küçük bir kedi yavrusunu mesela
ayağının ucuyla itele
tekmele
en basiti gibi görünse de
değil asla
kuyruğuna teneke bağla
salıver sokaklara faraza

ve dinle ruhunu
az bir dinle

şimdi yine hayal et

yumuşacık tüylerini okşa yavaş yavaş
ellerinin altında titresin
mutluluktan dört köşe
mırıl mrıl mırıldasın kartopu gibi bembeyaz kedicik
kedi dilince
teşekkür etsin kendince
ve onun sevincini yüreğin
ta içinde hissetsin

bir de böyle dinle
dinle kalbini az bir dinle

hangisi iyi geldi sana
iyilik mi galip geldi
yoksa
kötülük mü
iyi geldi ruhuna

gökkuşağını izle yağmurdan sonra
bir gülü kokla mesela
gül yaprağının üzerinde şebnemleri hisset
tenine dokun bir bebeğin ve mutlu ol

mutlu olmak mı
insanın mayasına em
yoksa gam keder mi
bize iyi gelen
hadi söyle

ters arkadaş işte ters
inadı bırak kardeşim karıncadan bile al bir ders
bilmez mi ruhumuzun mimarı
cümle mahlukatın yaradanı

hangisi doğru hangisi eğri
hangisi düz hangisi ters

bırak benliği
kem sözü kibiri
yaradılışına hepsi zıt inan
gel dön kendine

yine sensin derman
yine kendi derdine

ey insan sen de dahil
tüm kainat
hem ruh hem de ten
mutlak bir gün ölecek
ve
bir bir hesap verecek

çok geç olmadan hadi gayret
durma sen de
kıyam
et

önce küçük daha sonra büyük
mutlak kopacak
kıyamet