- 1140 Okunma
- 10 Yorum
- 5 Beğeni
A/SIRLARA SIĞMAYAN CÜMLELER...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Uzun soluklu olmalı aslında istediklerim aslında olumlu bir cümlem de yok hele ki bunca yalıtılmışlığı kabullenmek ve yine reddetmek bir de hacminde gizlenen. Tüm saklı tuttuğum ise; o boş boğaz imgeleri tehir etme isteğim.
Tehir ettiklerim zaten zamansız ölümüne yol açtı hayallerimin ve batan teknemde kala kalmışlığımla sözüm ona terk etmedim belki de sığınacak limanım olmadığı için demlendim yalnızlığımda.
Sükûta eren yine vicdandı.
Soluklandığım hangi duraksa jet hızıyla gelip geçtiler ve jet-bil(ak-bil)imi basmadan tükendi tüm biriken.
Bir nida savurdum önce sonra sustum aslında hep susmuştum ve susturulmuştum şimdi ise söz konusu zafiyetim rüştünü ispatlamakla mükellef.
Ah ben!
Benden üreyen nameler ve satılmışlığı yüreklerin oysaki en değerlimdi yürek ve hep de en değerlilerimi sakladım çok çok derininde.
Kanayan yaralarımı da derine gömmüştüm ve her gün pansuman yapmaya başladım ne zamanki yolum düştü edebiyatın güncesine tutmaya aday iken o çocuk neşem ki her daim makbul yürek güvertemde.
Issız bir ritmi var hayatın, desem ki yalan. A/sırlara sığmayan cümleler ürüyor ben ki bir nefeste tükettiğimi bir ömre yayarken.
Ömürde goncalar bitmeden bir şiire daha düşüyor yolum. Kandırıldığımdansa kanmaya meyyal rütbem. Bir de zafer nidalarını derinde saklayıp usulca tehir ettiklerim.
Dengi dengine hangi cümleyse ve hangi sıfatsa yine yüzümde güller açan oysaki kondurdukları pek de hayra alamet değil.
Seferi mi sayısız mı sıradan mı?
Nükseden bir deryada, naklettiğim ise öbür güne bir de örselenmekten kan oturmuş gözleri satırların. Nidaları sığdırdığım o hece kümeleri bir de kümelenen iç seyrim hanidir uzun soluklu bir terennüm olmasını dileyip de sayacın takıldığı ya da sancağını dikmeyi unuttuğum uyutulmuşluğu unutkan ve nüktedan satırlar.
Bir kimlik belki de insana en çok yaraşan.
Bir sınıf mı yoksa bölündüğümüz ve bölücü güçlerin tehdit ettiği göreceli mutluluklar mı hanidir uzak bilip yakınımıza düşerken pimi çekilmiş sözcükler…
Öyle ya ola ki biri ihbar etsin nasıl da dumura uğrayacak hem de feryat figan bir gösteriş iken hanidir caka satan bir hikâyeden fırlayan uyumuş güzel ve uyuyan bir tek o olsa keşke.
Saf kan yalnızlığı da mı şiirin bir imgeden bağımsız olmayı kendine yediremeyen yoksa insanların tehdit ettiği hangi eşikte kalmış olabilirim de son sürat tüketildiğimi görmezden geliyorum?
Çarşaf çarşaf beyanları kimlik addedilen ama sakıncalarını da görmezden gelen…
Derlerdi de inanmazdım, demekse cahil cesaretimin yangına sürüldüğü o kavşak varsın öleyim yeniden nasılsa muktedir bir sevinci de kutsayacaktır benlik üstelik kıpraşan iç sesimden çıkıp da yola varmayı dilediğim hangi kavuşulmaz yakası ise şehrin/şiirin…
Makamı olmayan şarkılar çalıyor ve çalınan sevinçlerin yüzü suyu hürmetine anlık bir neşe kadar payidar kılmaya özendiğimiz defolu sevdalar. Nakşeden düzende yorgun bir miat belli ki yarım kalmışlığın acısını çıkarmak; yine birbirimizden bir o kadar ayrı bir uyruk varlıksızlığın sancısı iken nice dalya, yine verdiğimiz beyanatlar bir o kadar saygı noksanı sevgi zerrecikleri uçuşan ve derken geride kalan sönmeye aday nice balon kutucuk.
İstihbarat imlerde takılı fevri gölgeler: Hadi, git, dercesine sormaktan imtina ettiğimiz bazense gelmelere doyamadığımız yeni başlangıçlar gel gör ki sonu olmayan mutlak bir mutluluk dalgası.
Kelimelerden damıttığımızla boyuyoruz… öncesi bir hikayede, ara durak bellediğimiz sükutu da sırtlanmış melekler yine de kaybolmuşluğun efkarını sindiremiyoruz.
Bir günden çaldığım/ız ise; sadece hürmet bellediğim/iz hüzne sığmakla kalmayıp sığınmak kadar da sırasız bir eylem.
Yüz çevirmiş kullarına minnet borçluyum Tanrım, demek belli ki hidayete uzanan merdivende ilk basamak hele ki örselenmiş bir kelamı dahi sakınıyorlarsa şu metruk yürekten, Eyvallah!
Bir gün daha devrilse ne yazar hele ki heba olan a/sırlardan geride kayıtlı tek veri yok iken elinde Tanrının.
Sunumunda İlahi Gücün, yine bizlerin beynamaz gayretleri sığıntı kelamlarla yüklü heybemiz ve kâfir beyitleri; her kelimenin altında çapanoğlu arayıp hüküm verdiğimiz sıradanlıklar hele ki sıra dışı bir mizaç ise yakıştırılan vay halinize…
Kaçıncı kaydı kim bilir sayısını unuttuğumuz kayıpların?
Kaçıncı raksı, şeytan mağarasında dolduruşa getirirken anlamsız tezahüratlara tanıklık ederken evren?
Sayılar kadar yalnızız ve sayılar gibi tekerrür ediyoruz oysaki unutulmakla geçmiş ömürlerin unuttukları hep ama hep bilinçaltında gizli. Bir rüyada, rast geldiğimiz derviş bile işinin erbabı bellediğimiz benliklerimizden yaka silkiyor.
Yandan çarklı tüm kırık aynalar tıpkı insan hegemonyası gibi çarpık zihniyetlerle düş kuruyoruz varması muhtemel artık hangi kayıp kıtası/yakası ise aklı evvel şehirlerde biz aklı evvel sefiller racon keserken ve bir miadı dolmuş şarkı tadında daha ömürlük günahlar…
Sancılanan hep ama hep efkârın o buruk terennümü ama ölü doğan bir mutluluk yine yarına hükümlü yine dün özürlü ve gelecek kaygılı.
Biraz da batılı bizlerin hele ki ifrata kaçmış o doz aşımı ölümleri bakir ruhların.
YORUMLAR
Güne gelen yüreğinizi, emeğinizi, kaleminizi, kelamınızı tebrik ederim
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 3/23/2017 10:28:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Saygılarımla...
Edebiyatın naif bir o kadar da çelikten teknesinde hayat denen silsile-i ruhun, kimi zaman zeyk u sefa, kimi zaman bir ninni serzenişinde terennümünden hasıl olan sevabı, gönlümüzün nevbaharında neşreyleyip, soy soylar, boy boylarız sevgili Gülüm Hanım. Misal, Abdülhak Hamit Beyin Eşber'inin kaderi, eserdeki silsile-i hayat-ı tokatı, insanı kahreden ağlamaklı kılar bir yapısı vardır. Bazen Eşber'den nefret edesiniz gelir. Tutamaklı bir okur isek şayet, Eşber'in başına gelenlere takılıp, gama kedere rücu etme yerine, olan bitene topyekun bakmamız farzı kifayedir. Öz cümle, kimi bir eseri radyoaktif terennümler ile huşu içinde okur iken, kimi gerdaniyesinin sıkıldığını habis bir eşref-i safilin bir zerzevatın üzerine yığılıp kaldığını temaşa eder. Yürek sesinizin safiliğine, gerçekliğine, samimiyeti umumiyenize yeminler olsun ki inanıyorum. Fakat edebiyatınıza yapılan yapıcı eleştirileri niçin, ama niçin bu kadar şahsileştiriyorsunuz anlayamıyorum. hepimiz hayatın aheng-i reftarında bilene dilene bu koca yaşlara geldik ve cümlemizin ruhunda iflah olmaz, serseri aksi, nalet, zahmlar var. Fekat neşrettiğimiz nesirler ile ruhumuz siyam ikizi olmamalıdır. birine yapılan eleştiri neticesinde ötekinin şahsında kırgınlıklar zuhur etmemelidir.
Muhabbet ile.
Gülüm Çamlısoy
Benim tüm serzenişim kendime değerli yazarım ve yine önceki hayatımdaki kırgınlıklara.
Sizlere olan sevgim ve saygım eşlik eden yazma coşkusu ile bana iyi gelen ve her sözümün arkasındayım.
Yaşarken kolladığım iyi niyetimdir benim maruz kaldıklarımdan en az darbe almamı sağlayan ve aynı iyi niyetim ile yazmaya çalışıyorum.
Ne kadar engin bir kaleminiz ve ona eşlik eden ruhunuz var.
Selam ve saygılarımla değerli Aynur Hanım.
Gülüm Çamlısoy
Üzgünüm: Bu kötülüğü kendime yapamam ama şunu yaparım: Bu aşkı büyütürüm ki gün be gün zaten büyüyor zira maneviyatın coşkusu ile paralel seyrediyor.
Bu bahsi kapatmak kendime ve yüce Yaratana ihanettir.
Daha gelişir kalem ya da daha da özen gösteririm ki bunun sonu yok ki.
Neden duygularımı öldürmemi istiyorsunuz anlamış değilim.
Yazmak istediğim öyküler var ve sayısız duygu sayısız hayal.
Bu neden sizi rahatsız ediyor değerli okur?
İçimdeki çocuğu asla öldürmeyeceğim çünkü bu sevginin gücü asla nefretin değil.
Keşke siz de sevip kollasanız sevdiklerinizi ve değer verdiklerinizi.
Yeteri kadar olumsuzluk var iken hayatta huzur bulduğum bir duyguyu bana çok görüyorsunuz ve bu tamamen sizin sorumluluğunuzda.
BEN YAŞAMAKLA VE YAZMAKLA SORUMLUYUM VE BUNU BANA BAHŞEDEN GÜCE MİNNET DOLUYUM.
YAZMAK DUA ETMEK GİBİ VE YİNE KENDİMİ UNUTTUĞUM VE TÜM GÖLGELERİ GELDİKLERİ YERE GÖNDERDİĞİM.
Aydınlık kılmaksa dünyamı benim bana olan gönül borcum yeteri kadar karanlığa maruz kalmanın ertesinde bırakın da güneş doğsun.
Gülüm Çamlısoy
Bir sonraki yazımda yeni yorumlarınızla buluşmak adına.
Saygılarımla.
Çok güzel olmuş. Ayrıca yazınızın "günün yazısı" olarak seçilmesinden dolayı sizi tebrik ederim. Saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
Yüreğiniz dert görmesin.
Selam ve saygılarımla...
Kutluyorum şairem...İnan yazılarının okumaya zamanım yok.. Bu gün izindeyim ve rahat rahat okuyabiliyorum...Zaman olmayınca çok şeyleri kaybediyor insan...Aslında ne canı nede zamanın kıymetinin bilmiyoruz... Halbuki ömür gün gün tükeniyor...Can-ı gönülden kutluyorum...Selamlar...
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ediyorum sevgili şairem.
ne zaman dilerseniz çok mutlu olurum bilin ki.
Sağ olun var olun güzel yürek.
Allah'a emanet olun.
Tüm sevgimle...
Selam olsun.
<3
Paylaştığınız bir resim var ya yazıyla birlikte, epey bir arkadaş bu minvalde resimler paylaşıyor yazdıkları yazılarla. Anlamlı sanıyorlar bu fotoğraf ya da resimleri, akla hitap etmese de kalbe dokunur sanıyorlar. Duygu dediğimiz şey öyle vıcık vıcık yağ gibi bir şey halini aldığında karşıdakine baygınlık verir, hele ki anlaşılmazsa. Kabul edelim sevdiceğimizle pehlivan gibi yağlı güreşe tutuşmuyoruz, bu kadar kaygan değil hayat. Karımla yazdığınız gibi konuşmaya başlasam on beş dakika sonra ya doktoru ya avukatını arayacağından eminim. Nihayetinde yok bir anlamı bunların. Ne yazdıklarınızın, ne de fotoğrafın. Bir tek ama emin olun bir tek profil fotoğrafınız ve gerçek olduğunu sandığımız adınız biraz anlam katıyor bu yazıya. Neden biliyor musunuz? Bu sayede anlıyoruz ağdasız sözcüklerin rastgelelik nizamıyla karmaşıklaştırılarak, ilk sürüm yapay bir zeka tarafından yazılmadığını. O kadar. Naçizane tavsiyedir, yazın daha çok yazım ama ayaklarınız yere bassın ki zoru seven yüreğinizi incitecek yorumlar almayın. Hayat, nihayetinde yemek tarifi ya da reçete kadar düz yaşanıyor, bir hint dizisi gibi değil. Saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
Saklı tuttuğum hiç bir şey yok dilerseniz T.C.kimlik numaramı da verebilirim ötesinde teşekkür ediyorum neredeyse yazımın uuznluğunda getirdiğiniz yorum itibariyle.
Demek ki hayat düz yaşanıyor o zaman yer değiştirelim sayın chaotica ki gerçek olduğunu sanmadığım adınız.
Ne mutlu size ve eşinize.
Hayat oradan çok mu düz görünüyor?
Evet, ailem beni pamuklar içerisinde büyüttü lakin olması gereken bu idi ve bana sevmeyi öğrettiler bu yüzden aranızdayım.
SEVMEK SUÇ İSE EYVALLAH.
YAZMAK SUÇ İSE DAHA NE YAZDIM Kİ?
Onay vermediğiniz bir yazıyım ve kalemim madem o zaman neden sayfamda vakit harcıyorsunuz?
Benim yüreğimi incitenlere ise minnettarım hatta size de yoksa yaşamanın ne anlamı kalırdı?
İncinmek konusunda sertifikalarım var diplomalarımla yan yana.
Tükettiğim zamanı ve hayatı telafi etmekse suçum yapacak çok işim var sayın chaotica.
Arayışımda ve yolculuğumda kim ise gemime konuk ettiğim yine bir lütfü Tanrı'nın yoksa nasıl anlam kazanacak hayat ve arayışım?
Ben bunu kendime borçluyum ve izah etmem görünen o ki; imkansız zira içimde büyüyen yangınlar ve yine insanlara duyduğum sevgi ve güveni kimse yok edemeyecek.
Hala dünya dönüyorsa elbet var bir sebebi bu da inancın, umudun ve sevginin bir sonucu.
Sevmek için nedenlerim var.
Yaşamak için nedenlerim var ve bir o kadar kaygılarım.
Yazmak için ise içimde sınırsız bir dürtü var ve yine sizlerin öngörüsü ile şekillenen ve hayatımı da kalemimi de rayına oturmak adına.
Sevdiğim insanlar ve gerisi beni ilgilendirmiyor: ne kızgınım ne de nefret ediyorum.
Sevmek ise rotamı çevirdiğim ve arayışım iken sevgiyi katık ettiğim.
Saygılarımla.
Gülüm Çamlısoy
Demek ki yanlış bir yol izlemişim bu güne değin.
Uygulayacağım efendim: Yazarken de yaşarken de.
Saygılar.
Takılı kaldı sanırım. Allah'ını seven bir çocuk falan göndertip düzeltsin şu zili.
"Uzun soluklu olmalı aslında olmasını istediğim olumlu bir cümlem de yok bunca yalıtılmışlığı kabullenmek ve reddi yine hacminde, ne ise saklı tuttuğum o boş boğaz imgeleri de tehir etme isteğim."
Sevgili Gülüm Hanım, bu cümleyi öğelerine ayırmanızı çok rica ediyorum.
Sevgiler.
Gülüm Çamlısoy
Sağ olun var olun sevgili yazarım.
Sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ediyorum dost yüreğine.
Varlıklarınız benim için öylesine özel bir sunumu ki Yaratanın.
Sonsuz selamlarımla...
Gülüm Çamlısoy
Yüreğinize sağlık.
Çok çok teşekkür ediyorum.
Selam ve saygılarımla değerli kalem dostum.
Esenlikler diliyorum.