- 1203 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Terennüm
Yaşanmışlıklarına karşılık, seninle yaşayamadıklarım; kanadındadır telek telek bilinmezlik denen kuşun..
Yol almıştır artık, uçsuz bucaksız gizemlere.. uçmaktadır umarsızca beni böyle bırakıp…
Kaç kez tutuşturdum, yamadım, diktim,iliştirdim seni düşlerime sayısını ben bile unuttum.
Yüreğim seni iliştirmekten yüreğime bitap düştü be can!..Umutlarımı dağlarımın sessizliğinden getirmiştim oysa ki. hiç kimsenin giremediği zirvelerimde yetiştirdiğim güllerden dermiştim sana sunacağım aşk buketini…
Ne oldu da hazan çöktü birden, şimşeklere gebe kaldı baharım, arzularım..
Uzanabilmek vardı imgelerimin en iniltili boran-î duygularında ulaşılmaz ruh güzelliğine…
Tenim, parmak izlerini arayacaktı alev alev yanarken, olmadı, olmuyor olmayacak gibi…saldım ölüşmüş düşlerimi sanki cüzzamlı gibi, bir otopsiye.. ne doktor aldı eline, ne de senin ummaniyet modeli yüreğin.
Biliyorum ki, ruhun bir çalkantılı gergefte.
Ya beni öldürecek düşlerinin hırsı ya da kendini..o zaman kime yenik düşecek bu iki can…ah be gözüm, ah be özüm…
Yalnızım şimdilerde, yatağında sonu bekleyen bir sığıntı gibi, yalnızım ayaza yüz tutmuş bahardan kalma bir su zerreciği gibi..
’Neredesin?’ demeye bile gücüm yokken, çağlıyor bu kalbim sessiz sessiz ve derinden…sadece acılı bir inilti eşliğinde alıyorum nefeslerimi.. her aldığım nefes neye yorulur bilmem, tek bildiğim senin içinliği…
Bilsen ki, sana olan özlemlerimin seni nasıl doğuracağını, bilsen ki sana olan çaresizliğimin ne denli ağlayacağını böyle yapmazdın o zaman ki... yapmazdın…
Bir yaprağım şimdi sensizliğin girdabındaki rüzgarlarda sahipsizce savrulan, bir toz zerresiyim bensizliğin yürek odalarında bir yerlere düşmek isteyen, bir kuşum belki de namlunun arpacığına takılmış yere düşmekteyken son bir çırpınışta, kimsesizler ormanında bir ağacım belki ya susuzluktan ölecek ya da bir baltaya pay düşecek…..
Ne yokuşmuş bu senin sevdan, çık çık bitmiyor, dayanır mı be güzelim bu yürek… benim yüreğim büyükse neden tutamadım kirpiklerinin gölgesindeki bir gözyaşını,eğer senin yüreğin büyükse neden tutamadın baharı öldürmeye gelen kışını…
Gücüm tükenmekte, bedenim erimekte... ya güz yağmurlarına ne demeli hep arsızca tenime değmekte… yoksun, olmayacaksın değil mi bu duygu bahçesine bir çiçek, bu göz yaşlarımla bezediğim duygu denizine bir dalga,arsızca kamaşan bir yakamoz gün batımında….
Biliyorum bir tanem, biliyorum…ne kadar çok istersem o kadar olmayacağını biliyorum… hani derler ya,” ne kadar çok seversen, gidişindeki kayıp o kadar çok olur…”
Ah be sevdalım, düşleri kınalım…ne kadar özlemişim seni.. deli taylar misali,koşuyorum kendi yüreğimin erişilmezlerine doğru..yorulmadan, gocunmadan…aslında, o kadar yakın olmana rağmen, çook uzaklardasın biliyor musun, ya çok uzaklardasın ya da çok ama çok büyük yüreğin var ki daha erişemedim sana…nereye kadar hangi biçilmemiş zamana kadar....
Ah be sevdalım, ah be çeşm-i kahvem… bakamıyacak mıyım gözlerinin rengine,tutamayacak mıyım ellerinden, tenim; el izlerine hasret mi kalacak azap çarmıhında hep?..
Ey benim, yüreğimin kutsi mabedi
tanımasaydım Muhammedi (s.a.v)
secde ederdi sana bu ruh ebedi…
Nefesimsin
YORUMLAR
SEN DİYORUM...bi o kadar uzak bi o kadar da yakın..tuhaf..
SEN ve BEN
Belki de..İki yakası bir ara gelmeyen
Bir sevda hikayesiydi bizimkisi.
Ne kadar çok istersek o kadar olmayacağını bliyoruz ya
SEN ..
Duygularını çok güzel ifade ediyorsun.
Ben neden anlatamıyorum ki....
BEN..
Her saat,her an...
Sana sarılıyorum ben...
Bir yakamoz gün batımında….
Sessizce...
Seni seviyorum..
Biliyor musun?
BİZ...
Sen de ben de.
Biliyoruz sevmeyi..
Önemli olan bu...
Öyle değil mi?
gelincik tarafından 3/29/2017 1:07:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nefesimsin
Sevdânın tutkulusuna Aşk denir.
Aşk kaybetmemek adına bu sevdanın bir savaşıdır.
Savaşçı eğer savaşın sonucunu düşünürse o savaşı kazanamaz.
Aşık savaşın meydanında kazanmak için mücadele eder.
Özler, çile çeker, bekler ve bir çok ağrının bir çok sızının tefekkürüne girer.
Bu tefekkürde bir huşu hâli vardır. Zira huşuda onun kokusu olduğu için çektiği acı ve elem aşık için bir ödüldür. Aşık için yokoluş bir Onurdur.
Sevdâ bir yaşama sanatıdır. Sevda bir efsanedir. Sevda bir sâdâkat bir yemindir.
Sevdâ sorumluluk ister. Sevda adamlık, olgunluk ister. Ama sevdâ en çok da bedel ister .
Bedele razı olamayan bu sevdayı içinde taşıyamaz!
Bedele razı olamayan aşkın badesini içemez.
Bedel bu sevdanın zahmetidir. Bedel bu sevdanın bereketi, bu sevdanın tecellisidir.
Aşkın korkağı olmaz.
Aşk sunağı kurbansız olmaz
Aşk kendisine kurban bekler.
Aşkın ocağında pişmeyen aş-k olamaz.
Aşkın hârına sarılmasını bilmeyen aşık olamaz.
Bu yol çilehanenin yoludur. Bu çilehanede aşkın tefekkürüne girersin.
Ve çilehanenin duvarları bunun şahidi olur... Duvar senin gönül duvarlarındır.
"Ah be gözüm, ah be özüm…
Ne yokuşmuş bu senin sevdan, çık çık bitmiyor, dayanır mı be güzelim bu yürek…
benim yüreğim büyükse neden tutamadım kirpiklerinin gölgesindeki bir gözyaşını,
eğer senin yüreğin büyükse neden tutamadın baharı öldürmeye gelen kışını…"
Ahh be değerli kalem böylesine güzel mi ifade edilir sevilene özlem..
Çok çok güzeldi... Su gibi duruydu cümleler..
Kaleminiz,kelamınız daim olsun
Hep şiirle
Hep aşkla kalınız.
Sevgilerimle
Dilek USTA tarafından 3/29/2017 3:17:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Dilek USTA
Nefesimsin
Bir kalbin duygu bulutlarını harekete gecirmek ne güzel. . .)